Galatasaray’da karaborsa bilet tartışması son gaz! Dursun Özbek topa girdi
Transferde milyonlarca euro bonservis ödeyerek futbolcuları kadrosuna katan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray başkanları, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten vergi indirimi istedi. Şimşek, 'Transferde bir uçak indi biri kalktı' diyerek teklifi reddetti.
Yaz transfer döneminde Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe arasında adeta bir transfer çılgınlığı yaşandı. Yayın gelirlerinin düşmesinden şikayet eden kulüpler kadrolarına bir çok kariyerli ismi büyük harcamalar yaparak kadrosuna kattı. Futbolculara verilen ücretler hariç bonservis bedeli olarak Fenerbahçe 56.8 milyon euro, Galatasaray 29.54 milyon euro, Beşiktaş ise 12.5 milyon euro ödeme yaptı. Transferde bonkör davranan kulüpler 10 Haber’in ulaştığı bilgiye göre geçen perşembe vergi indirimi için Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kapısını çaldı.
Üç büyük kulübün başkanı Ali Koç, Dursun Özbek ve Ahmet Nur Çebi’nin taleplerini dinleyen Bakan Şimşek onları şaşırtan bir çıkış yaptı. Daha önceki dönemlerde defalarca vergi indirimi alan kulüplere ret yanıtı verildi. Bakan Şimşek’in herkesi etkileyen bazı ürünlerdeki ÖTV artışı ve ek MTV vergisine vurgu yaptığı ve böyle bir ortamda spor kulüplerine indirim gibi bir uygulamanın yapılmasının söz konusu olmadığını söylediği belirtildi. İddiaya göre Mehmet Şimşek şunu söyledi: “Transfer döneminde uçakların biri indi biri kalktı. Şov yaptınız. Şimdi vergi indirimi mi istiyorsunuz?”
Ali Koç, Dursun Özbek ve Ahmet Nur Çebi’nin sonraki durağı aralasında Trabzonspor’un da bulurduğu dört büyüklere 2.5 yıl ödemesiz 9.5 yıllık toplam 8,4 milyar borç yapılandırması gerçekleştiren bankalar oldu. Başkanlar, bankalara borçların yarısını ödemeyi teklif etti. Bankaların koordinasyonunu yapan Ziraat Bankası ve bankalar arasında bulunan Halk Bankası bu teklifi kabul etti. Deniz Bank ise buna olumlu yanaşmadı. Deniz Bank Genel Müdürü Hakan Ateş’in başkanlara “Eğer diğer bankalar bize düşen farkı öderse kabul ederim” yanıtını verdiği öğrenildi.
Üç büyükler anonim şirket (AŞ) olduğu için doğal olarak kurumlar vergisi mükellefi ve her türlü katma değer vergisine tabi. Kulüplerin AŞ tarafı, gelirleri, imzaladığı lisans ve temlik sözleşmeleri ile devralırken, giderler ağırlıklı olarak kulüp bünyesinde bırakılıyor. Süper Lig yayın, stadyum, reklam ve sponsorluk, lisans ve ticari ürünler isim hakkı, Avrupa kupaları ve diğer turnuva, kültür ve ticaret merkezi gelirleri kulüp ve şirket arasında yapılan anlaşmayla AŞ tarafına devredilmiş durumda. Kulüp tarafı kurumlar vergisinden muaf. Fakat gerek bağlı iktisadi işletmeleri sebebiyle gerekse vergiye tabi bazı eylemleri nedeni ile Kurumlar Vergisi Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanununu, Vergi Usul Kanunu ve bu kanunlara bağlı olarak yayımlanan genel tebliğlerde yer alan düzenlemelere tabiler. İdman ve spor faaliyetlerine transfer ve bonservis gelirleri, saha reklam gelirleri, maç bileti satışları, sporcuların formalarına aldıkları reklamlar, maç yayın hakkının satılması faaliyetler giriyor. Bunlar muafiyet kapsamında değerlendiriliyor. Ancak, kulübün söz konusu idman ve spor faaliyetlerinin yanı sıra forma, ayakkabı ve diğer malzeme satışı, otopark, benzin istasyonu, restoran, otel, büfe ve plaj işletmeciliği yapması durumunda, idman ve spor faaliyetleri dışındaki faaliyetler ayrı bir iktisadi işletme olarak kurumlar vergisine tabi. Spor kulüpleri kurum niteliğinde olduklarından gelir vergisi mükellefi değil. Fakat kira, temettü ve faiz gelirleri vb. üzerinden yasaya göre stopaj yoluyla vergi kesintisi yapılıyor. Yani kulüpler tarafından yönetici, futbolcu, antrenör, masör, sağlık görevlilerine verilen transfer ücreti, maaş prim gibi her türlü ödemede stopaj ödemek zorunda.