Dört yılda bir hortlayıp uygulanmayan proje yeniden gündemde
Yaşı yetenler siyasi yaşamının ‘Asena’ olarak başladığını biliyor, yetmeyenler ise 'Meral Mommy' olarak tanıyor. Kurultayda yeniden aday olmayacağını açıklayan Meral Akşener’in siyasi yolculuğuna birlikte bakalım.
Meral Akşener Selanik’ten Kocaeli’ye göç eden bir ailenin kızı. 18 Temmuz 1956 tarihinde Tahir Ömer Bey ve Sıdıka Hanım’ın çocuğu olarak İzmit’te doğdu. 1974 yılında Bursa Kız Öğretmen Lisesi’ni tamamlamasının ardından 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu. 1979 ve 1982 yılları arasında öğretmen olarak çalışan Akşener 1982 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Kocaeli Mühendislik Fakültesi’nde araştırma görevlisi oldu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora yaptı. Kocaeli Üniversitesi’nde İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı’nı üstlendi.
Üniversite yıllarında MHP’nin gençlik örgütü Ülkü Ocakları’nda aktif isimlerden biriydi. Ağabeyinin MHP İl Başkanı olması nedeniyle parti siyasetiyle de yakından ilgiliydi. Türk mitolojisinin efsanevi dişi kurdu “Asena” olarak ünlendi. Bunun 12 Eylül öncesi ülkücü hareketteki kod adı olduğunu söyleyenler de var, bakanlık yaptığı dönemde ilk kez Özel Harekat polislerinin dillendirdiğini hatırlatan da.
Siyasi hayatı 1994 yerel seçimlerinde Doğru Yol Partisi Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak başladı. Seçimi kazanamadı, ama bu sayede Çiller ailesinin en güvendiği kişilerden biri oldu. Dönemin Başbakanı ve DYP’nin Genel Başkanı Tansu Çiller kurduğu ve başkanı olduğu Zübeyde Hanım Şehit Analarını Koruma Vakfı’nda onu da yardımcısı yaptı.
1995 yılında Doğru Yol Partisi Kadın Kolları Başkanı oldu. Aynı yılki seçimlerde Kocaeli milletvekili seçildi. Refah Partisi-Doğru Yol Partisi koalisyonu o seçimin ardından kuruldu, Akşener’in yolu açıldı; 3 Kasım 1996’da Susurluk kazasına karışan otomobilden devlet ve mafya ilişkileri dışarı saçılmışken.
Susurluk skandalının ardından dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar istifa etmek zorunda kalınca İçişleri Bakanlığı koltuğuna Akşener oturdu ve Türkiye’nin ilk kadın içişleri bakanı oldu. Görevi devralırken “Ağar’ın yükselttiği çıta aşağıya düşürülmeyecektir” dedi.
Akşener’in adı mafyatik isimlerle de anıldı. Örneğin Sedat Peker silahlanma çağrısı yaptığı konuşması nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nı göreve çağıran Akşener’in 1997 ve 2014’te kendisiyle görüştüğünü iddia etti.
28 Şubat müdahalesine karşıydı. Askerlerin faaliyetlerini izlettiğini gösteren bir pusulayı Milli Güvenlik Kurulu’nda toplantı masasında unutunca askerlerle ilk krizini yaşadı. Pusula askerlerin polis tarafından takip edildiğini gösteriyordu. Genelkurmay’ın düzenlediği irtica brifinglerine katılacak valileri açığa alacağını söyledi. Yıllar sonra bu kararının ardından dönemin üst düzey askerlerinden birinin kendisine “Gelirsek o kadını yağlı kazığa oturturuz” şeklinde bir tehdit mesajı yolladığını açıkladı.
28 Şubat dönemiyle ilgili bir anısını anlatırken şöyle diyordu:
“O dönemde bir kadın mitingi yapılacaktı ve ‘kahrolsun şeriat’ diyorlardı. İnancıma göre şeriat İslam demektir. İnançlı biri olarak bunu dedirtmemem lazımdı. ‘Hükümete bağırın ama bunu demeyin’ dedim. Yine de birkaç yerde söylendi. O geceyi hayatımdan silmek isterim, anlatılamayacak bir acı hissettim.”
Necmettin Erbakan’ın başbakan, Tansu Çiller’in başbakan yardımcısı olduğu REFAHYOL hükümeti 28 Şubat 1997’de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla sona erdi. Erbakan istifa etmiş, 28 Şubat gerilimi Refah Partisi-Doğru Yol Partisi hükümetinin sonunu getirmişti. Hükümetin dağılması Akşener’in de koltuğundan kalkmasına yol açtı. 1999 seçimlerinde son kez DYP İstanbul milletvekili seçildi. Partisi 2002 seçimlerinde kıl payıyla baraj altında kaldı.
Kapatılan Refah Partisi yerine kurulan Fazilet Partisi’nde gelenekçiler-yenilikçiler mücadelesi başlamıştı. Gençler Erbakan’ı devirmek istiyordu. Akşener 2001 yılında Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’ın birlikte hareket ettiği oluşumla bir araya geldi. Ancak bu isimlerle siyasi birlikteliği sadece dört ay sürdü. Daha sonra hayal kırıklığı yaşadığını belirterek Adalet ve Kalkınma Partisi adını alacak hareketten koptu.
O da MHP’nin yolunu tuttu. Zaten Doğru Yol Partisi’nde de ülkücü kimliğiyle siyaset yapmaktaydı. 2001 yılında Milliyetçi Hareket Partisi’ne katılan Akşener önce 2004’te MHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. 2007 yılında ise MHP İstanbul Milletvekili olarak Meclis’e girdi, TBMM Başkanvekilliği yaptı. Bu serüveni parti içi muhalefet rolüne soyunana kadar sürdü. MHP’de Genel Başkanlık koltuğuna talip olunca partiden ihraç edildi.
Akşener MHP’den ihraç edilenler ve DYP döneminden siyasi yol arkadaşlarıyla 25 Ekim 2017’de İYİ Parti’yi kurdu ve partinin ilk genel başkanı seçildi. 24 Haziran 2018 seçimlerinde İYİ Parti’nin seçime katılması soru işaretleri yaratmışken CHP’den 15 milletvekili istifa ederek İYİ Parti’ye katıldı. Böylece İYİ Parti Meclis’te grup kurarak hem seçime girmeye hak kazanacak, hem de Akşener partisi tarafından Cumhurbaşkanı adayı gösterilebilecekti. Öyle de oldu. Akşener Türk siyasi tarihinin ilk ve tek kadın cumhurbaşkanı adayı oldu.
CHP’den 15 vekil alarak Meclis’e giren Akşener seçimlerde 43 sandalye kazandı. Bu seçimin ardından Akşener genel başkanlık görevinden istifa etti ve yeniden aday olmayacağını açıkladı. Ancak partililer evinin önünde “geri dön” eylemleri yaptı. Gelen destek sonrasında kararını geri alan Akşener 12 Ağustos 2018’de yapılan İYİ Parti 2. Olağanüstü Kurultayı’nda yeniden genel başkan seçildi.
Sonrasında AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın karşısına CHP’yle sosyal demokrat-milliyetçi Millet İttifakıyla olarak çıktı.
Millet İttifakı 2019 yerel seçimlerine adeta damga vurdu. İYİ Parti yapılan seçimlerde büyükşehir ve il belediyesi kazanamadı, fakat oy oranı ile üçüncü parti oldu. Bununla birlikte oluşturulan iş birliğinin etkisiyle uzun yıllardır AK Parti ve MHP’nin yönetiminde olan İstanbul, Ankara, Adana, Bolu, Antalya, Mersin, Bilecik, Artvin, Ardahan ve Kırşehir gibi illeri CHP kazandı.
Millet İttifakı yerel seçimde kazandığı özgüvenle büyüdü. 2023 yılında yapılacak seçimler için önce Altılı Masa kuruldu. İYİ Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu masa devamında yola zaferler kazanan Millet İttifakı adıyla devam etme kararı aldı. Bu sırada herkes ittifakın Cumhurbaşkanı adayını merak ediyordu. Akşener ise seçimden çok önce “Ben Başbakan olacağım” diyerek hem parlamenter sisteme geçileceğine olan güvenini ortaya koyuyor, hem de kafasındaki adayların yolunu açıyordu.
İttifakın Cumhurbaşkanı adayını belirlemesi sancılı oldu. Beş parti CHP’nin o dönemki lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığında mutabık kalmıştı. Akşener ise “partisinin kıskaca alındığını, dayatmaya maruz kaldığını ve Türk Milletinin ölümle sıtma arasında bir tercihe zorlandığını” söyleyerek masadan kalktı. Hem de seçime günler kala. Akşener halkın Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu istediğini söylüyor, ittifak ortaklarına türlü suçlamalar yöneltiyordu. Nihayetinde iki belediye başkanının icracı cumhurbaşkanı yardımcısı olması şartıyla 6 Mart 2023 günü Akşener masaya döndü. Kriz üç gün sürdü ama bedeli ağır oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedildi, Akşener Millet İttifakı’ndan ayrıldıklarını duyurdu.
2024 yerel seçimlerinde CHP’den kısmi işbirliği teklifi gelse de Akşener ve partisi seçime “hür ve müstakil” katılma kararı aldı. Bu süreçte birçok isim partiden istifa ederken Akşener bir yıl önce cumhurbaşkanı adayı olmaları için masayı terk ettiği Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na ateş püskürüyordu. Akşener seçim süreci boyunca AK Parti’den çok CHP’yi ve adaylarını hedef aldı.
Seçimlerde İYİ Parti Türkiye genelinde %3.7 oy aldı. 2019’la karşılaştırıldığında üçüncülükten altıncılığa geriledi. Hiçbir büyükşehir seçiminde kayda değer oy yakalayamayan parti Çanakkale ve Ordu’da ikinci parti oldu. Bir il, 27 ilçe belediyesi kazandı.
Seçimden sonra Akşener partinin olağanüstü kongreye gideceğini açıkladı. Akşener “Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da milletimizin bize verdiği mesajı ve bizim için çizdiği istikamet doğrultusunda gereken adımları atacağız” dedi.
Akşener dün 27 Nisan’da yapılacak kurultayda aday olmayacağını açıkladı. Açıklamadan saatler sonra ajanslar “Akşener makam odasını boşalttı” haberini geçti. Türkiye siyasi tarihinde adı ilklerle, sansasyonel çıkışlarla anılan Akşener dün itibariyle siyasi hayatına en azından virgül koydu. Yeni bir adım atar mı bilinmez, ama dünkü virgül ilerleyen yıllarda “Asena” olarak başlayan yolculuğa kurt bir siyasetçi olarak konmuş bir nokta da olabilir.