Fethullahçıların okuldan attığı askeri öğrenci 35 yaşında Harp Okulu’na dönüyor

Oğuzhan Mert Kaya sonradan FETÖ’den hüküm giyen iki komutanının baskısıyla 'psikotik bozukluk' teşhisiyle 2010’da 3. sınıftayken Harp Okulu’ndan atıldı. Kaya avukat oldu, 14 yıllık hukuk mücadelesini kazanarak okuluna yeniden kayıt yaptırdı.

Gündem 11 Eylül 2024
Bu haber 3 ay önce yayınlandı
Oğuzhan Mert Kaya

Ankara’da yaşayan Oğuzhan Mert Kaya Maltepe Askeri Lisesi’ni bitirdikten sonra 2007-2008 eğitim ve öğretim yılında Kara Harp Okulu’na başladı. Kaya 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’den hüküm giyen dönemin tabur komutanı Muhammet Tanju Poshor ve bölük komutanı firari Zafer Özleblebici’nin baskısına maruz kaldı. Kaya’ya 2009-2010 yılları arasında çeşitli bahanelerle 46 kez disiplin cezası, 18 haftalık izinsizlik, 14 kez oda hapsi ve 14 kez de ikaz cezası verildi. O yıllarda atıcılık birinciliği olan olimpik sporcu Kaya’dan kendi isteğiyle okuldan ayrılması istendi. Baskılara direnen Kaya üçüncü sınıfta GATA Sağlık Kurulu’nun düzenlediği ‘kronik nitelik kazanmış psikotik bozukluk’ teşhisine ilişkin sağlık raporu ve ‘askeri öğrenciliğe devam edemez, askerliğe elverişli değildir’ kararıyla okuldan atıldı.

Ayhan Bora Kaplan'ın savunması tanıdık: FETÖ vari kumpas kurbanıyımAyhan Bora Kaplan’ın savunması tanıdık: FETÖ vari kumpas kurbanıyım

Bunun üzerine üniversite sınavına girerek Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Oğuzhan Mert Kaya Kara Harp Okulu’na geri dönebilmek için de hukuk mücadelesi başlattı. Kaya Kara Harp Okulu’nda yoğun psikolojik baskı altında tutulduğunu ve kasıtlı olarak gerçeğe aykırı düzenlenen sağlık kurulu raporlarına dayanılarak ilişiğinin kesildiğini ileri sürerek Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme Kaya’nın yetkili başka bir hastaneden rapor alınmasını istemesine rağmen yine GATA’nın düzenlediği benzer yöndeki sağlık raporu doğrultusunda davanın reddine karar verdi. Kaya Mayıs 2014’te Anayasa Mahkemesine ‘bireysel başvuru’ yaptı. Kasım 2018’de karar veren AYM dava sürecinde başvurucu için yine GATA’dan rapor talep edilerek adil yargılanma hakkının güvencelerinden olan silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğine hükmetti ve yeniden yargılama kararı verdi. İdare mahkemesi bu kez Hacettepe Üniversitesi’nin Kaya için düzenlediği psikopatolojisi olmadığı yönündeki rapor doğrultusunda davanın kabulüne ve dava konusu işlemin iptaline karar verdi. Danıştay da idare mahkemesinin kararını hukuka uygun buldu. Hukuk fakültesini bitirip 2015’ten bu yana avukatlık yapan Oğuzhan Mert Kaya 14 yıl sonra hukuk zaferiyle Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu’na yeniden dönerek kayıt yaptırdı. Kaya 2 Ekim’de üçüncü sınıftan Kara Harp Okulu’ndaki eğitimine devam edecek.

Oğuzhan Mert Kaya çok sevdiği askerlik mesleğini yapmasına FETÖ’nün engel olduğunu söyledi. Kaya “2009 yılına kadar geçen sürede başarılı bir öğrenciydim. Eğitim birinciliğim vardı, atış birinciliğim vardı, askeri eğitimde keza aynı birinciliklerim vardı. Keza yine olimpik sporcuydum. O noktada olimpik spor branşlarında da derecelerim vardı. Fakat örnek veriyorum yatağını yapmamak, düzgün olan bir şeyi düzgün yapmamak gibi sebeplerle ve çok afaki, olmayan, gerçekten var olmayan sebeplerle cezalar verildi. Bu cezalar akabinde savunma yaptığımız kişiler aslında bu cezayı veren kişilerdi. Tabii biz bu süreçte bunu anlayamadık. Kimin kim olduğunu, bu cezaların neden verildiği sürecini anlayamadık. Fakat daha sonrasını anladığımız üzere devletimiz ve milletimiz aleyhine yürütülen temelli ve sistematik bir ihanetin olduğunu öğrendik. Bana ceza verenlerden biri 15 Temmuz günü Boğaziçi Köprüsü’nde ‘vur’ emrini veren haindi. Diğeri yine TRT’de bildiriyi okutmaya giden biriydi. Biri Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nda görev yapıp 15 Temmuz günü darbe için Türkiye’ye gelen bir haindi. Fakat şu an hepsi cezaevinde. Tüm bu ceza veren kişilerin aslında hain olduğu ortaya çıkmış oldu” dedi.

Kaya yapılanların yıllar sonra 15 Temmuz süreciyle birlikte ortaya çıktığını belirterek “15 Temmuz süreciyle birlikte de bu ihanetin köklü temellerinin o yıllara dayanmış olduğu da ortaya çıktı. Askeri yargının kapatılıp sivil yargıya geçilmesiyle de devletimizin adalet kurumunun vermiş olduğu adil bir kararla haklı mücadelemizin kabulüne karar verildi. Çocukluğumdan itibaren hep subay olmak istemiştim. Bu şekilde bir nosyonla yetiştirildim. Zaten babam da Çubuk Şehit Aileleri Dernek Başkanı’ydı. Her zaman için devletimizin yanında olmak yönünde bir nosyonla yetiştirildim. Her zaman için askerlik mesleğini severek yapmayı amaçlıyordum. Fakat FETÖ örgütü tarafından bu amaçlarımız tırpanlanmış oldu. Sivil yargı ve adalet makamının vermiş olduğu adil kararlarla bu mücadeleyi kazanmış olmak ayrı bir mutluluk. Bundan sonraki süreçte de haklı mücadelemizi devam ettirip çocukluktan beri hayalini kurmuş olduğumuz subaylık mesleğini yerine getirmeye uğraşacağız” diye konuştu.

Kaya’nın avukatı Hasan Hüseyin Kocatürk “Müvekkilim Kara Harp Okulu öğrencisi olmaya yeniden hak kazanmış durumdadır. Bu belki de Türkiye tarihinde 14 yıl aradan sonra askeri öğrenciliğe davet edilen, hak kazanan ilk kişi olma unvanını sağlamıştır. Şimdiden sonraki süreçte müvekkil eskiden beri çok istemiş olduğu askerlik mesleğine kalmış olduğu yerden devam ederek kavuşabilecektir. 14 yıl aradan sonra gelen bu karar müvekkil açısından adaletin geç de olsa tecelli etmesine imkan tanımıştır” dedi.

Semih Yalçın bu kez de Yeni Şafak yazarı için tanım yakıştırdı: FETÖ çalgınıSemih Yalçın bu kez de Yeni Şafak yazarı için tanım yakıştırdı: FETÖ çalgını

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.