Erdoğan: Fiyatları artıran aşırı kâr hırsı
Eylül ayında yapılacak düzenleme ile mevduatta daha önce aynı olan kredilere aktarılmak için ayrılan zorunlu karşılık oranında üreticiler lehine düzenleme yapılacak. Böylece tüketici kredileri için zorunlu karşılık oranı yüzde 20'ye çıkarılırken, ticari kredilerde ya yüzde 2 ya da sıfır olacak.
Önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ardından da Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın ardı ardına gündeme getirdiği “Özel bankalar sadece tüketimi finanse etmeyecekler; kredi imkanlarını yatırım, üretim ve ihracata aktarmaktan başka çareleri yok, bunu yapmak zorunda kalacaklar” söyleminin içeriği netleşmeye başladı. Konuya yakın kaynakların aktardığına göre, eylül ayında yapılacak düzenleme ile mevduatta daha önce aynı olan kredilere aktarılmak için ayrılan zorunlu karşılık oranında üretici lehine düzenleme yapılacak. Böylece tüketici kredileri için zorunlu karşılık oranı yüzde 20’ye çıkarılırken, ticari kredilerde ya yüzde 2 ya da sıfır olacak.
Bu yeni düzenlemeyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre 18 Ağustos itibarıyla 8 trilyon 82 milyon lira olan ticari kredilerin hacmi daha da artırılarak, iş dünyasının son günlerde sık sık gündeme getirdiği finansmana erişim sorununun çözülmesi planlanıyor. Ayrıca kredi maliyeti artacağı için 18 Ağustos itibarıyla 2 trilyon 284 milyar lira olan tüketici kredilerinin hacminin azaltılması, böylece frenlenen tüketimle enflasyonun da önünün kesilmesi hedefleniyor.
Bankacılık sektöründe üst düzey yöneticilik yapmış olan kaynağın aktardığı bilgiye göre, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı Merkez Bankası’nın politika faizini 750 baz puan artırarak yüzde 25’e çıkarmaya bu şekilde ikna etmiş. Erdoğan’ın üreticilerin kredi sorununu nasıl çözecekleri sorusuna ekonomi yönetiminin “tüketici kredileri faizlerinin artırılacağı, böylece buradaki kredilerin düşük maliyetle üretime yönlendirileceği” açıklamasını yaptığı konuşuluyor.
Türkiye Bankalar Birliği’nin 17 Ağustos’ta düzenlenen genel kurul toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bankalara ticari kredilerle ilgili çağrısı dikkat çekiciydi: “Reel sektörü desteklemek esas vazifemizdir. Reel sektör tabii ki yatırım, istihdam, üretim ve ihracat çerçevesinde önceliklendirilecektir. Burada sürdürülebilir yüksek büyümenin devamı için reel sektörümüzün finansmana kesintisiz erişimi tabii ki olmazsa olmazdır. Özel bankaların sadece tüketici kredilerine odaklandığı dönem artık geride kalmalı. Çünkü bunun şartları ortadan kalkmıştır.”
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 23 Ağustos’ta düzenlenen olağan meclis toplantısına katılan Ticaret Bakanı Ömer Bolat da, Mehmet Şimşek’inkine benzer bir konuşma yaparak “özel bankaların kredi imkanlarını yatırıma, üretime ve ihracata aktarmaktan başka çareleri olmadığını, bunu yapmak zorunda kalacaklarını” söyledi.
Bolat, kendisinden önce söz alan İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz ile İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın konuşmalarını dikkatle dinlediğini, ‘manifesto’ gibi yorumladığı bu açıklamalara ilişkin notlar aldığını, bakan yardımcıları ve bürokratlarıyla dile getirilen sorunlar üzerine çalışacaklarını belirtti.
Son 10 yıldır kamu bankalarının harika işler yaptığını, Türkiye ekonomisini finanse etme noktasında ve büyük mega projelerin gerçekleştirilmesi anlamında bütün imkanlarını kullandıklarını vurgulayan Bolat, “Özel bankalar da artık bu yarışa girmeye mecburlar. Nitekim önümüzdeki aydan itibaren artık sadece tüketimi finanse eden değil, aynı zamanda yatırımı, üretimi ve ihracatı finanse eden bir bankacılığa dönmeye mecburlar. Başka da çareleri olmadığını görecekler. Hazine ve Maliye Bakanlığı, BDDK ve diğer kurumlar vasıtasıyla ticari kredi alanındaki rekabet sonucu, özel bankaların da kaynaklarının üretime doğru akmaya başladığını inşallah hep beraber göreceğiz” diye konuştu.