Sivasspor’dan Uğur Çiftçi ve Galatasaray iddialarına yanıt: Kasıtlı ve kötü niyetli!
Son olarak Süper Lig'de Bodrumspor'a sahasında 87-77 mağlup olan Galatasaray 4 galibiyet 6 mağlubiyetle 11. sıraya indi. Sarı-kırmızılılarda genel menajer Turgay Zeytingöz'le yollar ayrılırken yerine Ömer Yalçınkaya'nın gelmesi taraftarı memnun etmed
Galatasaray sezon başında soru işaretleri barındıran bir transfer dönemi geçirdi. Jonah Radebaugh, Corey Walden gibi kısalar takıma katılırken Yeboah ve Halilovic gibi forvet-uzun hamlelerinin kadro mimarisinde dengesizlik yarattığı konuşuluyordu. Buğrahan Tuncer ve İsmet Akpınar gibi Türk eklemeleri de büyük yatırımın yapıldığı kısa rotasyonu için belli açılardan lüks kalıyordu.
Sezon da en az kadrodaki dengesizlik gibi inişli çıkışlı başladı. Cimbom ligdeki ilk 5 maçının 3’ünü kazanırken sonraki 6 maçında yalnızca 1 galibiyet alabildi. Şampiyonlar Ligi’nde en azından üst turu görmesi beklenen ekip Hapoel, Paok ve Benfica’nın yer aldığı grupta ilk 4 maçta aldığı 3 yenilgiyle işini zora soktu. Peki bu durumun sebebi ne?
Öncelikle Avrupa basketbolunda aynı iskeletle senelerce mücadele etmenin zor olduğunu söylemek lazım. Hele de EuroLeague’in tepesine düzenli olarak oynayan bir takım değilseniz bu durum imkansızdan öteye gitmez. Real Madrid, mücadele ettiği dönemde CSKA Moskova, geçtiğimiz 5 sezonda Anadolu Efes, geçmişte Obradovic yönetiminde ve şimdilerde Itoudis yönetiminde Fenerbahçe belli başlı kilit oyuncularıyla 2’şer 3’er senelik sözleşmeler imzalayarak belli bir istikrarı koruma yoluna gidebiliyorlar. Ancak EuroCup, Şampiyonlar Ligi gibi seviyelerde eğer bir oyuncu istikrarlı olarak kalitesini gösterirse EuroLeague ve hatta bazen NBA seviyesinden talipler bu oyuncuları elinizden alıyor.
Fakat bu seviyelerde istikrar yakalamanın bir formülü var. O da belli bir hedef çerçevesinde sabit bir bütçeyi iyi oyuncu tarama ekibiyle birleştirip, belirlenen basketbol anlayışı çerçevesinde kadrolar kurmak. Örnek vermek gerekirse Karşıyaka, Pınar sponsorluğunda bazen düşüş yaşasa da yıllardır Süper Lig’de play-off potasında olup Avrupa’da yarıştığı kulvarda yarı final ve sonrasını hedeflediği sezonlar oynuyor. İzmir ekibinin geçen sezon Avrupa’da başarısız olduğu senaryo gerçekleşti fakat Süper Lig’de final seviyesi görüldü. Frutti Extra’nın sponsor olduğu dönemde Bursaspor da benzer bir anlayışla devam etmiş, 2021 senesinde EuroCup’ta final oynama başarısı göstermişti.
Türk basketbolu kur farkından dolayı her geçen gün ekonomik açıdan geri gitse de verdiğim örneklerde görüldüğü üzere sponsorun değeri ortada. Bu noktada Beşiktaş ve Galatasaray gibi asırlık çınarların marka değerlerini kullanarak basketbol gibi değerli bir branşa yatırım yapacak sponsorlar bulmaları işten olmamalı. Sponsorun yanında yönetim kademesinde istikrarlı plan vadeden insanlarla çalışmak düstur belirlenmeli. Beşiktaş 2022-23 sezonunda sponsoru bulup liyakati sağlayamamıştı ve neredeyse küme düşüyordu. Ancak 2023-24 sezonuna Bursa’da başarılı olan Nedim Yücel-Dusan Alimpijevic yapısıyla başladılar, şu an ligde ilk 4’teler ve EuroCup’ta da en azından son 4 hedefi son derece gerçekçi.
İşe Galatasaray yönünden bakınca Sinan Erdem Spor Salonu’nu doldurma potansiyeli olan taraftarı yıllardır Fenerbahçe maçları haricinde salona çekebilecek heyecanı yaratamıyorlar. Bu sene de uzun zamandır süregelen istikrarsızlığın sonu olarak neredeyse dibi görmüş vaziyetteler. Geçen sezon ortasında EuroLeague tecrübesiyle göreve gelen Aleksandar Mitrovic, sezon başındaki kötü gidişata çözüm olarak son derece formsuz eski dost Dee Bost’un takıma katılması çözümünü bulabildi. Çözüm gibi görünen bu yöntem normal olarak sonuç vermedi zira oyuncu geçen sezon Galatasaray’dan ayrılırken olduğu form seviyesinin son derece uzağında.
Galatasaray’daki istikrarsızlık konusunu en iyi açıklayan isimlerden biri de geçmişte kulüpte görev yapmış Murat Özyer. Özyer Sportstv’de katıldığı basketbol programında sarı-kırmızılıarın son yıllarına dair fazlasıyla çarpıcı veriler paylaştı. Buna göre Galatasaray son 5 sezonda 5 farklı koçla çalışmış durumda. Genel menajer Turgay Zeytingöz’ün ayrılığına bir de Mitrovic’in ayrılığı eklenirse sayı 6’ya çıkacak. Öte yandan bu 5 sezonluk süreçte tam 44 yabancı sporcu transfer edilmiş. Bu sezon başı 9 yabancı basketbolcu demek ve EuroLeague gibi bir hedefi olmayan, Süper Lig’de 5 yabancı sınırının olduğu bir takım olağanüstü bir sayı.
Aynı programda bir başka basketbol yorumcusu Ümit Avcı ise şubede her şeyin değiştiğini ancak mantalitenin aynı kaldığını anlattı. Buna en büyük örnek, son döneminde şubenin elindeki bütçeyi son derece kötü kullandığı eleştirileriyle kulüpten gönderilen genel menajer Ömer Yalçınkaya’nın, Zeytingöz yerine göreve getirilmiş olması. Şu anki söylentiler Başkan Dursun Özbek’in bu görevlendirmeden dönebileceği ve Yalçınkaya ile yolların ayrılabileceği yönünde. Ancak ilk olarak eski genel menajerin görevlendirilmiş olması dahi eskiye dönüşe, yeni sayfalar açamamaya, mantaliteyi değiştirememeye işaret.
Galatasaray’da birçok yönetim basketbol şubesi için yeni bir salon vaadiyle başa geldi. Bu vaadin altı hep boş kaldı. 30 milyona yakın taraftarıyla beraber Galatasaray’ın elinde olağanüstü bir potansiyel var. Sadece Abdi İpekçi’de oynaann ve o güne kadar yenilgisiz olan CSKA Moskova’nın alt edildiği efsanevi EuroLeague maçındaki atmosferi hatırlamak bile yeterli olacaktır. Büyük Galatasaray camiası, basketbol gibi zamanında ülkenin lokomotifi olduğu, birçok efsane barındıran bir branşta senenin iki derbi maçında heyecan yaşamakla yetinmemeli ve istikrarı yakalayacak bir yapıya kavuşmalı.