Market sahiplerinin kanlı kavgası: Ekmeği 1 lira ucuza satıyor diye öldürdü
Konya'da bir savcı, başka bir kadın savcının evine girerek cinsel saldırı girişiminde bulunduğuna dair davada ilk duruşma görüldü. Erkek savcı savunmasında 'dini hassasiyet' üzerinden savunma yaptı.
Konya’nın Beyşehir ilçe Adliyesi’nde görevli olan Savcı Ş.A.’nın, Manavgat Adliyesi’nde görevli olan Savcı A.K.’nın evine zorla girdiği ve cinsel saldırıya teşebbüs ettiği iddia edildi. A.K. geçen yıl kasım ayında Ş.A.’dan şikayetçi oldu ve Hakimler ve Savcılar Kurulu soruşturma başlattı. Manavgat Cumhuriyet Savcısı A.K. görevinden uzaklaştırıldı. Savcı A.K. hakkında ‘konut dokunulmazlığı ihlali’, ‘cinsel saldırıya teşebbüs’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Savcı A.K.’nın tutuksuz yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü ve A.K. hakim karşısına çıktı. A.K., Savcı Ş.A. ile yaklaşık 1 yıl sosyal medya üzerinden görüştüklerini, Ş.A.’nın ilk olarak kendisini eklediğini bu şekilde konuşmaya başladıklarını, kendisiyle yüz yüze buluşmak için anlaştıklarını savundu. İlk görüşmelerinin Ş.A.’nın evinde 18 saat sürdüğünü belirten A.K., “Seydişehir’e bilet almıştım. Kendisi Nevşehir’de çalışıyordu. O gün Konya’dan beni arabasıyla aldı. Evine getirdi. 18 saat boyunca evindeydik. Bu olay ocak ayındaydı. İddianamede yer alan fotoğraftaki araç içerisinde Ş.A.’nın yanında bulunan kişi benim. Beni tanımadığı, gerçeği yansıtmamaktadır” dedi.
‘Dini hassasiyetleri olduğunu düşündüm’
A.K. “Sosyal medyada ‘Savcı Bey nasılsınız’ dedi ve sohbet öyle başladı. Onda da savcı yazıyordu. O dönemde eşim olan şimdiki eski eşimle anlaşmazlık yaşıyorduk. Olay sonrası sonuçta boşandık. Bu dönemde sohbet ilerledi. Her gün sosyal medya üzerinden sohbet ediyorduk. Ş.A. da eşinden boşandığını söyledi. Ben de ona, eşimle anlaşamadığımı, ayrılmak istediğimi söyledim. Her gün görüntülü konuşuyorduk. O dönem evli olduğum için eşimin görmemesi amacıyla kayıtları siliyordum” diye konuştu.
İlk yüz yüze görüşmelerine ilişkin A.K., “18 saatlik görüşmemizde sohbet cinsel içerikli bir hal aldı. Kendisi beni yatak odasına davet etti. Ben oraya gelmeden önce dini hassasiyetleri olduğunu düşündüm, çünkü tesettürlü bir hanımdı. Böyle bir hassasiyeti olmadığını anlayınca kendisine arkadaşça yaklaştım. Kendisi odasında, ben de oturma odasında uyudum. Kahvaltı yaptıktan sonra oradan ayrıldım” dedi.
‘Zilde de parmak izim çıkmadı’
İkinci görüşmelerinin olay günü gerçekleştiğini aktaran A.K., “Cep telefonuyla görüşmüyorduk, adliyedeki odamızda bulunan telefon ve sosyal medyadan görüşmeye devam ettik. Yine kendisi benimle evinde görüşmek istedi. Başka bir mekanda görüşmek istemiyordu. Benimle görüşmek istemesinin sebebi ise aramızda geçen 1 yıllık sohbet ve arkadaşlığımızdan eşime bahsetmek istiyordu. Ben de bunu engellemek ve konuşarak anlaşmak amacıyla davetini kabul ettim. Evine gittim, kapıda tanık M.D. isimli kişiyle karşılaştım. Kendisine ‘Polisim’ diye beyanım olmadı. Ş.A.’nın dairesini sordum. O da gösterdi. Kapısının önüne geldim. Sosyal medyadan aradım. Geldiğimi söyledim. O da beni kapıda karşıladı ve zile basmadan içeriye aldı. Zaten zilde de parmak izim çıkmadı. Kapıyı da ben kapatmadım. Kapıda da parmak izim çıkmadı” diye konuştu.
‘İftira’ savunması
Ş.A.’nın evine geldiğinde kendisini oturma odasına davet ettiğini anlatan A.K., görüşmelerinde Ş.A.’yı ikna etmeye çalıştığını kaydetti. Eşi ile arasını düzelttiğini, Ş.A.’nın ise sonradan ikna olduğunu belirten A.K., “Sonra eşim aradı. Telefonda kalp emojisini gördü. Bunun üzerine kıskançlık krizine girdi. Eşimden önce annesi Ş.A.’yı defalarca aradı, ancak cevap vermedi. Benimle konuşmaya devam etti. Eşimin fotoğraflarını inceledi. Olayla ilgili telefon kayıtlarını istedim. Evinde olduğum süreçte Ş.A.’yı aradığım gözüküyor. Telefonum Ş.A.’nın elindeyken el çabukluğuyla aradığını düşünüyorum. Yanında kaldığım 2,5 saatlik süre içerisinde bu ilişkinin daha fazla ileriye gitmeyeceği yönünde ikna etmeye çalıştım. ‘Eşin aradı hemen gidiyorsun’ diye bana kızdı. ‘Ben Cumhuriyet Savcısıyım ve aynı zamanda kadınım. Ceza almasan da eşinden boşanmana sebep olacağım’ dedi. Ş.A.’nın beni şikayet edeceği hiç aklıma gelmedi. Eşimden boşanmayacağımı, kendisiyle ileriye yönelik bir ilişkimin olmayacağını söylediğim için bu iftirayı attı. Bu olay nedeniyle büyük mağduriyet yaşadım. Suçsuzum. Beraatımı talep ediyorum” diye konuştu.
Dosyada yer alan doktor raporunun doğru olmadığını iddia eden A.K., “Yine tanık doktorun beyanları incelendiğinde raporun Ş.A. yararına düzenlendiği, ancak Ş.A.’nın yarasının olay günü olmadığı anlaşılmaktadır. Bu Ş.A.’nın kendisi tarafından yapılmıştır. Yine Beyşehir Başsavcılığı’nda Ş.A.’ya uygunsuz bir şey olmadığı belirtilmiştir. Şikayet nedeniyle hem açığa alındım hem eşimden ayrıldım. İfadelerdeki çelişkiler de Ş.A.’nın beyanlarının doğru olmadığını göstermektedir. Ş.A. ile ‘fake’ hesaplardan görüştüm. Değişik isimlerle hesap oluşturdum” dedi.
Duruşmada sanık A.K.’nin adli kontrol kararı kaldırılarak, yargılama aşamasına ilişkin HSK’ya bilgi verilmesine karar verilerek duruşma ertelendi.