Cumhurbaşkanı Erdoğan Gazze’den getirilen hastaları ziyaret etti
İngiltere'de akciğer kanseri hastalarının izlenmesiyle yapılan araştırma, tümörün sonsuz bir evrilme yeteneği olduğunu ortaya koydu. Bu nedenle bilim insanları kanserin tedavi edilmesinin geç dönemde zor olduğu ancak erken teşhisin kritik rol oynadığını belirtti.
İngiltere Kanser Araştırmaları Vakfı’ndan bilim insanları TracerX başlıklı çalışmasında kanserlerin nasıl geliştiği ve yayıldığına dair önemli bulgular elde etti. Akciğer kanseri hastalarında gözlem yapan bilim insanları, TracerX çalışmasının sonuçlarının farklı kanser türlerinde de geçerli olacağını söyledi. Doktorlar, kanserli hücrenin zaman içinde kendi içinde nasıl evrimleştiğini, değiştiğini ve değişime uğradığını bire bir gözledi.
Aslında tıp biliminin kanser konusunda başından beri bildiği bir gerçek böylece bilimsel olarak da kanıtlanmış oldu: Kanser ilerledikçe kanserli hücreler daha karmaşıklaşıyor ve o yüzden tedavi de zorlaşıyor. Kanserleri ne kadar erken bir evrede yakalayabilirsek tedavi ihtimali de o kadar yüksek oluyor, çünkü başlangıçta kanserli hücre görece daha basit. Çalışma en ölümcül kanserlerden biri olan akciğer kanseri konusuna odaklanmış ama doktorlara göre benzer durum bütün kanserler için geçerli. Yani bir kez daha hatırlatalım: Kanserde erken teşhis hayat kurtarıyor.
BBC’nin haberine göre; İngiltere’deki 13 hastanede tedavi gören 400’den fazla kişiden, hastalık ilerledikçe akciğer kanserlerinin farklı bölgelerinden biyopsiler alındı ve hücresel düzeyde kanserin ilerleyişi gözlendi. Londra’daki Francis Crick Enstitüsü ve University College London Üniversitesi’nden Profesör Charles Swanton, tümörlerin uyum sağlama becerisinin kendisini şaşırttığını söyledi ve “Bu konuda çok iç karartıcı konuşmak istemem ama bir tümörün neredeyse sonsuz bir şekilde evrilme olasılığı var ve geç evre bir tümörün birkaç yüz milyar hücreye sahip olduğu göz önüne alındığında, geç evre hastalığı olan tüm hastalarda tedavi zorlu bir iş” dedi.
Herkes ve her kanser türü için evrensel tedaviler bulunacağını sanmadığını söyleyen Swanton, “En büyük etkiyi yaratmak istiyorsak önleme, erken teşhis ve nüksetmenin erken tespitine odaklanmamız gerekiyor” dedi.
Araştırmanın gösterdikleri
Kanserin evrimsel analizi, Nature ve Nature Medicine dergilerinde yedi ayrı çalışmada yayımlandı.
Analiz şu şekilde:
-İlk tümördeki aşırı agresif hücreler, sonunda vücuda yayılan kanserli hücreler oluyor.
-Daha yüksek düzeyde genetik “kaos” gösteren tümörlerin ameliyattan sonra vücudun diğer bölgelerinde nüksetme olasılığı daha yüksek.
-Kanda tümörün DNA’sına ait parçaların analiz edilmesi sayesinde, tümörün geri döndüğüne dair işaretler bilgisayarlı tomografi taramasında görülmeden 200 gün önce tespit edilebildi.
-DNA’mızdaki talimatları okuyan hücresel mekanizma kanserli hücrelerde bozulabilir ve onları daha agresif hale getirebilir.
Araştırmacılar, bulguların gelecekte bir hastanın tümörünün nasıl yayılacağını tahmin etmelerine ve uygun tedaviyi uyarlamalarına yardımcı olabileceğini umuyor. Kanser Vakfı’ndan Dr. David Crosby, “TracerX’ten elde edilen heyecan verici sonuçlar, kanserin ilerledikçe gelişen bir hastalık olduğuna dair anlayışımızı geliştiriyor; bu da geç evre kanserlerin başarılı bir şekilde tedavi edilmesinin çok zor olabileceği anlamına geliyor” dedi ve ekledi:
“Bu durum, kanserleri gelişimlerinin en erken aşamalarında tespit etmemize ya da oluşmalarını engellememize yardımcı olacak daha fazla araştırmanın hayati önemini gösteriyor.”