Kılıçdaroğlu Özdağ protokolünü reddetmedi, parti içi muhalefete sopa gösterdi
Kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle çalışanların işe, öğrencilerin okula gittiği günün ilk saatlerinin zifiri karanlık olmasına toplumun bir çok kesiminden yükselen itiraza Enerji Bakanı yanıt verdi: Aynen devam edecek.
Hayatımızda 2016 yılından beri olan kalıcı yaz saati uygulaması, 7 yıldır özellikle kış mevsimlerinde insanların sabah zifiri karanlığa uyanması nedeniyle tepki çekiyordu. Hükümet bu uygulamadan vaz geçmek niyetinde değil.
Aslında zamanında Türkiye’nin de kabul ettiği uluslararası anlaşmaya göre Türkiye GMT +2 adı verilen saat diliminde yer alıyor. Geçmişte Türkiye yaz aylarında gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla dünyanın pek çok ülkesiyle birlikte saatini 1 saat ileriye alır ve GMT +3 saat dilimine geçer, sonra sonbaharda yeniden saatini ileri alır GMT +2’ye geri dönerdi.
Ancak 2016 yılında Türkiye, Berat Albayrak’ın Enerji Bakanlığı döneminde yazın saatini 1 saat ileri alıp GMT +3’e geldi ve sonra orada kaldı, bir daha saatini geri almadı. Bu uygulamayla günlerin kısaldığı kış aylarında gün doğumu sabah öğrencilerin okula gittiği, çalışanların mesaiye başlamak için yola çıktığı saatlerin ilerisine denk gelmeye başladı. Çoğumuz sabah karanlığında uyanıyor, o karanlıkta evden çıkıyoruz. Buna karşılık akşamları güneş 1 saat geç batıyor.
Bu uygulama başından beri pek çok itirazla karşılaştı, eylemler yapıldı. Ama Enerji Bakanlığı her seferinde bu sayede ciddi miktarda enerji tasarrufu yapıldığını öne sürdü ve uygulama devam etti.
Geçen sene Milli Eğitim Bakanlığı önünde el fenerleriyle eylem yapan Eğitim-İş sendikası, uygulamanın tahribatını şöyle anlatmıştı:
“Kalıcı yaz saati uygulaması eğitimi baltalamaktadır. Çocuklarımız, daha günün ağarmadığı saatlerde yollara düşmek zorunda kalmaktadır. Uykuya ve gün ışığına gelişimsel olarak en ihtiyaç duyduğu yıllarda çocuklarımızın bu kör, ışıksız saatlerde okula gitmek zorunda bırakılması velileri de zora düşürmektedir. Özellikle kış mevsiminde, günün ilk ders saatlerinde çocuklar henüz uyku mahmurluğunu üzerlerinden atamadığı için verim alınamamaktadır.
Kalıcı yaz saati uygulaması ekonomiyi vurmaktadır. Yanlış ekonomi yönetimi nedeniyle krizin eşiğine getirilen Türkiye ekonomisi bir yandan da yaz saati uygulaması nedeniyle darbe yemektedir. Günün karanlığa mahkûm edilen ilk saatlerinde hem ısınma hem aydınlanma için enerji tüketilmekte, enerjide dışa bağlı hale getirilen ülkemiz için bu tüketim, milli sermayenin de erimesini beraberinde getirmektedir. Ayrıca yurttaşların ezici bir çoğunluğu barınma ve fatura giderleri altında ezilirken, bu saat uygulaması yüzünden mecburi kılınan fazladan enerji tüketimi, hanelerin yükünü daha da artırmaktadır. Karanlık yüzünden mecbur bırakılan bu tüketim aracılığıyla halk daha da yoksullaşırken yandaş enerji firmaları zenginleşmekte, ekonomik adalet derinleştirilmektedir.
Kalıcı yaz saati uygulaması güvenlik açığı yaratmaktadır. Çalışanların, öğrencilerin, velilerin sabahın kör karanlığında yollara düşmesi, güvenlik açısından da kaygı verici olaylara meydan vermektedir. Günün zifiri karanlıkta başlatılması, trafik kazalarının artmasına da zemin hazırlamaktadır.”
CHP Eskişehir Milletvekili Süllü, 3 gün önce kalıcı yaz saati uygulamasının iptali için TBMM’ye kanun teklifi vermiş, bu çağrıya iktidar bloğundan alışıldığı üzere hemen bir karşı çıkış gelmeyince, kamuoyunda iptalin gerçekleşebileceği umudu doğmuştu.
Süllü, önergesinde “Öğrencilerin karanlıkta okula gidip yine karanlıkta evlerine dönmeleri güvenlik yönünden riskler, derslerindeki verimlilikleri ve gelişimleri yönünden olumsuzluklar içermektedir. Yine, özellikle çalışan kadınlar da işe karanlıkta gidip karanlıkta eve dönmek zorunda kalmaktadır. Türkiye’nin saat dilimi, Avrupa ülkeleri ile özellikle ticari ve ekonomik uyum avantajımız göz önüne alınarak yaz-kış saati uygulamasına geri dönülmesi için gereken adımların atılması gerekmektedir” demişti.
Konu hakkında bir eleştiri de İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından yapılmıştı. Türkiye’de 7 yıldır yürürlükte olan ”yaz saati” uygulamasına tepki gösteren İmamoğlu, uygulamanın güvenlik sorununa da yol açtığını belirterek “Herkesi depresif hale getiriyor, çalışanı, öğrenciyi güne kötü başlatıyor” demişti.
Dün bu konuda gözlerin çevrildiği adres olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sabit saat uygulamasına yönelik eleştirilere yanıt verdi: Bayraktar, yaz saati uygulamasının yıl boyunca uygulanmasının daha faydalı olacağını belirterek, kış saatine geçilmeyeceğini duyurdu.
Türkiye’de kalıcı yaz saati uygulaması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde, 7 Eylül 2016 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile başladı. “İleri saat” uygulaması, 2 Ekim 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararla kalıcı hale geldi.
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre; gün ışığından daha fazla yararlanmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla 26 Mart 2016 tarihinden itibaren bütün yurtta saatlerin bir saat ileri alınması şeklinde başlayan yaz saati uygulamasının her yıl, yıl boyu sürdürülmesi kararlaştırıldı.