Dikkat bu sergi iştah açabilir: Lezzetli resimler

Kıpkırmızı domatesler, ortasından balı akan incirler, parlayan sarı ayvalar, İstanbul sularından çıkmış dans eden palamutlar, çıtır çıtır sokak simitleri… Hayır, pazar tezgahından değil, bir resim sergisinde gördüklerimden bahsediyorum.

Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi ikinci süreli sergisi Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler ve yeni hikayelerle kapılarını açıyor bu kez. Serginin arkasındaki isim müzenin de küratörü olan Prof. Dr. Gül İrepoğlu. Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler’in odağında natürmortlar, ürünlerin sunulduğu pazar yeri, manav, fırın, dükkan ve sokak satıcıları, balıklar ve balıkçılar, su, yiyecek hazırlıkları, sofralar, lokantalar ve kahvehaneler var. Türk resminin öncülerinden Şeker Ahmed Paşa’nın parlak sarı ayvaları, Selahattin Teoman’ın her biri kırmızının farklı tondaki meyveleri, Fikret Otyam’ın enginar çiçekleri, soyut çalışmalarıyla bilinen Zeki Faik İzer’in yeşil rengiyle dikkat çeken balıkları, Feyhaman Duran’ın her biri ağız sulandıran meyveleri, Şeref Akdik’in muntazam şekilde dizilmiş incirleri iştah açıcı halleriyle ziyaretçileri bekliyor.

Selahattin Teoman, ‘Meyvalar.’

Müzenin ikinci ve üçüncü katına yayılan sergi tarladan sofraya uzanan serüveni resimlerle anlatıyor. Altı bölümlük sergi Cömert Doğa temasıyla başlıyor. Doğa Tadında Renklerle, Ürünler Sunulurken, Denizden Çıkan Nimet, Yemek İçin Emek başlıklı bölümlerde Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmed Paşa, Selahattin Teoman, Cevat Dereli, Hikmet Onat, Hasan Vecih Bereketoğlu, Abidin Dino, Mehmed Muazzez, Nazlı Ecevit, Selahattin Teoman, Fahir Aksoy, Eren Eyüboğlu, Fikret Mualla, Fikret Otyam, Hikmet Onat, Jean-Baptiste Vanmour sizleri bekliyor. Adını Orhan Veli’nin ünlü dizesinden alan Cânân ki Degüstasyon’a Gelmez bölümünde ise artık sofralarda ve kalabalık uzun masalarda buluyoruz kendimizi. Bu bölümde kahve ve çay ile kahvehaneler, gazinolar, lokantalar ve sofraları konu alan eserler izleniyor.

Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler’de toplam 204 eser var. Serginin büyük bir bölümü -yaklaşık 150 tablo- Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’na ait. Ayrıca Sakıp Sabancı Müzesi, Pera Müzesi, Arkas Sanat Merkezi’nden ödünç alınmış tablolar da izleyicileri bekliyor. Sergiyi ve sergiyle aynı adı taşıyan kitabı da hazırlayan İrepoğlu çok heyecanlı. Kitabı elinde tutup bizlere gösterirken “Yeni bebeğimiz, aynı zamanda ilk kez bir sergi turu yapacağız. Çok heyecanlı ve mutluyuz diyor” her zamanki enerjisiyle. Ve bir de hatırlatması var, “Tablolara dikkatli bakarsanız onlar sizinle konuşuyor hikayelerini anlatıyor ve hayaller kurduruyor” diyor.

Şeref Akdik, ‘İncir Toplayanlar.’

Örneğin Şeref Akdik’in ‘İncir Toplayanlar’ tablosu. Çabuk bozulan ve narin yapısıyla bilinen bu tatlı meyveyi toplayan bir grup köylüyle tanışıyoruz bu tabloda. Gözünüz hemen sağ alt köşede, ezilmesin diye muntazam şekilde dizilmiş incirlere kayacak. Peki tablonun solundaki, giyimi daha farklı genç kadın, o kim?.. Köylü ailenin kızları mı yoksa bambaşka biri mi? Tablonun önünde biraz vakit geçirip ona bakarsanız belki size de- kendisiyle ilgili bir şeyler fısıldar.

Osman Hamdi, İftar Sonrası, 1886.

Osman Hamdi Bey’in 1886 tarihli ‘İftardan Sonra’ tablosu da serginin yıldızlarından biri. Bu tabloyla birden yüzyıl öncesine, bir konağa ‘ışınlanıyoruz.’ Orta yaşlarda olduğu tahmin edilen “evin beyine” cariyesi kahve ikram ediyor. Elindeki kahvenin dumanı üstünde… Osman Hamdi Bey’in bu tablosu da Türk kültürünün vazgeçilmez ögelerinden kahvenin resme yansımasının bir örneği. Ürünler Sunulurken başlıklı bölümde resmi bulabilirsiniz.

Yeme-içme meselesi insanlığın en temel ihtiyacı. İnsan sadece yemek, içmek ve tüm bunları daha lezzetli hale getirmeye çalışmakla kalmadı. Yediklerini, içtiklerini ve buluştuğu sofraları mağara duvarlarından mozaiklere, duvar halılarından en sonda da tuvallere aktardı. Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler sergisi de bu aktarımın resim bölümünü gözler önüne seren bir seçki olarak karşımızda. Baştan uyaralım, bu lezzetli resimler iştahınızı açacak. Tablolar arasında gezerken resimlerin hikayelerinin yanı sıra çıkışta ne yiyeceğinizi düşünseniz iyi edersiniz!

📍İstanbul, İstiklal Caddesi üzerindeki Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, salıdan cumaya 10.00-19.00, cumartesi ve pazar günleri 12.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Müze pazartesi günleri ziyarete kapalı. Yetişkin ziyaretçiler 50 TL; öğrenci ve 65 yaş üstü ziyaretçiler 20 TL’ye bilet alabilir. Biletleri Müze girişindeki danışma bankosundan ve Biletix üzerinden satın alabilirsiniz.

Bunlar da var

Vargit Çiçekleri, Cansu Yıldıran.

📍Bağımsız sanatçılara kapılarını açan Loft Art, üçüncü prestij sergisi İçimdeki Şarkılar ile sanatseverlere kapılarının açıyor. Nazan Azeri ‘nin eserlerinden oluşan prestij sergisi, Nergis Abıyeva’nın küratörlüğünde sanatın çeşitli yönlerini ve derinliklerini keşfetmek üzere sanatseverlerle bir araya geliyor. Sergi, 2 Ekim’den itibaren 1 Aralık 2024tarihine kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek.

📍Sanatçı Cansu Yıldıran’ın göç, aidiyet, kimlik gibi konuları hatırlatan ilk kişisel sergisi Vargit Çiçekleri Hara’da izleyicisiyle buluşuyor. Küratörlüğünü Onur Hamilton Karaoğlu ve Serkan Kaptan’ın üstlendiği sergi, 18 Aralık’a kadar ziyarete açık.

📍 Sanat Galerisi bu sezonun ilk sergisini 24 Eylül’de heykel sanatçısı Seyhun Topuz’un OYUN  adını verdiği yapıtı ile açıyor. Korkut Sönmez’in 3. kişisel heykel sergisi Dönüş Bileti, Mimar Sinan eseri tarihi Kurşunlu Han’da bulunan ArtHan Galeri’de, Nuray Özler Yolcu küratörlüğünde, 19 Ekim’e kadar ziyarete açık.

📍Mimar ve çok yönlü sanatçı kişiliğiyle tanınan Oytun Berktan ötekileşmek ve köklenememek, sızısını yüreklerinde taşıyarak gözyaşı dökenlerin hatırasını anlatmayı amaçladığı Mübadele // Büyük Göç isimli resim sergisiyle aşk ve göçü harmanlıyor. Sergi, Goba Art &Design Galeri’de 5 Ekim’de kapılarını açacak.

Kültür Yolu Festivali’nde herkes tek yürek soruyor: Picasso’yu görmek için para mı vereceğiz?