PPK özeti: Enflasyon ağustosta düşer, ama sıkı duruş sürecek
Merkez Bankası raporunda makro ihtiyati önlemler ve politika faizi artışıyla tüketici kredilerinde büyümenin zayıfladığı belirtildi. TCMB Başkanı Karahan da KKM ve yabancı para mevduatlarında nisandan bu yana kayda değer gerileme gözlendiğini söyledi
Merkez Bankası’nın (TCMB) yayınladığı bu yılın ilk Finansal İstikrar Raporu’nda “Bireysel kredilere yönelik devreye alınan makro ihtiyati önlemler ve politika faiz artışıyla tüketici kredilerinde büyüme zayıflamıştır” denildi. TCMB Başkanı Fatih Karahan da raporun önsözünde yer alan değerlendirmesinde “Kur korumalı hesaplarda düşüş sürerken, nisan ayından itibaren yabancı para mevduat hesaplarında kayda değer bir gerileme gözlendi” dedi.
Türk Lirası mevduat faizlerinin seviyesinin tasarrufları teşvik ederek Türk Lirası’na olan ilgiyi artırdığını belirten Karahan, “Türk lirası kredi faizlerinin geldiği seviye iç talepteki dengelenme sürecine katkı verirken, yabancı para kredilerde son dönemde büyüme göze çarpıyor” dedi. Karahan’ın öne çıkan ifadeleri şöyle:
-Enflasyonla mücadele kapsamında uygulamakta olduğumuz sıkı para politikasına ek olarak parasal aktarım mekanizmasını desteklemek amacıyla aldığımız makro ihtiyati önlemler de finansal koşulların sıkılaşmasına katkı vermektedir.
-Makro ihtiyati çerçevenin sadeleştirilmesi kapsamında menkul kıymet tesisi uygulamasını yürürlükten kaldırırken, kur korumalı mevduattan kademeli çıkış politikamızı sürdürmekteyiz.
-Önümüzdeki dönemde de piyasa mekanizmasının etkinliğini artıracak ve makro finansal istikrarı sürdürecek adımlar atmaya devam edeceğiz.
-Sıkı para politikası duruşumuz ve makro ihtiyati politikalar finansal piyasalara hızlı ve etkili bir şekilde yansımaktadır.
-Türk Lirası kredi faizlerinin geldiği seviye iç talepteki dengelenme sürecine katkı verirken, yabancı para kredilerde son dönemde büyüme göze çarpmaktadır.
-Yabancı para kredilerin gelecek seyrinin finansal sistemde oluşturabileceği riskleri azaltmak amacıyla bu kredileri de büyüme sınırı düzenlemesine dâhil ettik.
-Türk Lirası mevduat faizlerinin seviyesi tasarrufları teşvik ederek Türk Lirası’na olan ilgiyi artırmaktadır. Bunun bir yansıması olarak kur korumalı hesaplarda düşüş sürerken, nisan ayından itibaren yabancı para mevduat hesaplarında kayda değer bir gerileme gözlenmiştir. Bu gelişmeler sonucunda, mevduat kompozisyonunda Türk Lirası’nın payı önemli ölçüde artmıştır.
-Bu süreçte politikalara artan güven ve olumlu beklentilerle birlikte ülke risk priminde de belirgin bir iyileşme kaydedilmiştir. Reel sektör ve bankacılık sektörü vadesi gelen dış borçlarını yüksek oranlarda yenilemiştir.
-Finansal koşullardaki sıkılaşmanın bankacılık sisteminin aktif kalitesine yansıması ise sınırlı olmuştur. Bankacılık sisteminin güçlü likidite ve sermaye yapısı, finansal istikrarın sürmesine katkı sağlamaya devam edecektir.
Raporda yer alan genel değerlendirmelerden öne çıkanlar ise şöyle :
-Küresel finansal koşullar ve gelişmiş ülke merkez bankalarınca uygulanmaya devam edilen sıkı para politikaları küresel büyümeyi baskılamaya devam etmektedir.
-İç talebin büyümeye katkısı yıllık bazda azalmakla birlikte yurt içi talepteki dirençli seyir sürmektedir.
-Şubat ve mart aylarında ivmelenen Türk Lirası ticari krediler politika faiz artırımı ve makro ihtiyati tedbirler sonrasında yavaşlarken, yabancı para (YP) kredi kullanımı canlanmıştır.
-Bireysel kredilere yönelik devreye alınan makro ihtiyati önlemler ve politika faiz artışıyla tüketici kredilerinde büyüme zayıflamıştır.
-Finansal koşullardaki sıkılaşma sonrasında bireysel kredi tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranında bir miktar bozulma gözlenmektedir.
-Firmaların borçluluğu gerilerken, kârlılık göstergeleri tarihsel ortalamaların üzerinde seyretmekte ve likidite yapılarındaki güçlü görünüm korunmaktadır.
-Hane halkı borcunun milli gelire oranındaki düşük seviye korunurken bireysel kredi kartı borcunun payı artmaktadır.