Edirne’de trafik artıyor: Hem DEM Parti hem Özgür Özel Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edecek
Ak Parti’li Bahadır Yenişehirlioğlu, ‘Kılıçdaroğlu'na milletvekilliği yolunu açma planı olur mu?’ sorusuna, ‘Bahadır Yenişehirlioğlu olarak söylüyorum, şık olur, güzel olur. Cumhurbaşkanımıza ileteceğim, karar onlarındır’ yanıtını verdi. Sonra sözlerini düzeltip, geri adım attı.
Ak Parti Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, Manisa’da yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıda gündemi değerlendiren Yenişehirlioğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bahadır Yenişehirlioğlu, kendisine yöneltilen, “2003 yılında dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili seçilme yasağının kaldırılmasına verdiği desteğe karşılık, bugün Ak Parti’nin Kemal Kılıçdaroğlu’na milletvekilliği yolunu açma gibi bir planı olur mu?” yönündeki soruya yanıt verdi.
Yenişehirlioğlu, “Kılıçdaroğlu’nun Meclis’e taşınma mevzusunu bilmiyorum ama bu şık olabilir şahsen. Ak Parti Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili olarak söylemiyorum, Bahadır Yenişehirlioğlu olarak söylüyorum, şık olur, güzel olur. Aklıma enteresan bir şey getirdi. Ben bunu Cumhurbaşkanımıza ileteceğim, karar onlarındır. Bu toplum barışı açısından, bir anayasa girişiminde bulunduğumuz süreçte şık ve güzel olur, bakalım” diye konuştu.
Yenişehirli’nin sözlerinin politik mizah mı, gerçek mi olduğu anlaşılamadı tartışılırken Yenişehirlioğlu’ndan yeni bir açıklama geldi.
Yenişehirlioğlu, sözlerinin bağlamından koparıldığını söyledi. Yenişehirlioğlu, “Ben bugün değişik etkinliklerde bulundum. Manisa’mızdaki basın mensuplarıyla bir kahvaltı yaptık. Ben hem Manisa gündemine ilişkin hem de Türkiye gündemine dair açıklamalar yaptım. Kimi zaman gülüştük, kimi zaman şakalaştık. Burada bir mevzunun Türkiye gündemine taşındığına şahit olduk. Oysa ki aklın yolu bir. Ne kadar doğru söylersek söyleyelim bazen söyledikleriniz farklı algılanabiliyor. Bağlamından kopartıldığında da bambaşka anlam ifade ediyor. Yerel basınımızla buluştuğumuzda dediğim gibi bazı ifadelerimin farklı noktalara çekildiğini gördüm. Ulusal basındaki bazı gazetelerin bunları da haber yaptığını gördüm. Cumhurbaşkanımızın evveliyatında ara seçimlerle meclise girmesiyle şu an Kılıçdaroğlu’nun durumu birbiriyle hiç alakalı değil. Cumhurbaşkanımızın ara seçimlerle meclise girmesi bambaşka parametrelere sahip, Kılıçdaroğlu’nun bugün mecliste olmaması da bambaşka parametrelere sahip. İkisi birbiriyle hiç alakalı olmayan, birbirinden tamamen zıt konular. Cumhurbaşkanımız o dönem hukuksuzca parlamento dışında kaldı. Okuduğu bir şiirden dolayı kendisine yasaklar getirilmişti ve bir hukuksuzluk söz konusuydu. Hak gaspı söz konusuydu. Bugün Kılıçdaroğlu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dışında kalması kendi tercihi ve iç hesaplaşmalarıyla alakalı. Bu onların iç meselesi” ifadesini kullandı.
Yenişehirlioğlu, bazı gazetelerin kasıtlı haber yaptığını belirterek “Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde ilk defa bir genel başkanının mecliste yer almadığını söyledim. Hepiniz bunu biliyorsunuz, hepiniz bunun şahidiniz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iç hesapları bizi ilgilendirmez. Türkiye’de akıl sahipleri hepsi bilir ki milletvekili seçimleri Anayasa’da ve kanunlarda usulü vardır. Seçimler yapılır. Oysa ki Kılıçdaroğlu’nun bugün mecliste olmaması kendi tercihi. Bugün meclise girebilmesi için erken seçim mi yapılması gerekecek. Kaldı ki kendisiyle alakalı bir yasaklamayla alakalı bir değil, kendi tercihiyle cumhurbaşkanı olmak istediği için mecliste yer almamaktadır. Cumhurbaşkanımızın evveliyatındaki durumuyla bu durumu birbirine karıştırmak kötü niyetten başka bir şey değildir. Cumhurbaşkanımıza söyleyelim de Kılıçdaroğlu’nu meclise taşısın bu trajik bir komiktir” dedi.
Ak Parti 2002 seçimlerinde yüzde 34 oy oranıyla iktidara gelirken Recep Tayyip Erdoğan, okuduğu şiir nedeniyle aldığı siyasi yasak sebebiyle seçimlere girememişti. Abdullah Gül’ün başkanlığında kurulan 58. Hükümet seçimin ardından hemen Erdoğan’ın yasağının kalkması için harekete geçti.
Ak Parti tarafından TBMM’ye sunulan yasa teklifi, Deniz Baykal liderliğindeki CHP’nin de desteği ile oy çokluğuyla kabul edildi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından “öznel, somut ve kişisel” olduğu gerekçesiyle veto edilen yasa teklifi, değiştirilmeden ikinci kez Meclis’e sunuldu. Sezer, ikinci kez önüne gelen yasayı onaylamak zorunda kalınca, Erdoğan’ın milletvekili seçilmesinin önündeki hukuki engel ortadan kalkmış oldu.
Ancak Erdoğan’ın aday olabilmesi için seçimin iptal edilerek yeniden yapılması gerekiyordu. Ak Parti, Siirt’in Pervari ilçesinde 3 sandık kurulunun oluşturulmadığı ve 1 sandığın kırıldığı iddiasıyla ildeki seçimlerin iptali istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu.
Başvuruyu kabul eden YSK, 2 Aralık 2002’de Siirt seçimleri iptal etti. Ak Parti’den Mervan Gül, CHP’den Ekrem Bilek ve bağımsız milletvekili Fadıl Akgündüz’ün milletvekillikleri düştü.
Ak Parti’nin adayı belliydi; Siirt’in eniştesi Recep Tayyip Erdoğan. Ve 9 Mart 2003 günü sonuçlar açıklandı. Recep Tayyip Erdoğan Siirt’in üç vekilinden biriydi. Öyle ki o dönemdeki rüzgarla partisine kendisinin dışında iki vekillik daha kazandırmıştı. Ak Parti Siirt’in üç vekilliğini de aldı.