Serdar’a yeni yasaklar geldi, Kıvanç Tatlıtuğ’un bıyıkları gitti, Engin Akyürek kırmızılara büründü
Kıskançlığın sınırı nerde başlar, nerede biter? Bazı çiftler, üçüncü şahısların eşlerine gösterdiği ilgiden keyif alır mı? Müge Dağıstanlı konuyu Hazal Kaya-Ali Atay, Serdar Ortaç-Chloe Loughnan, Yasemin Sakallıoğlu-Burak Yırtar üzerinden yorumladı.
Serdar Ortaç yedi yıl önce eşi Chloe’nin güzelliğini anlatmak için şunları söylemişti: “Biri eşimin kalçalarına baktığında bu hoşuma gidiyor. Gurur duyarım. Çünkü onlar bakar, ben dokunurum.”
Bu sözlerinden sonra günlerce ‘Ne geniş adamsın’ diye başlayıp çok daha ağır yorumlara maruz kalan Serdar Ortaç “Yaa dediğiniz gibi geniş biri değilim. Chloe ile birbirimizden vazgeçemeyiz. Karımı çok seviyor ve beğeniyorum” açıklaması yapmıştı.
Ancak iki yıl geçtikten sonra boşandılar. Chloe Serdar Ortaç tarafından ilgisiz ve yalnız bırakılmaktan yakındı. Bir de yüklü tazminat davası açtı. Çok sinirlenen Ortaç eşinin eşyalarını siyah çöp poşetlerine doldurup kamyonla evine gönderdi.
Şimdi benzer bir tartışma Hazal Kaya üzerinde dönüyor. Neden mi?
Sibel Arna’ya verdiği röportajda beş yıl önce evlendiği Ali Atay’la ilişkisini anlatırken şunları söyledi:
“Aynı masada oturduğum kişi eşim Ali’ye asılırsa çok eğlenir, gülerim. Ali de iltifat almış gibi teşekkür ediyor. Biz bu durumla çok eğleniyoruz.”
Hazal Kaya’ya yapılan yorumlar Serdar Ortaç kadar fena. “Geniş aile”yle başlıyor, daha fenasıyla devam ediyor.
Kaya röportajın devamında mutlu bir evlilik sürdürdüklerini çünkü çok eğlendiklerini söylüyor.
Yıllar önce ünlü bir holding patronu da şöyle söylemişti:
“Hayatıma eşlik edecek hanımlar hep güzel, genç ve akıllıdır. Bir mekana girdiğimde yanımdaki hanımefendiye bakanlar benim için ‘Vayy bu adamda demek ki bir şey var’ fikrine kapılır. Bu bir sonraki ilişkimin kapılarını açar. Cazibemi böyle koruyorum.”
Patronun adını, artık evli barklı diye gizledim. 1990’ların en hızlı çapkınıydı. Şimdiki eşi tıpkı söylediği gibi genç, güzel, alımlı. Son derece de akıllı. Son verdikleri röportajda evliliklerinin ne kadar sağlam temeller üzerine kurulduğunu anlatmışlar. Beyefendi biraz yaşlanmış. Ama güzeller güzeli eşinin yanında yine çapkınca gülümsemiş.
Bazı ünlüler ya da zenginlerin evliliği neden biter? Bu tür açıklamalar, birbirlerinden koptukları anlamına mı gelir? Yıllarca birçok ünlü çiftin aşk, evlilik, ayrılık kararı, boşanma davaları ve sonrasında yaşadıklarını takip eden biri olarak şunu söyleyebilirim ki ünlü çiftleri şu nedenler ayırıyor:
EGO: Ünlü oyuncu bir çift reyting yüzünden ayrılmıştı. Çünkü erkek oyuncunun reytingi epey süre eşinden hep geri kalmıştı. Birkaç işi iptal olunca evdeki tartışmalar arttı.
ÇABUK SIKILMA VE İHANET: Bu en sık rastlanılan neden. Şöhretin zirvesinde evlenenlerin başına daha çok geliyor. Zirvede evlenen bir erkek oyuncumuz boşanırken şunları söylemişti: “Evlenmem bile mucizeydi, peşimde o kadar çok kişi varken… Hanımefendi sayemde şöhret oldu.”
DAHA İYİSİNİ BULMA TELAŞI: Bu da daha çok tüp mide ameliyatı olan, estetik operasyonlar geçiren, bir anda imaj değiştiren, beklemediği anda şöhret olanlarda görülüyor.
İSTEDİKLERİMİ YAPMADI: Bu gruba da şöyle bir örnek verelim. Ünlü bir kadın boşanma kararını avukatına şöyle açıklamıştı: “Bana ev ve araba alacağına söz vermişti. Hiçbirini yapmadı. Vaatleri boşa çıktı.” Avukat bile bu sözlere kızmıştı.
Serdar Ortaç’la açtığımız, Hazal Kaya ile sürdürdüğümüz ‘evlilik mevzusunu’ Yasemin Sakallıoğlu’nun sözleriyle bitirelim.
2021’de Burak Yırtar ile evlenen Yasemin Sakallıoğlu “Evlilik nasıl gidiyor” sorusuna şöyle cevap verdi: “Evlilik ile psikoloji yan yana durabilecek bir şey değil. Evlilik zaten insanın psikolojisini yeterince bozan bir şey. Bir erkek evde mutlu olmak istiyorsa hanımını dinleyecek.”