Samsun’a ikinci Süper Lig sevinci: Basketbolda da şampiyonluk geldi
Samsunspor'un 5 yılda 2. Lig'den Süper Lig'e çıkmasının ardında başkan Yüksel Yıldırım'ın yaptığı hatalardan ders alması, genç oyunculara, altyapıya yatırım ve teknik direktör Hüseyin Eroğlu'nun sistemi yatıyor.
Samsunspor özellikle Hasbi Menteşoğlu ve İsmail Uyanık’ın başkanlığı döneminde ligde fırtınalar estirdi. Tanju Çolak, Ertuğrul Sağlam, Tümer Metin, İlhan Mansız, Cenk İşler, Celil sağır, Serkan Aykut gibi Türk futboluna damga vuran birçok isim kırmızı beyazlı formayı giydi.
Bir dönem Türk futboluna damga vuran Samsunspor için işler iyi gitmedi. Süper Lig’de kalıcı olunamadı. 2018’e gelindiğinde kulüp 2. Lig’deydi ve ekonomik olarak çok kötü durumdaydı. 2018-19 sezonunda Yüksel Yıldırım, İsmail Uyanık ile Samsunspor’u yönetmeye talip oldu. Başkan seçilen İsmail Uyanık, kulübü şirketleştirdi. 12 Kasım 2019’da Yüksel Yıldırım, kulübün tüm hisselerini alarak Samsunspor’un sahibi oldu.
İstanbul’da yaşayan Yüksel Yıldırım futbol takımını yönetmenin zor olduğunu kısa sürede anladı. Samsun’da güvendiği başkan İsmail Uyanık 30’dan fazla oyuncu transfer ettirdi. Ancak ortada başarı yoktu. Yıldırım 20 Şubat 2020 tarihinde Samsunspor’un başkanlığına da seçildi. O dönemler hakkında konuşan Yıldırım, “O gün çok saftım, araştırdım, pis koku çıkan yerdeki adamları da gönderdim” diyecekti. 2019-2020 sezonunda Başkan Yıldırım takımı 2. Lig’de takımı şampiyon yaparak 1. Lig’e çıkarmayı başardı.
2020-21 sezonu Samsunspor için çok dramatik geçti. Pandemi sezonunda Samsunspor, Süper Lig’e çıkmaya çok yaklaştı. Ancak koronavirüs onları durdurdu. Samsunspor Asbaşkanı Mustafa Kemal Erkanat koronavirüsten hayatını kaybederken başkan Yüksel Yıldırım ölümden döndü. Takım sahipsiz kalınca Giresunspor ve Adana Demirspor öne çıktı. Son haftada dramatik bir şekilde Süper Lig fırsatı kaybedildi. O moral bozukluğuyla Samsunspor play-off’ta elendi.
Samsunspor Başkanı Yıldırım, Süper Lig’in kaçmasından sonra Türk futbolu hakkında ağır suçlamalarda bulundu. Ona göre Adana Demirspor İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından kollanmıştı. Buna gerekçe olarak stadyuma yasak olmasına rağmen sokulan taraftarları gösteriyordu. Yıldırım, rakiplerini teşvik primi vermekle de suçluyordu. İçişleri Bakanı, söz konusu demecin ardından savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yıldırım, konu hakkında mahkemeye ifade verdi. Samsunspor için 2021-22 sezonu iyi geçmedi. Play-off dışında kalındı. Taraftarlar artık Yıldırım’a tepki gösteriyordu.
2022-23 sezonuna Bayram Bekdaş ile başlayan Samsunspor istediği neticeleri alamıyordu. Takım 7. sıradayken Bayram Bekdaş ile yollar ayrıldı. Başkan Yıldırım, hem kendisini hem takım için en yerinde hamleyi yaptı. Teknik direktörlüge Altınordu’da 10 yıl aralıksız görev yapan, altyapıdan çıkardığı oyuncularla dikkat çeken Hüseyin Eroğlu getirildi.
Hüseyin Eroğlu’nun tabii ki hedefi Süper Lig’di. Ama Samsunspor Başkanı Yıldırım, genç oyuncularını geliştirme ve oynatma konusunda büyük deneyimi olan Eroğlu’ndan akademiyi de kullanmasını istiyordu. Futbol içinde geçirdiği yıllar artık onu daha tecrübeli yapmıştı. “Ben hesap adamıyım. Denk bütçe diye bir şey yapıyorum. Ben o bütçenin dışına çıkmam” diyen Samsunspor Başkanı, altyapıya ve genç oyunculara yatırım yapılıyordu. Yüksel Yıldırım, her yıl alt liglerden 4-5 oyuncu alacağını belirterek “Bir tanesi tutsa büyük kazanç sağlar” düşüncesindeydi. Batıpark oyuncu akademisi kuruldu. Başkana göre 5-6 tane genç futbolcunun takımda kalması 400-500 bin euro’dan oyuncu başına 3 milyon euro’ya yakın para tasarruf sağlayacaktı. Şu an 12 Samsunsporlu futbolcunun çeşitli yaş gruplarında milli takımda oynadığını belirtelim.
Bu kadar genç oyunculara önem verilen yerde Altınordu ile kendini ispatlamış Hüseyin Eroğlu’nun yapacakları merak konusuydu. Eroğlu, “gelişim, takım mühendisliği ve sistem” diyerek göreve başladı. Başarının formülü ona göre bu üçlü saç ayaklarının sağlam olmasıydı. Çok sayıda genç takıma monte edildi. Kendi deyimiyle ‘çıkarlarını, Samsunspor armasının önüne koyanlar’la vedalaşıldı. Takımda kalan tecrübeli oyuncular eksikliklerini gidermek için yoğun çalışma yaptı. Çünkü Eroğlu’na göre gelişimin yaşı yoktu. Takım mühendisliğiyle beraber kadronun birbirini tamamlaması ve sistem başarıyı getirdi. Samsunspor 20 maçlık yenilmezlik serisi yakalayıp geriden gelerek rakiplerini tek tek geçti. Ve en sonunda liglerin bitmesine haftalar kala şampiyonluk geldi. Eroğlu, başarının formülünü şöyle açıklıyordu: “Kusursuz bir saat mekanizması gibi çalıştık, çalıştık, çalıştık.”
Samsunspor Başkanı, çeşitli kereler yaptığı açıklamada ne şehirden ne devletten destek geldiğini söylemişti. Yıldırım’a göre Samsun’da her şey yolunda gidiyor: “Benim de yapabileceğim bir sınır var. Ben şahsi paramla Samsunspor’u götürüyorum. Samsunspor kendi ayakları üzerinde durana kadar dişimizi sıkacağız. Biz Samsunspor’u aldık, 5 yılda sapasağlam bir takım haline getirdik. Bir vergi borcumuz var, onu da taksitlendirdik ödüyoruz. Bu sene bitmek üzere. Sıfır borçlu kaç tane takım var? Benim zamana ihtiyacım var. Ben inanıyorum Samsunspor çok doğru bir yolda.”
Ancak Başkan Yıldırım’a göre Samsunspor’un Süper Lig’e çıkmasıyla iş bitmedi. Yıldırım, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında şampiyonluk en çok Samsun’a yakışır dedim. Taraftarıma 3 sene önce verdiğim söz var. O da Samsunspor’u Atatürk’lü arma ile Avrupa kupalarında oynatmak. Sadece Süper Lig’e çıkmak değil” dedi. Yıldırım bu konuda elinden geleni yapacağını da şu sözlerle açıkladı: “Roma’yı bir günde kurmadılar. Bu proje de bir günde olmayacak. İlk hedefim hocamızla oturup, önümüzdeki sene için anlaşma imzalayacağız. Bu saatten itibaren resmi olarak da hedefimizdeki oyuncularla görüşme yapacağız. Transfer manyağı olmak istemiyorum. Ne kadar transfer yapılacağını bilmiyorum. Benim her oyuncum satılıktır. Gerçek değerleri verildiğinde satabiliriz. Ama satmadan önce yerini doldurabileceğimiz oyuncuların fiyatlarını da görmemiz lazım. Bir oyuncuyu sattıktan sonra da pişman olmak istemeyiz. Teknik ekip, konaklama eklendiğinde yıllık bütçemiz 10-12 milyon euro gibi bir bütçe oluyor. Önümüzdeki sene bunun üzerine 3-5 milyon euro ekleyeceğiz. Marka değerimizi yükseltebilirsek şahsi cebimden 5-10 milyon Euro çıkacak her sene. Bunu da bilerek bu yatırımı yaptım. Bu şehir bunu hak ediyor.”