Elisa Zonaro’nun kadrajından 110 yıllık bir İstanbul sergisi
Osmanlı'nın son döneminde İstanbul'da yaşamış fotoğrafçı Elisa Zonaro'nun hikayesi, Zeytinburnu Belediyesi Kazlıçeşme Sanat’ta açılan sergiyle gün yüzüne çıkıyor. Zonaro’nun objektifinden dönemin İstanbul’unu anlatan fotoğraflar 31 Ocak'a dek açık.
Takvimler 1863’ü gösterirken İtalya’da Elisabetta Pante isimli bir kız çocuğu dünyaya geldi. Bu küçük kız çocuğu büyüyecek, sanata merak salacak, yeteneğini de arkasını alarak doğduğu topraklardan kilometrelerce uzaklara taşınacak. Ve taşındığı bu ülkede serbestçe saraya ve hareme girip fotoğraflar çekecek, padişahlardan övgüler ve nişanlar alacak.
Bahsettiğimiz kişi Osmanlının son dönemlerinde çalışan fotoğrafçı Elisa Zonaro. İlk gençlik yıllarından itibaren resim derslerine başlayan daha sonra Paris’te fotoğraf eğitimi alan Elisa Zonaro’nun bir hayali de İstanbul’a gelip burada bir fotoğraf atölyesi açmaktır. Hayalini gerçeğe dönüştürür, İstanbul’a gelir. Onun peşinden de İtalya’da resim dersi aldığı sırada yakınlaştığı sonradan “son saray ressamlarından” şeklinde anılacak olan Fausto Zonaro…
Elisa İstanbul’a geldikten sonra İtalyanca ve resim dersleri verir, çevre edinir ve bu büyülü şehirdeki yaşamını Fausto’ya da mektuplarla anlatır. 1891 yılında, o zamanlar 37 yaşında olan Fausto, cebinde parası pulu olmadan üçüncü sınıf bir tren biletiyle sevgilisinin peşine düşer. Çift bir yıl sonra, 1892’de Şişli’deki Saint Esprit kilisesinde evlenir, Cihangir’de iki katlı ahşap bir eve taşınırlar. Ders verirler, suluboya tablolar yaparlar, fotoğraflar tab ederler ve çerçeveleri onarırlar, böylece geçinmeye çalışırlar. Komşularının Fausto Zonaro’nun tablolarını dükkanının vitrinine asması ise kaderlerini değiştirir. Böylece siparişler alırlar, daha çok tanınırlar. Üstelik elit çevrelere de isimlerini duyurmaya başlarlar…
Fausto Zonaro ismini yaşadığı dönemde duyurur. Sultan II. Abdülhamid’in övgülerini kazanır, Osmanlı Saray Ressamı olur. Dolayısıyla bugün Fausto Zonaro ismini duyuyor, eserlerini biliyoruz. Peki ya Elisa Zonaro’yu? Elisa Zonaro, Fausto Zonaro’nun hayat arkadaşı ve sanatının daimi destekçisi olarak, onu önemli eserlerini çalışırken de fotoğraflayarak tarihe kaydetti. Aynı temaları biri fotoğraf diğeri resim aracılığıyla işledi. Pek çok çalışmalarında bu ortaklığın yansımalarını görmek mümkün. Bazı durumlarda ise birbirlerine modellik de yaptılar.
Zeytinburnu Belediyesi Kazlıçeşme Sanat’ta Ömer Faruk Şerifoğlu küratörlüğünde açılan Elisa Zonaro’nun İstanbul’u sergisi, görece karanlıkta kalmış Elisa Zonaro’nun üzerindeki perdeyi kaldırmayı amaçlıyor. Çoğu ilk kez görülebilecek fotoğraflardan ve belgelerden oluşan sergi, Zonaro’nun gözünden 110 yıl öncesinin İstanbul’unu gözler önüne seriyor.
Sergi, 31 Ocak 2025’e kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek.
📍Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi: Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi ikinci süreli sergisi Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler ve yeni hikayelerle kapılarını açtı. Türk resminin öncülerinden Şeker Ahmed Paşa’nın parlak sarı ayvaları, Selahattin Teoman’ın her biri kırmızının farklı tondaki meyveleri, Fikret Otyam’ın enginar çiçekleri, soyut çalışmalarıyla bilinen Zeki Faik İzer’in yeşil rengiyle dikkat çeken balıkları, Feyhaman Duran’ın her biri ağız sulandıran meyveleri, Şeref Akdik’in muntazam şekilde dizilmiş incirleri iştah açıcı halleriyle ziyaretçileri bekliyor.Tarladan sofraya uzanan serüveni aralarında Osman Hamdi, Abidin Dino, Selahattin Teoman’ın da bulunduğ 204 eserle anlatan sergi iştah açabilir, baştan uyaralım.
Türkiye’de fotoğraf tarihinin ustalarına odaklanan İstanbul Modern, sergi serilerine duayen fotoğrafçı İzzet Keribar ile devam ediyor. Keribar’ın 1950’lere uzanan çalışmalarından geniş bir seçkinin yer aldığı “İzzet Keribar: Renklerin Yolculuğu” sergisi 25 Mayıs’a dek izlenebilecek.
Sergi; renk, ışık, doku ve grafik unsurlar gibi biçimsel ögeleri öne çıkarırken, sanatçının yıllar içindeki değişen tarzını da gözler önüne seriyor. Küratörlüğünü İstanbul Modern Küratör ve Fotoğraf Bölümü Yöneticisi Demet Yıldız Dinçer’in üstlendiği sergide, Keribar’ın seyahat ettiği ülkelerdeki manzara ve portre fotoğraflarından oluşan renkli kareler alıyor.
Mustafa Taviloğlu’un 903 sanatçının 2400’ün üzerindeki eserlerinden oluşan koleksiyonu herkese açık! Tek bir müzeye sığmayan koleksiyon, bir süredir yedi farklı mekanda sergileniyor. Rotanızı Artİstanbul Feshane, Galeri Eyüpsultan, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, İstanbul Sanat Müzesi, İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, Mecidiyeköy Likör Fabrikası ve Müze Gazhane’ye kırın Taviloğlu’nun zengin koleksiyonuna sızın deriz. Biz de peyderpey sergileri geziyoruz.Ayrıca sergi sürecinde 16 panel/konuşma hayata geçirilecek. Tarihi Likör Fabrikası ve Artİstanbul Feshane’de çocuklar ve gençler için eğitim programları düzenlenecek. Bir de sergiyle ilgili İş Bankası Kültür Yayınları’nda çıkacak kitap var. 15 Aralık’a kadar vaktiniz var. Girişlerin ücretsiz olduğunu da hatırlatalım.
Sosyalizme tercüme!
📍Sosyalizme Tercüme, Salt Galata: Yugoslavya’da Türkçe konuşan topluluğun az bilinen tarihini gündeme getiren ‘Sosyalizme Tercüme’ sergisi kapılarını açtı. Sergi, Kosova ve Makedonya odağında Yugoslavya’da Türkçe konuşan topluluğun az bilinen tarihini ele alıyor. Çok uluslu bir toplumsal bağlamda sosyalist ideolojinin, Yugoslavya’da Türk kimliğinin inşasına ve dönüşümüne etkisini irdeliyor. Sergi, 3 Şubat 2025 tarihlerinde Salt Galata’da görülebilir.
📍Doug Aitken: İçimdeki Şehir / Borusan Contemporary: ABD’li multidisipliner sanatçı Doug Aitken’in İstanbul’daki ilk sergisi devam ediyor. Aitken tam anlamıyla sınırları zorlayan biri. Nasıl derseniz… Sanatın var olabileceği tüm biçimleri deniyor, bireysellik nedir, özgürlüğün sınırları var mıdır sorularının peşinden gidiyor, şehirleri, insanı ve bugünün toplumlarını anlamaya çalışıyor. 90’lı yıllardan bu yana üretimlerine devam eden Aitken kavramsal yolculuğunun özeti niteliğindeki ‘İçimdeki Şehir’ 17 Ağustos’a kadar Perili Köşk’te ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
📍Georg Baselitz: Son On Yıl / Sabancı Müzesi: İddialı bir başka sergiyle devam edelim. Sabancı Müzesi sezonu Alman ressam, heykeltıraş Georg Baselitz ile karşılayacak. Kendisi Alman sanatına büyük etkisi olan bir isim. 1960’larda figüratif, etkileyici resimleriyle tanınır hale gelen Baselitz 1980’den bu yana uluslararası sanat dünyasında önemli bir isim haline geldi. Sanatçının çalışmaları da doğrudan ülkesinden ilham alıyor. Almanya tarihine özgü çalışmalarında Nazi döneminden kalan sıkıntıları, yıkıntılar, asiler, çobanlar, ağaçlar ve savaş gazileriyle resimlerine taşıyan Baselitz’in son 10 yılda ürettiği eserler 2 Şubat’a kadar Sakıp Sabancı Müzesi’nde.
📍 Chiharu Shiota, Dünyalar Arasında, İstanbul Modern: Japon sanatçı Chiharu Shiota hafıza ve varoluş temalarını işlediği Dünyalar Arasında sergisiyle İstanbul Modern’de. Sanatçının hafızanın peşinde koştuğu ve kırmızı ipliklerle kurduğu dünya 20 Nisan 2025 tarihine kadar ziyarete açık. Daha fazla bilgi isteyenler buyursun.
📍Tasarımcının Notu / Salt Beyoğlu: Türkiye’de grafik tasarımın gelişimi nasıldı, hangi yolları aştık merak edenleri Salt Beyoğlu’na alalım. Türkiye’de grafik tasarımın gelişimini kitap ve kültür yayıncılığı üzerinden ele alan ‘Tasarımcının Notu’ 11 Eylül’den itibaren Salt Beyoğlu’nda olacak. Yazar ve editör Eda Sezgin tarafından programlanan sergi, 2 Şubat 2025 tarihine kadar Salt Beyoğlu’nda. Biz de sergiyi ziyaret etmiştik.
📍Yeryüzü Halleri/Yapı Kredi Galeri: Yeryüzünde özenle, dikkatli ve nazikçe yaşamanın gerekliliğine inanan Yeryüzü Halleri ekolojiye dayanan eserler üreten, 11 güncel sanatçıyı bir araya getiriyor. İsmini Birhan Keskin’in insan dışı canlıları merkeze alarak yazdığı şiir kitabı ‘Yeryüzü Halleri’nden alan sergide resim, performans, fotoğraf, video, vitray, heykel ve yerleştirme gibi çeşitli disiplinlerden eserler izleyicilerle buluşuyor. Yeryüzü Halleri sergisi, 30 Mart’a kadar Yapı Kredi Galeri’de ziyarete açık.
📍Karaya Çıkmak Yasaktır/ Arter: Maaria Wirkkala’nın 2007 yılında 52. Venedik Bienali’nde sergilenen ve aynı yıl Arter Koleksiyonu’na dahil edilen Karaya Çıkmak Yasaktır başlıklı yerleştirmesi ilk kez İstanbul’da! Görmek isteyenleri 23 Şubat’a kadar Arter’in 1. kat galerisine alalım.
📍Solo Botter: Komet, Casa Botter: Kapsamlı bir restorasyon çalışması sonrası kapılarını ziyaretçilerine açan İstiklal Caddesi’ndeki Casa Botter, çağdaş Türk resminin büyük ismi Komet’in eserlerinden oluşan bir seçkiyi Solo Botter: Komet adlı sergide sanatseverlerle buluşturuyor. Sergi 12 Ocak’a kadar ücretsiz gezilebilecek. Raimondo D’Aronco imzalı tarihi binada açılan serginin öne çıkan yönü sadece tablolardan değil o tabloları tamamlayan şiirlerle tamamlanması.
📍Hesaplar ve Tesadüfler: Dóra Maurer, Vera Molnár, Gizella Rákóczy – Macaristan Ulusal Bankası Koleksiyonu’ndan Algoritma Sanatı / Pera Müzesi : Pera Müzesi bilgisayarla sanat olur mu; hesap kitap sanatın içine girer mi diyen düşünenlerin fikrini değiştirmeye yönelik bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Bilgisayar sanatının üç öncü ismi Dóra Maurer, Vera Molnár ve Gizella Rákóczy’nin eserleri izleyicilerini bekliyor. 2024 Macar-Türk Kültür Yılı etkinlikleri kapsamındaki sergi üç öncü sanatçının algoritma ve soyutlama ile sanatlarına nasıl yön verdiklerine tanıklık etme fırsatı sunacak. 10Haber kültür sanat ekibinden İhsan Dindar sergiyi ziyaret etmişti.
📍Çölde olduğunu söylemenin anlamı yok / İMALAT-HANE:Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan İMALAT-HANE Burak Kabadayı’nın Çölde olduğunu söylemenin anlamı yok başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Deniz Kırkalı’nın üstlendiği sergi, yansıma ve serap gibi algı yanılmalarını ve bunları fark etmenin sınırlarını sorguluyor. Kabadayı’nın sergi için ürettiği üç yeni video çalışmasının yer aldığı sergi, 11 Ocak’a dek İMALAT-HANE’de görülebilir.
2.5B / YUNT: Murat Germen’in küratörlüğünü üstlendiği 2.5B başlıklı sergi, YUNT’ta. Geçen sene Sultanbeyli’de kapılarını açan YUNT bu kez Tanzer Arığ, Gökçen Ataman Tanyer, Nora Byrne, Gizem Çeşmeci, Nermin Er ve Semih Zeki’nin eserlerini bir araya getiriyor. Sergi, izleyicileri iki boyut ile üç boyutun ara noktasındaki bir temsil yöntemi olan iki buçuk boyut evrenini keşfetmeye davet ediyor. Bu keşif için 6 Aralık’a kadar vaktiniz var.
📍Arkas Sanat Merkezi, Nejad Devrim & Mübin Orhon: İki İmge Yolcusu: İzmir’in önde gelen sanat merkezlerinden Arkas Sanat Merkezi, yeni sezona Türk resminin iki büyük ismini buluşturan sergiyle merhaba demişti. Yaşamlarının büyük bir bölümünü Paris’te sürdüren Nejad Devrim ve Mübin Orhon’un yapıtlarının yer aldığı sergi, Necmi Sönmez’in küratörlüğünde kapılarını ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Nejad Devrim & Mübin Orhon: İki İmge Yolcusu sergisi, iki ressamın ağırlıklı olarak Paris yıllarında yaptıkları çalışmalara ev sahipliği yapıyor. Sergi 18 Şubat’a kadar açık.
📍Stagehand, The Pill: 2023 yılında halk oylamasıyla Portekiz Egemen Sanat Ödülü’ne değer görülen ve işleri prestijli kamu ve özel koleksiyonlarda yer alan Leylâ Gediz’in Stagehand adlı yeni kişisel sergisi The Pill’de. Sergi Gediz’in uzun süredir devam eden, temsil çerçevelerinin dışında tutulan destek yapıları ve süreçleri üzerine odaklandığı resimsel araştırmalarında, bu kez tiyatro üretimine odaklanıyor. Türkçeye “sahne görevlisi” olarak çevrilen Stagehand sergisinde sanatçı, arşiv görüntülerinden ve tiyatronun destek yapılarından kesitler seçiyor. Sergi 16 Kasım’a dek açık.
📍Çağrı Odabaşı, şık. Gölge. Sahneler: Sanatçı Çağatay Odabaş’ın yedi yıl aradan sonra gerçekleştirdiği kişisel sergisi “’şık. Gölge. Sahneler’ Ruzzy Gallery’de. Sanatçı bu sergide konik sinematik sahneler üzerinden zamanın akışkanlığını eserleriyle gözler önüne seriyor. 25 Aralık’a dek ziyarete açık.