CHP Atalay çağrısı için tarih verdi, Soylu’ya ‘Meclis soruşturması istemesini’ teklif etti
İYİ Parti'nin seçime ittifaksız girmesinin eleştirilemeyeceğini söyleyen eski CHP lideri Kılıçdaroğlu "Gönül isterdi ki İYİ Parti yetkilileri en azından CHP’yi doğrudan hedef almasınlar" dedi.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yerel seçimleri değerlendirdi.
Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başarısının sürdürebilir kılınması gerektiğini belirterek “Bu partimiz için de, Türkiye için de çok önemli. Sürdürülebilir kılmanın yolu izlenen politikanın devam ettirilmesidir. Toplumun her kesimiyle sıcak ve samimi ilişki kurulması, parti örgütlerimizin bu konuda eğitilmesi lazım. Bu çalışmanın devamı gerekiyor. Çalışma devam ederse pek çok başarıya imza atabiliriz. Biz geçen seçimde 11 büyükşehir belediyesini aldığımızda da iyi bir oy almıştık. O dönemin bir de şöyle bir özelliği vardı: Manisa’dan sıfır oy çıktı. Çünkü Manisa’yı İYİ Parti’ye vermiştik. Samsun’u İYİ Parti’ye vermiştik, sıfır oy çıktı. Konya’dan da sıfır oy aldık, çünkü CHP’liler gidip İYİ Parti’ye oy verdi. İYİ Partililer de diyelim ki Bursa’da bize oy verdi. Ankara’da bize oy verdiler, İstanbul’da bize oy verdiler” dedi.
Her siyasi partinin görüşüne saygı duyulması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu “Niye seçime İYİ Parti ayrı girdi diye suçlamada bulunmak doğru değil. Gönül isterdi ki İYİ Parti yetkilileri en azından CHP’yi doğrudan hedef alıp eleştirmek gibi bir rol üstlenmeseydi. Eleştireceklerse AKP var. AKP’yi eleştirmeleri gerekirdi” dedi.
Altılı Masa dönemindeki ilişkilerin CHP’nin oyunun yükselmesinde etkili olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu “Siyaset yorumcuları, siyasetçiler, akademik dünyanın önemli aktörleri bunu zaten söylüyor. 14 Mayıs seçiminde sandığa gidip CHP’nin 6 okunun altına mühür basanlar yerel seçimlerde de rahatlıkla belediye başkanının 6 oklu pusulasına mühürlerini bastı. Bu seçimlerde oy geçişkenliği çok önemliydi. Bunu sağlamak için de epey mücadele ettik. Ben 250’nin üstünde medyaya kapalı toplantı yaptım. Sağ dünyanın önemli kanaat önderleriyle toplantılar yaptım. Yani Van’dan Şanlıurfa’dan tutun İstanbul’dan Yozgat’a kadar pek çok yerde bu toplantıları gerçekleştirdim. Onlara CHP’nin belli alandaki duyarlılıklarını, inanca olan saygıyı, kimliğe saygıyı, yaşam tarzına saygıyı anlatmaya çalıştım. Başörtüsüyle ilgili tavrımız, ‘Helalleşme’ dediğimiz ve doğrudan doğruya yeri geldiğinde de öz eleştiriyi yapmaktan çekinemeyen tavrımız pek çok çevrede samimi bulundu. Dolayısıyla bunun yansımalarının ortaya çıkması elbette beni mutlu ediyor” dedi.
Öte yandan CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Destek verdiklerimiz hırsız çıktı” sözlerine “Asıl hırsızlık insanların umutlarını çalmaktır” diye yanıt verdi.
Dün akşam (6 Nisan) katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Adıgüzel, Akşener’in sözlerine de tepki gösterdi.
Ordu’daki seçimlere dikkat çeken Adıgüzel, “Mesele algı ile tezgah ile oy hırsızlığı ise Ordu’da iki ilçemin hesabını verin” diye konuştu, Akşener’in aday seçimindeki tercihlerinin tezat olduğunu söyledi.
Adıgüzel’in açıklamalarında öne çıkanlar şunlar:
“Akşener’in genel seçim sonrası şu sözünü çok iyi hatırlıyorum; ‘Masadan bir kalktım bir oturdum, altı puan gitti.’
Şimdi ben soruyorum; masadan kalkıp oturmanızla, secim sürecindeki siyasetinizle Cumhurbaşkanı adayımızdan kaç puan gitti? Çünkü biz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu o seçimi 1.5 puanla kaybettik.
CHP’yi yanınızda bir yük olarak görüp karar alıyorsunuz, yerel seçim sonucunda aldığınız kararın faturası ağır olunca dönüp dün övgüler düzdüklerinize bugün hırsız diyorsunuz. Halbuki en büyük hırsızlık insanların umutlarını çalmaktır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybının esas sorumlusu olarak umut hırsızlığının da esas pay sahibi Sayın Akşener’dir. Tabi ki masadan neden kalktı, neden oturdu, ‘Devletim için son görevimi yaptım’ gibi ifadeler… Bunlar da irdelenecektir.
Mesele algı ve tezgah ile oy hırsızlığı ise Ordu’da giden iki ilçemin hesabını verin.
Bizim kurumsal ittifak için yaptığımız tüm girişimleri oldukça sorunlu bir üslup ile reddettikten sonra iki parti arasında hiçbir anlaşma olmadığı halde varmış gibi sokak algısı yaratarak büyükşehirde İyi Parti’ye ilçede şuna buna diyerek yapılan tezgah sadece Perşembe ilçemizde 1700 hatalı oyla (aynı pusulada her iki partiye tercih nedeniyle) iptale neden oldu ve ben Perşembe’yi 268 oy ile kaybettim.
Aynı kötü kurgu ve tezgah tüm uyarılarımıza rağmen işletildi ve il genelinde toplam 90 bin hatalı kullanılan geçersiz oya sebep oldu. Şimdi siz benim Perşembe ve Ulubey’imin hesabını verin, algı ile oy hırsızlığı için…”
Meral Akşener’in “Elin taşı ile elin kuşunu vurmayacağız” sözlerini anımsatan Adıgüzel bu ifadelerle aday seçimindeki tercihlerin tezat olduğunu söyledi. Adıgüzel şöyle devam etti:
“Meral hanım önceki dönemde de Ordu’da yine eski bir AKP’li İdris Naim Şahin’i iki defa öne aldı. Bu defa da yine bir AKP’liyi, bunu da açıkça ifade eden bir ismi aday gösterdi. Türkiye’nin pek çok yerinde benzer örnekler var. CHP’liler de var. Bu elin taşı ile elin kuşunu vurmaya kalkmak değil midir? Ordu’da İYİ Parti’de kuruluşundan bugüne kadar emek vermiş liyakat sahibi birçok yurtsever iyi yürekli iyi insan da var.”