CHP’de Tunç Soyer de ‘değişim’ dedi ve sağcılaşmayı eleştirdi
İzmir'de yaşayan Semra Gültekin annesini ablasının yanına gönderdikten sonra hukuk mücadelesine başladı çünkü ablası annesini bir daha ona göstermedi. Mahkeme ise emsal nitelikte bir karara imza attı: Anne-kız artık icra kanalıyla görüşüyor.
Gıda mühendisi Semra Gültekin İzmir’de yaşıyor ve hem çalışıp hem de 89 yaşındaki demans hastası annesi Yıldız Gültekin’e bakıyordu. Geçen yıl 25 Mart’ta annesini 10 gün misafir olması için Balıkesir’de yaşayan ablası Seval Ünal’ın yanına gönderdi. Ancak o günden sonra annesiyle tüm iletişimi kesildi; çünkü Semra Gültekin’in iddiasına göre ablası annesiyle görüşmesini engelledi. Üstelik yine kendi anlatımına göre ablası annesinin kullanması gereken demans ilaçlarını da tek seferde kesmiş ve Yıldız Gültekin’in durumu kötüye gitmeye başlamıştı.
Annesinin korkutulduğunu ve cep telefonuna da el konduğunu belirten Semra Gültekin ablasını şikayet etti ama abla Seval Ünal kardeşi hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı. Dört ayı aşkın süredir annesine ulaşamayan kadın başkalarından sürekli annesinin durumunun kötü olduğu haberleri aldı.
Semra Gültekin’in şikayeti ise bu sırada davaya dönüştü ve Ayvalık Sulh Hukuk Mahkemesi Semra Gültekin’i vasi atadı. Seval Ünal karara rağmen annesini yine de kardeşine göstermeyince Semra Gültekin üst mahkeme olarak Ayvalık 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme ise Türk Medeni Kanunu’nun 323’üncü maddesindeki ‘çocuk ilişkisinin çocuk ve aile konusundaki bağların 18 yaş altı ile’ sınırlandırıldığına vurgu yaptı. Ayrıca ‘Ana ve babadan her biri velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir’ şekliye güvence altına alınan şahsi ilişki kurma hakkının 18 yaşındaki büyük olanlar için de uygulanabileceğini belirterek emsal nitelikte bir karara imza attı. Mahkeme boşanman çiftlerde ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümünü bu anne-kız için de uygulamaya karar verdi.
Hakim çocuğun her ne kadar ergin olmuş olsa da görme imkanı bulamadığı, anne-babanın ise kendi inisiyatifiyle çocuğunu göremeyecek kadar yaşlı ve hasta olması gibi hallerde yine aynı kanun maddesinin kıyasen uygulanması gerekeceğine kanaat getirdi. Mahkeme yaşlı olan annesini yıllarca görememenin Semra Gültekin’e manevi zarar verebileceğini de belirtti.
Sonuç olarak Semra Gültekin ile annesi arasında, anne Yıldız Gültekin’in görüşmek istemesi halinde şahsi ilişki tesisine hükmedildi. Artık anne-kız her ayın ilk cuma günü icra kanalıyla görüşebiliyor.
Semra Gültekin ise vasi olmasına rağmen annesini icra kanalıyla görebiliyor olmasına tepkili ve “Öz annemi ayda bir kez sadece görebilmek için icra kanalıyla psikolog, icra memuru, kolluk kuvveti, taksi masrafı yaparak gidip bir saat görmek zorunda bırakıldım. Bu süreçte vasi de tayin edilmeme ve itiraz yolu kapalı olmasına rağmen karşı taraf art niyetli şekilde istinaf mahkemesine gitti. Annemin bana teslim edilmesi, benim de ölene kadar ona bakma akdim de vardı. Ama istediğim halde her seferinde farklı bahanelerle uzatma yoluna gidildi” diyor.
Annesine iyi bakılmadığını söyleyen Semra Gültekin Yıldız Gültekin’in yatak yaraları olduğunu ve onu hep bakımsız gördüğünü belirtiyor. Semra Gültekin’in avukatı Erdoğan Zeren ise Seval Ünal’ın vasi olmak istemediğini ama kardeşinin de vasi olmasına itiraz ettiğini söylüyor ve şahsi ilişki tesisi kararı veren mahkemenin hükmünü de şöyle yorumluyor:
“Hakim bunun çocuklar için olduğunu yetişkinler için bir düzenleme bulunmadığını belirtmiş, talebimizi geri çevirmişti. Hukuki bir mücadele içerisini girdik. Üst mahkemeye başvurduk. Asliye hukuk mahkemesi medeni kanunda düzenlemesi bulunmayan emsal bir kararla talebimizi kabul etti. Yetişkinler için de şahsi ilişki tesisi kararı aldık. Bu mahkeme kararına rağmen yine anneyle görüşmenin kısıtlandığını gördük. Bu kararı icraya taşıdık. İcra, polis, sosyal hizmet uzmanı eşliğinde müvekkilim ayda bir kez annesini görebilmektedir. Karşı taraf ise bunun üzerine kararı bir üst mahkemeye taşıdı. Medeni Kanun’da bu hususta bir düzenleme yapılmamış. Sadece çocuklar düşünülmüş. Ergin ve kısıtlılar düşünülmemiş. Bu karar Türkiye’de bir ilk karardır. Birçok kişi bu sorunu yaşamaktadır. Bu kararın onlara ışık tutup yol göstereceğini umuyoruz. İlerleyen süreçte istinaf mahkemesinin lehimize olan kararı onamasını bekliyoruz. Ayrıca yasamanın bu boşluğu dolduracak şekilde düzenleme yapıp, tüm hükümlerin benzer hususta kolayca karar vermesinin önünün açılmasını bekliyoruz.”