Haldun Dormen’in sahnede 70. yılı için muhteşem gece

Türk tiyatrosunun büyük ustası Haldun Dormen'in sahnedeki 70. yılını kutlamak için sürpriz bir gece düzenlendi. 10Haber yazı ailesine katılan Ayşe Arman son bir yıldır bu özel gece için uğraşanlardan biriydi. O geceyi onun kaleminden aktarıyoruz.

13 Aralık 2024

M Ü T H İ Ş bir geceydi!!!

70. sanat yılı nedeniyle ustaların ustası, hocaların Haldun Dormen’e sürpriz bir gece düzenledi.

Yüzlerce oyuncu yetiştirmiş dev bir sanatçıyı, bir yaşam ustasını ve onun tutkuyla geçirdiği 70 yılını onore edecek bir gece… Biricik bir gece… Çok özel, çok değerli, unutulmaz bir gece… Büyük usta bu gecenin düzenlendiğini biliyordu ama ayrıntılarından habersizdi.

Türk tiyatrosuna adını altın harflerle yazdırmış tiyatrocular, bugün birer “star” olan Dormen ekolünden gelen oyuncular, yetiştirdiği öğrenciler, müzisyenler, dansçılar, Dormen Akademi’nin minik öğrencileri, dostları, hem tiyatro ailesi, hem kendi ailesi… Kısacası ‘Büyük Dormen Ailesi’ bir yıl boyunca canla başla çalıştı… Hocalarına kendilerini beğendirme telaşıyla, inanılmaz bir heyecanla… Kuliste hallerini görmeliydiniz, o büyük yetenekler çocuklar gibi heyecanlıydılar!

Evdeki Fars için bir yıldır gizli gizli çalışıyorduk.

Kimler kimler yoktu ki ‘bu şahane hain plan’ın içinde… Artık her şeyin paraya endekslendiği, “star”ların bütçesiz parmaklarını bile kıpırdatmadığı bir dünyada herkes gönüllü olarak elini taşın altına koydu. Bundan etkilenmemek, duygulanmamak, saygı duymamak, hayran kalmamak mümkün değil… Her şey ‘the one and only Haldun Dormen’ içindi!

70 yıla ve Türk tiyatrosuna adanmış bir hayata bir selam çakma gecesi! Bir yıldızlar geçidi… Tarihe geçecek bir gece… Çılgın bir emek! Deli bir uğraş! Gecede emeği geçen herkesi ayakta alkışlıyorum.

1000 kişi davet edildi, salon tıklım tıklımdı, bir o kadar da Cemal Reşit Rey’in dışında kuyruk vardı… Herkes içeri girebilmek için tanıdığı birilerine rica ediyordu… Öyle bir sevgi seli…

Üç saate yakın olağanüstü bir görsel şölendi. Biz Dormen’in hayatını izlerken, tüm o 70 senede yaptıklarını bir kez daha hatırlarken, onun dehasına tanıklık ederken duygudan duyguya geçtik. Ağlayanlar, gülenler… Nasıl sıcak ve samimiydi her şey… Ve gerçek! Özlediğimiz her şey vardı dün gece. Minnet, sadakat, tutku, güven, bağlılık, vefa, samimiyet, akıl almaz bir tutku ve bitmek bilmeyen bir sanat aşkı…

Veeeee sonunda bütün salon alkıştan yıkıldı! Aman Allahım… Öyle bir geceydi ki… Rüya gibiydi… Anlatılmaz yaşanır… Keşke bütün Türkiye izleyebilseydi…

Haldun Dormen’i ayakta alkışlayanların sadece bir bölümü…

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ve Cemal Reşit Rey ekibine, Vehbi Koç Vakfı’na, Dormen Akademi ve Hüseyin Gülhuy’a ve canım Nanum Banu Zeytinoğlu’na binlerce teşekkür.

Gecenin iki mimarı Ali Altuğ ve Kerem Atabeyoğlu’ydu. Bütün metinler ve hepimizin yer aldığı, Dormen’i evinde çekilen filmin senaryosu (Evdeki Fars) Kerem Atabeyoğlu’na aitti. Büyük Usta’nın ruhunu, yaptıklarını, hayata ve sanata bakışını o kadar iyi tanımlayıp anlatan öyle güzel metinlerdi ki… Öyle ince ayrıntılar vardı ki… Şapka çıkarmamak mümkün değil. Ayakta alkışlıyorum.

Tüm gecenin yönetmeni ise Ali Altuğ’du, onun da boynuna sarılmak istiyorum, sarıldım da, inanılmaz iyi kalkmış işin altından. Gerçekten büyük iş!!! Bravo, bravo, bravo!!

Ve tabii “Yaparsın Şekerim” belgeselinde de imzası olan, bu belgesel işinde artık ‘ustaların ustası’ olan Selçuk Metin. Nasıl iyi kurgulamış her şeyi. Nasıl da sevgisini, özenini katmış. Ona da bir kez daha hayranlık duydum.

Ya müzikler… Değerli Serpil Günseli’yi müzikte tek geçerim. Muazzamdı!!! Işık Ayşe Sedef Ayter, dekor Barış Dinçel, her daim destek Murat Ovalı ve Osman Yılmaz, danslar ve şovlar Nebi Birgi… Elleriniz dert görmesin!!!

Ve Türk tiyatrosunun mihenk taşları İzzet Günay, Nevra Serezli, Göksel Kortay, Suna Keskin, Mustafa Alabora… Tabii ki eşsiz Erol Evgin, Halit Ergenç, Fırat Tanış, Mert Turak, Ayça Bingöl, Ali Sunal, Atılgan Gümüş, Güneş Berberoğlu, Nuri Gökaşan, Buket Bengisu, Leyla Üner, Neslihan Yeldan, Gülen Kahraman, Yosi Mizrahi, Ayça Varlıer, Gürkan Uygur, Alper Düzen, Kaan Çakır, Cenk Tunalı, Kaya Sensev, Halil Balkanlar… Ve daha niceleri… Atladığım isimler mutlaka vardır, affetsinler.

Ama galiba en çok Haldun Dormen’e teşekkür etmek gerekiyor, onun önünde gerçekten saygıyla eğilmek gerekiyor. Yüzlerce, binlerce insanın hayatına böylesine güzel dokunduğu, onları hayatını değiştirdiği zenginleştirdiği için. Vay be oluyor insan, vay be! O ise hiç durmuyor, devam ediyor, Kerem Atabeyoğlu’nun da dediği gibi ‘Hayatta başarıya da başarısızlığa da aynı mesafede duruyor’, sırlarından biri bu. Ve hep üretmeye, sanat aşkıyla yanıp tutuşmaya devam ediyor.

İyi haber: Dün geceyi sevdi. Kötü haber: İki yıl sonra, 100 yaşında da benzer bir şey isteyebilir, var öyle bir enerjisi! Ama bu ekibin var mı bilmiyorum:)) Mustafa Alabora’nın dediği gibi genç asistanlarından biri zamanında şöyle demiş: “Hocam, ben sizin enerjinize yetişemiyorum!” Bence hayat bile yetişemez! Öyle büyük, eşsiz ve yaşsız biri… Maşallah, maşallah!

Dün gece ben ekstra heyecanlıydım. Çünkü Alya da, dedesinin 70. yılı şerefine dans etti. Ömerim de herkesin hocası olan “baba”sını sahnede anlattı. İkisi de bence süperdi!!!! Meğer sevgilim istese bir ‘sahne insanı olabilirmiş. O gen varmış onda, müthişti sahnede. Çok gurur duydum. Hatta Alya “Yoksa sen babamı daha mı çok beğendin sahnede!” dedi:))) Dün gece evet! Alyam hep iyi, tabii daha çok küçük ve yolu uzun, ama yakışıyor sahneye. Tutkusunu sonsuza kadar destekliyoruz. Amaaaa dün gece sevgilim, döktürdü. Valla bir kere daha aşık oldum:)))

Bu bölümleri ve hepimizin birlikte yer aldığı filmi daha ayrıntılı yazmak istiyorum. Hatta, linkini vereyim, izleyin… Buraya tıklamanız yeterli.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.