Filenin Efeleri, Final Four’a Danimarka moraliyle gidiyor
İsrail ve Türkiye ticari ilişkiler üzerinden yeniden restleşti. İsrail Dışişleri Bakanı Türkiye'nin İsrail'e kısıtlamalarının çoğunu kaldırdığını iddia etti. Türkiye Ticaret Bakanlığı ise Katz'ın iddiasına adeta köpürdü.
Hamas’ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu ardından başlayan İsrail’in Gazze işgali birçok ülkede iç hesaplaşmaya da yol açtı. Türkiye de bundan Tel Aviv ile sürdürdüğü ticaret nedeniyle nasibini aldı. 7 Ekim sonrasında bir süre itidal çağrısı yapan Türkiye sonrasında İsrail’e yönelik üslubunu sertleştirse de ticari ilişkiler her zaman eleştiri konusu olarak gündemin ilk sıralarında yer aldı. Hatta bu eleştiri öyle hale geldi ki Yeniden Refah Partisi 31 Mart’taki seçimlerde İsraille ticaretin eleştirisini üstüne kurduğu seçim kampanyasıyla sandıktan üçüncü sırada çıktı. Yeniden Refah Partisi yerel seçimlerde genel olarak AK Parti’den oy aldı. Hal böyle olunca Ankara seçimlerden kısa süre sonra İsrail ile ticari ilişkileri kestiği sinyali verdi.
Haberi ilk olarak Bloomberg duyurdu. Konu hakkında bilgi sahibi iki Türk yetkiliye dayandırılan haberde Ankara’nın dün İsrail ile hem ihracatı, hem de ithalatı durdurduğu belirtildi. İsrailli finans gazetesi Globes konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı haberinde Türk limanlarından Hayfa ve Aşdod limanlarına mal ihracatının şimdiden durdurulduğunu, Türkiye’ye gelen İsrail mallarının boşaltılmadığını iddia etti.
Ticaret Bakanlığı “devlet düzeyinde İsrail’e karşı alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçildiğini” açıklaması yaparak ihracat ve ithalat işlemlerinin tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık İsrail hükümeti Gazze’ye “kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye’nin yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacağını” belirtti. Filistinlilerin yaptırımdan etkilenmemesi için bakanlığın Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı ile koordineli çalışacağı belirtildi.
Şimdi ise gündem İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın iddialarıyla çalkalanıyor. Katz Türkiye’nin İsrail’e yönelik kısıtlamaların çoğunu kaldırdığını iddia etti. Katz sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda şöyle dedi: “Erdoğan ticaret kısıtlamalarının çoğunu geri çekti ve iptal etti; ders açık: Diktatörün tehditlerine boyun eğmemeliyiz, alternatifler yaratmalıyız ve her şeyi her an durdurabilecek Müslüman Kardeşler’in adamlarına bağımlı olmamalıyız.”
Türkiye Ticaret Bakanlığı Katz’ın iddiasına yanıt verdi. Bakanlık “İsrail ihracat yasağı ve Kızıldeniz Süveyş Kanalı krizi nedeniyle dahilde ve hariçte işleme belgeleri ve ihracat kredilerinde belirli bir süre içinde ihracatlarını kapatmak zorunda olan firmalara mücbir sebep süre uzatımı getirildi. İsrail ile ihracatta esneme kesinlikle yok” açıklamasını yaptı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat da Katz’ın açıklamalarının “kesinlikle hayal ürünü” olduğunu söyledi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat da Katz’ın iddiasına sosyal medya hesabından yanıt verdi. İsrail Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarının “kesinlikle hayal ürünü” olduğunu ve gerçekle hiçbir ilgisi bulunmadığı söyleyen Bakan Bolat şunları ekledi:
İsrail ile ticaret konusunda hükümet olarak almış olduğumuz kararın arkasındayız. Bu karar geçerliliğini korumaktadır. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının durdurulması, kalıcı ateşkesin sağlanması ve Gazze’deki Filistinli kardeşlerimize yönelik insani yardımların kesintisiz olarak ulaştırılması konusundaki şartlarımız sağlanıncaya kadar, İsrail ile ticaretin durdurulması kararımız yürürlüktedir.
Ticaret Bakanlığı 9 Nisan’da 54 ürün grubunun İsrail’e ihracatının kısıtlandığını duyurmuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da 3 Mayıs’ta İsrail’e karşı ticaret alanında atılması gereken adımların atıldığını, iki ülke arasındaki ticaret hacminden vazgeçildiğini ve “kapının kapandığını” söylemişti. Ankara’nın kararı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın çarşamba günü Türkiye’nin de Güney Afrika’nın İsrail’e açtığı soykırım davasına müdahil olunacağı açıklamasının ardından gelmiş, dikkat çekmişti.
Türkiye İstatistik Kurumu’na göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi 6.8 milyar dolardı. Bunun yüzde 76’sını Türkiye’nin ihracatları oluşturuyordu. Ticaret Bakanlığı’na göre Türkiye 2022’de İsrail’e İtalya’dan sonra en çok makarna satan ikinci ülkeydi. Türkiye İsrail’in makarna ithalatında yüzde 17.3, konserve sebze ithalatında yüzde 15.9, meyve ithalatında yüzde 14.8, bisküvi ithalatında yüzde 10 paya sahipti. Türkiye’nin geçen yıl İsrail’e en büyük ihracatı demir ve çelikti.
Türkiye ve İsrail arasındaki ticari ilişkilerde esas alıcı konumunda olan Tel Aviv. Ancak uzun zamandır devam eden “İsrail’den tohum almazsak tarım biter” efsanesine de bir açıklık getirmek lazım. Bunun da cevabı 10Haber Tarım Yazarı Gazi Kutlu’nun “İsrail tohumu efsanesi: Gerçekte ne durumdayız?” başlıklı yazısında.
Kutlu yazısında İsrail’in Türkiye’deki özellikle domates konusundaki saltanatının 2022 yılından itibaren azalmaya başladığına dikkat çekerken İsrail’den boşalan domates tohumu pazarını 2023 yılında Çin, Tayland, Hindistan ve Ürdün tarafından doldurulduğunu yazdı. Kutlu İsrail’in azalan etkisini yazdığı yazısında kritik bir soruyu da dile getirmeden geçmedi: Nasıl oluyor da miktar bakımından 22’nci olan İsrail en çok para ödediğimiz ikinci ülke oldu?
Dilerseniz Kutlu’nun cevabını kısaca aktaralım:
Bunun nedeni İsrail devletinden ithal edilen elit kademedeki tohumlardan elde edilen sertifikalı tohumların yurt içinde satılması. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı açıklamasında “Türkiye’de kullanılan tohumların yüzde 97’si ülkemizde üretilmektedir. Yerli firmalarımızın oranı ise yüzde 90’dır” diyor. İşte o iş böyle oluyor.
Savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana İsrail ile ticareti anbean takip eden ekonomi servisimiz Mart ayında İsrail’e ihracat rekor kırdığını yazmıştı.
Buna göre yerel seçimlere damgasını vuran mart ayında Türkiye’nin İsrail’e ihracatı 437 milyon dolarla altı aydır süren savaş döneminin zirvesini görmüştü. Türkiye’nin İsrail altı aylık ihracatı da 2 milyar 305 milyon dolara ulaşmıştı.
Ancak sonrasında ticari ilişkiler kesildi. Bu seferde başka sorular gündeme geldi. 10Haber Ekonomi Yazarı Barış Soydan “İsrail’le ticaretin durması cari açığı nasıl etkiler” sorusunun cevabını 3 Mayıs tarihli yazısında verdi (Okumak için tıklayınız).
İsrail ve Türkiye’nin ilişkileri Filistin’de yaşananlar nedeniyle pek çok kez sekteye uğradı; Davos’taki “One minute” çıkışı da Mavi Marmara’da Filistin’e yardım taşıyan gönüllülerin ateş altında kalıp İsrail tarafından öldürülmesi de diplomatik krizlere neden olmuş, ama ticari ilişkiler hiç tümüyle kesilmemişti.
İki ülke 2022 yılında normalleşme adımları atmış, hatta Hamas’ın 7 Ekim’deki sürpriz saldırısında aylar önce New York’taki Türkevi’nde Erdoğan ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir araya gelerek olumlu mesajlar vermişti. Savaş başladıktan sonraki süreçte Erdoğan başta her iki taraf için de itidal çağrısı yapsa da nihayetinde garantörlük rolünü kazanmak için Hamas’tan taraf olduğu, İsrail hakkında sert konuştuğu bir sürece girdi. Hamas’ı “mücahitler” olarak niteleyen Erdoğan; İsrail’i “terör devleti”, Netanyahu’yu da “Hitler” olarak niteledi. Bu süreçte iki taraf da diplomatlarını geri çekti.
Ankara geçen ayın başlarında İsrail’e ihraç edilen 54 ürünle ilgili kısıtlama kararı almıştı. Kısıtlanan mallar arasında uçak benzini ve jet yakıtları olması tepki çekmişti. İhracat kısıtlamasının nedeni olarak İsrail’in Türk uçaklarının Gazze semalarında uçup paraşütle yardım paketi dağıtmasına izin vermemesi gösterilmişti. Ancak aynı dönemde İsrail ile ticaretin kesilmesi için gençler sokağa dökülmüş, hatta içlerinden bazıları polis tarafından sert bir şekilde gözaltına alınmıştı. Protestolar yerel seçimlerde ikinci parti konumuna düşen AK Parti’ye yapılan uyarıların devamıydı. 20 yıldır tahtını koruyan AKP ilk defa kendini ikinci parti olarak gördü ve seçmenlerinin bir kısmını Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın partisi Yeniden Refah’a kaptırdı. Erbakan seçimden sonraki açıklamasında AKP’ye seçimi kaybettirenin YRP değil, İsrail ile ticarette inat edilmesi olduğunu söylemişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmek için Kasım ayında Türkiye’ye gelmesi beklenen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin programı son anda iptal edilmişti. “İleri tarihe” ertelendiği ifade edilen ziyaretin ne zaman gerçekleşeceği, neden ertelendiği soruları o dönem yanıt bulamamışken, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in internet sitesinde yayımlanan bir görsel dikkatleri üzerine çekmişti.
İsrail ve Filistinli örgütler arasındaki savaş için Müslüman ülkelere boykot çağrısı yapılan Hamaney’in internet sitesinde Tel Aviv yönetimiyle ticari ilişki süren ülkeler resmen “ifşa” edilmişti. “Ölüm makinesinin yakıt deposunu hangi Müslüman ülkeler dolduruyor?” başlıklı görseldeki ülkeler arasında Türkiye’nin de yer alması dikkat çekmişti. Grafikte Ankara-Tel Aviv hattındaki ihracat verileri gösterilmişti. İsrail ile ticari ilişkilerine devam eden Müslüman ülkelerin haritalandırıldığı görselde Türkiye 5,7 milyar dolar ile İsrail’in 2022 yılında en çok ihracat yaptığı beşinci ülke olarak yer almıştı.