Eski bakan Necmettin Cevheri hayatını kaybetti
Türkiye’nin öncü Sümerologlarından Muazzez İlmiye Çığ 110 yaşında yaşamını yitirdi. 1. Dünya Savaşı'nın başladığı 1914'te dünyaya gelen Çığ, yaptığı çalışmalar nedeniyle 'Son Sümer Kraliçesi olarak anılıyordu.
1914 yılının kasvetli bir sonbaharında, Osmanlı İmparatorluğu’nun çalkantılı günlerinde Bursa’da küçük bir evde bir bebek dünyaya geldi. Kırım Tatarı bir ailenin çocuğu olarak doğan bebek ileride Türkiye’nin bilim tarihine kazınacak bir isim olacaktı: Muazzez İlmiye Çığ.
Muazzez’in çocukluğu savaşın gölgesinde geçti. 1. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkileri ve ardından gelen Yunan işgali ailesini Bursa’dan Çorum’a taşınmaya zorladı. Burada ilkokulu tamamlayan küçük Muazzez ailesinin tüm zorluklara rağmen ona sunduğu eğitimle büyüdü. Fransızca öğrenmiş, keman çalmayı başarmış bir genç kız olarak 1926 yılında Bursa Kız Muallim Mektebi’ne adım attığında hayata dair merakı ve öğrenme tutkusu çoktan şekillenmişti.
Ancak gerçek tutkusu Hititoloji alanında eğitim almak için 1936 yılında Ankara Üniversitesi’ne adım attığında belirginleşti. Üniversite yılları Muazzez İlmiye Çığ’ın dünyayı anlama çabalarının başlangıcıydı. Mezuniyetinin ardından İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde göreve başladığında artık Sümer, Asur ve Hitit tabletlerinin çözümlemesi konusunda uzmanlaşma yolunda ilerliyordu.
Bu çalışmaları sırasında Sümer mitolojisini ve kültürünü anlama yolunda inanılmaz azim gösterdi. ‘Sümerlilerde Tufan, Tufan Hikayeleri ve Nuh Tufanı’ adlı kitabı sadece bilim dünyasında değil, geniş bir okuyucu kitlesi arasında da büyük yankı uyandırdı. Kitapta Sümer tabletlerinden çıkan bilgileri hem bilimsel hem de edebi bir üslupla harmanladı, kadim uygarlıkların hikayesini günümüze taşıdı.
Muazzez İlmiye Çığ laiklik, kadın hakları ve aydınlanma mücadelesiyle toplumun önemli bir kesiminin de idolü oldu. Kaleme aldığı yazılar, hakkında kaleme alınan yazılar, verdiği konferanslar ve verdiği mesajlarla bilim kadını olmanın ötesine geçti.
1970’lerde ağabeyi Turhan İtil’le birlikte kurduğu, anne ve babasının adlarıyla soyadlarının ilk harflerini markalaştıran HZİ Vakfı’yla da gündeme geldi. Vakıfta kobay olarak insan kullanılan araştırmalar yapıldığı bu insanların 12 Eylül askeri darbesi sonrasında tutuklanan insanların olduğu iddiaları o yıllarda ve yakın bir dönemde çok tartışıldı.
Ona ‘Son Sümer Kraliçesi’ unvanını kazandıran birikimi yalnızca Sümer uygarlığı bilimciliğine katkılarını değil, önemli bir kesime göre modern Türkiye’nin aydınlanma yolculuğunu da simgeliyordu.
Muazzez İlmiye Çığ’ın 110 yıllık hayatına veda edişini Kaynak Yayınları “Türkiye’nin aydınlanma mücadelesinin yorulmak ve yaşlanmak bilmeyen değerli bilim kadını” sözleriyle duyurdu. Çığ çözdüğü tabletlerin ışığında yazılmış eserlerle arkasında ilginç, tartışmalı da bir miras bıraktı.