Kahramanmaraş’ta deprem yardımlarını satarken yakalandılar: 1.5 milyon TL’lik malzeme ele geçirildi
6 Şubat depreminde 146 kişinin hayatını kaybettiği Hamidiye Sitesi için istenen ikinci bilirkişi raporu çıktı. Biri tutuklu yedi kişinin yargılandığı dava devam ederken bilirkişi heyeti tüm görevlilerinin asli kusurlu olduğu sonucuna vardı.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 146 kişiye mezar olan Hamidiye Sitesi’ne ilişkin ikinci bilirkişi raporu Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden yedi akademisyen tarafından hazırlandı. Raporda binanın zemin etüt raporu olmadığına, temel kesit ve donatı alanlarının yetersizliğine, statik projeye uygun yapılmadığına, yapım aşamasında yeterli dayanıma sahip malzeme kullanılmadığına dikkat çekildi. Raporda yapı sahibinin, müteahhitlerin, statik proje müellifi, fenni mesul ve belediye görevlilerinin asli kusurlu olduğu tespit edildi.
Sanık avukatlarının ilk çıkan bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine Kahramanmaraş 5. Ağır Ceza Mahkemesi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden yeni bilirkişi raporu talep etmişti.
Savcılığın “Binadaki yıkımın nedeni nedir” sorusuna, yedi akademisyenden oluşan bilirkişi heyeti “Binalar ek 1’de yer alan sayısal çözümlemelerden ve tespitlerden hareketle belirlenen yetersizlikler ve yönetmeliğe uygun olmayan hususlardan, donatı akma dayanımı yetersizliğinden, uygulamada yetersiz/uygunsuz donatı kullanımı ve donatı detaylandırma hatalarından, uygun olmayan yönetmeliğe göre tasarlanmış yapının bariz statik proje hatalarının olmasından, söz konusu proje hatalarının sorgulanmadan uygulanmasından dolayı yıkılmıştır” yanıtını verdi.
Savcılığın “Binanın yapımında düzenlenen projeler yasaya, yönetmeliklere ve ilgili mevzuata uygun mu,” “Mimari ve statik projelerde mevzuata aykırı bir durum bulunuyor mu” ve “İddiaya konu binanın hazırlanan statik ve mimari projelere uygun yapıldı mı” sorularını heyet şöyle yanıtladı:
“Proje kapsamında ilgili deprem yönetmeliğinde belirtilen esasların dikkate alınmamış olması nedeniyle yeterli dayanıma sahip yapı elemanları kullanılmadığı ve donatı detaylandırmalarında eksiklikler olduğu bu nedenle yapının yıkılmasında statik proje hatalarının da etkili olduğu tespit edilmiştir. Mimari projenin mevzuata aykırılığı ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır. Statik projede ise ilgili deprem yönetmeliğine aykırılıklar tespit edilmiştir. Donatı detaylandırmaları, uygun donatı kullanılmaması ve donatı akma dayanımı açısından statik projeye uygun yapılmadığı tespit edilmiştir.”
Savcılık “Binanın yapımı sırasında yıkıma sebep olabilecek kusura dayanak eylem bulunuyor mu” diye sordu. Heyet “Binanın yapımı sırasında dosya kapsamındaki bilgilerden, uygulaması mümkün olmayan donatı detaylandırması, deprem sırasında kritik öneme sahip kolon etriyeleri ile ilgili hiçbir detayın verilmemesine rağmen uygulama yapılması ve donatı dayanımı eksikliklerinden dolayı, yıkıma sebep olabilecek kusura dayanak eylemler olduğu değerlendirilmiştir” tespitine yer verdi.
Bina inşaat tarihinde zemin etüt raporunun bulunması zorunlu olsun yahut olmasın zeminin yıkıma bir etkisi var mı” sorusuna da heyet “Dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde, zemin etüt raporunun olmadığı anlaşılmaktadır. Analizler neticesinde zemin emniyet gerilmelerinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Temel kesit ve donatı alanlarında yetersizlikler tespit edilmiştir. Heyetimizin görüşüne göre yıkıma zemin etkisi değil proje ve uygulamalarda yapılan hatalar neden olmuştur” dedi.
Raporda yapı sahibi, müteahhitler, statik proje müellifi, fenni mesul ve belediye görevlilerinin hepsinin asli kusurlu olduğu tespit edilerek şunlar kaydedildi:
“Binanın yıkımında yapı sahibi ve müteahhit olan sanık Ahmet Kara’nın asli kusurlu olduğu belirlenmiştir. Hamidiye Konut Yapı Kooperatifi Başkan ve yönetim kurulu üyeleri Ali Kara, Cahit Küçükönder, Cengiz Yürürdurmaz, Oğuz Yenipınar, Selahittin Solacak, Telat Özdemir’in müteahhit olarak değerlendirilip müteahhitlik görevini somut bir şekilde yürütüp yürütmedikleri dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden net olarak belirlenememiştir. Bu konuda takdir Yüce Mahkeme’nindir. Yapı sahibi/müteahhidi/müteahhitleri doğru projeyi ve doğru uygulamaları yaptırmakla, yeterli dayanıma sahip malzeme kullanımını sağlamakla mükellef olup sanıklar görevlerini yerine getirmemiştir.
Taşıyıcı sitemin hesap, kesit tasarım ve malzeme seçimi statik proje müellifinin görevidir. Statik proje müellifi olarak dosya kapsamında yer alan statik projenin ilgili yönetmeliklere uygun olarak hazırlanmamış olması nedeniyle, fenni mesul olarak yapım aşamasında donatı dayanım ve donatı detaylarındaki eksiklik/yetersizlikler nedeniyle hem statik proje müellifinin (vefat), hem de fenni mesulün (vefat) kusurunun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında yer alan statik projenin ilgili yönetmeliklere uygun olarak hazırlanmamış olması nedeniyle projenin kontrol ve denetim işlemlerinden sorumlu olan belediyenin ilgili biriminin (yapı ruhsatlarında proje kontrollerinden sorumlu kişiler) asli kusurlu olduğu, belediyenin ilgili birimlerindeki yapı denetiminde sorumlu kişilerin ve belediyenin yapı kontrol birimi asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir.”