Beyoncé’nin dayısı Johnny kim?
Dünya Beyoncé'nin yeni albümü 'Cowboy Carter'ı konuşuyor. Seçimler geride kaldığına göre Amerikalı müzisyenin bir western destanı olarak adlandırılan yeni albümünü konuşma sırası şimdi bizde. Karşınızda bir kraliçenin başyapıtı.
Geçen hafta merakla beklenen bir albüm müzikseverlerle buluştu. Beyoncé, sekizinci stüdyo albümü ‘Cowboy Carter’ı 29 Mart’ta yayınladı. Albümün habercisi ‘Texas Hold’Em’ zaten bir süredir dünyanın gündemindeydi.
Bir country albümü yayınlayacağı haberi geldiğinde, sanatçının bu türün Afro-Amerikan kökleri ve kapakta vatansever Amerikan imgelerini kullanması üzerine her türlü tartışma başladı. ABD’nin Orta Batı kesiminde yaşayan ve country müziği sahiplenen muhafazakar çevreler bu şarkıyı bir süre radyolarında çalmayı reddetmiş gelen tepkiler üzerine geri adım atmıştı. Adeta bir ikon kırıcı tavırla bu türe el atan 42 yaşındaki müzisyen şu ana kadar Spotify’da yaklaşık olarak 250 milyon kez dinlenen şarkısıyla rekorlara adım adım giderken ilkleri de gerçekleştiriyor. O artık şarkısı country listelerinde bir numaraya yükselen ilk siyah müzisyen. Ancak bununla yetinmeye niyeti yok gibi.
Yaptığı bir açıklamada “Ben country albümü değil, Beyoncé albümü yaptım” diyor Teksas doğumlu müzisyen. Bu özgüvenin temeli kuşkusuz çok sağlam. Geride 32 Grammy, sayısız başka ödül, Instagram’da 320 milyon takipçi, milyonlarca satan albüm ve tüm bunların toplamında siyasetçilerden daha etkili bir arka plan var. O, albümünü country olarak nitelendirmiyorsa saygı duyarız elbette. Ancak buram buram country kokan bu albüme bir western destanı dememek de eksik kalır. 27 şarkıdan oluşan bir saat 18 dakikalık albümün en güzel yönlerinden biri baştan sona dinlendiğinde bir bütün oluşturması. Bu yönüyle de orta mesafe bir yolculukta pek âlâ size yarenlik yapabilir.
Country ağıtı, psychedelic balad ve modern pop arasında bir yerde duran ‘American Requiem’ ile yavaş bir başlangıç yapan albüm, yer yer temposunu artırıyor. Üslup bakımında farklı türleri bir araya getiren hatta bir nebze de dağınık duran albüm, buna rağmen sırıtmıyor. Çünkü bu yönüyle bir yandan da Beyoncé’ye farklı türlere erişim imkânı sağlıyor.
Albümün en büyük sürprizlerinden biri Dolly Parton’ın ‘Jolene’ şarkısının yeni bir yorumu. Dolly Parton’ın 19732’te yayınladığı ve daha önce de defalarca cover yapılan şarkıyı son olarak Miley Cyrus seslendirmişti.
Yarım asrı geride bırakan şarkı Amerikan kültüründe özel bir yere sahip. Beyaz, erkek ve sert duruşlu country müziğine bir farklılık getiren şarkıyı yıllar sonra yeniden yorumlayan Beyoncé, hem takdir topladı hem eleştiri aldı. Müzisyenin çizdiği, yön veren kadın profilinin bir yansıması olan bu cover tercihi kimileri için harika bir seçim olarak yorumlandı. Ancak değişen dünyanın da etkisiyle şarkının sözlerini pek de olumlu bulmayanlar var.
Albümde dikkat çekici bir diğer şarkı da 1960’lara ait. Paul McCartney’in yazdığı ‘Blackbird’ü yeniden seslendiren Beyoncé, şarkıda yanına Tanner Adel ve Britney Spencer’ı da almış. Farklı bir orkestrasyonla seslendirilen şarkı, Spotify verilerine göre şu ana kadar 10 milyonluk bir dinleme sayısına yaklaşmış durumda.
Gospel başta olmak üzere farklı türleri ‘Cowboy Carter’da bir araya getiren Beyoncé, şimdiden yılın en başarılı albümlerinden birine imza attı. Albüm dinlemenin tadını bilenlere güzel bir kıyak geçen Amerikalı müzisyenin yeni çalışması, besbelli ki ilgi görmeye devam edecek.
Albüm ilahi benzeri ‘Amen’ ile sona ererken 42 yaşındaki müzisyen tıpkı bir önceki albümü ‘Renaissance’ın kapağında olduğu gibi atının üzerinde bizleri selamlıyor. Bir önceki albümünde daha bir Lady Godiva edasındaki müzisyen bu kez elinde bayrağıyla bir George Washington gibi kendisini engellemeye çalışanlarla savaşıyor.