İspanyol basınının manşetlerinde Arda Güler var
TFF resmi siteden açıklama yaptı, haziran ayında seçim isteyen kulüplere ağır ifadelerle yüklendi. Mehmet Büyükekşi TFF Başkanlığı'na aday olan Erdal Alkış'ın deprem bölgesine konteyner sözü verdiği halde bunu yapmadığını belirterek 'Utanmaz' dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bu yaz seçime gidecek. Mehmet Büyükekşi seçim tarihi olarak 18 Temmuz’u açıklarken Kulüpler Birliği’nde kongrenin haziran ayında yapılması için imza toplanmaya devam ediliyor. Bu süreçte aday olup olmayacağını resmi olarak açıklamayan TFF Başkanı ise Demirören medyasının spor müdürleri ve yazarlarını Riva’da ağırladı. Adaylık konusunda resmi açıklama yapmamasına rağmen icraatlerini anlatarak sinyal veren Büyükekşi 18 Temmuz tarihinin gerekçesi olarak Türkiye A Milli Takımı’nın Euro 2024’te yer almasını gösterdi. Büyükekşi deprem bölgesine 3000 konteyner sözü veren ve tutmayan birini eleştirerek “Bu kişi utanmadan TFF Başkanlığı için aday oldu” dedi. Öğle saatlerinde de TFF Yönetim Kurulu imzasıyla resmi siteden haziranda seçim isteyen kulüplere adeta savaş açıldı. Açıklamada (tam metni linkte) özetle şunları söylendi…
Kişisel hırs ve menfaatlerini milli menfaatlerin üzerinde tutuyorlar: Tarihinde ilk kez eleme grubunu lider tamamlayarak Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılma hakkı kazanan A Milli Takımı’nın turnuva öncesi hazırlıklarını aksatma ihtimalini bile hiçe sayan bazı kulüp yöneticilerinin tam da Avrupa Futbol Şampiyonası’nın başlayacağı tarihlerde Seçimli Genel Kurul yapma yönündeki ısrarlı çabalarını hayretle izliyoruz. Gönül verdiği renkler ne kadar farklı olsa da geçmişte ay-yıldızlı forma söz konusu olduğunda ortak bir paydada buluşmayı görev bilen bir anlayışın aksine, kamuoyunca malum bazı isimlerin kişisel hırs ve menfaatlerini milli menfaatlerin bile üstünde tuttuğuna ibretle şahit oluyoruz.
Abesle iştigal: Seçimli Genel Kurul’un 18 Temmuz’da yapılması kararı milli takımın yoğun maç takvimi göz önünde bulundurularak alınmıştır. Bir büyük milletin tek yürek olacağı bu tarihlerde kişisel çıkarları uğruna TFF kongresi yapılmasını talep etmek abesle iştigalden daha fazlası değildir.
TFF olarak önceliğimiz A Milli Takım: Turnuvanın başladığı tarihlerde seçim yapmak isteyenler unutmamalıdır ki Türkiye Futbol Federasyonu olarak birincil önceliğimiz her koşulda ay-yıldızlı formadır. 85 milyonun gururla izleyeceği millî takımımızı Almanya’da yalnız bırakmak pahasına oyuncularımızın ve teknik heyetimizin moral değerlerini aşağıya çekecek her türlü çabanın önüne geçmek başlıca sorumluluğumuzdur. TFF Yönetimi olarak tüm mesaimizi ve enerjimizi A Milli Futbol Takımı’nın başarısı için harcayacak ve bazı kulüplerimizin yöneticilerinin düştüğü hatalara düşmeyeceğiz.
Ülkenin değerlerine uzak düşüyorlar: Almanya’da çalınacak ilk düdükten itibaren oyuncularımızın yanında olmak yerine seçimi Avrupa Futbol Şampiyonası ile eş zamanlı yapma ısrarı en hafif tabirle bu ülkenin değerlerine uzak düşmektir. Millî değerlerimizden uzak bu beyhude çabayı yüce Türk milletinin takdirine bırakıyoruz. Unutulmamalıdır ki adil, şeffaf ve demokratik bir seçim ortamının tesis edilmesi için tüm adaylara seçime hazırlık için yeterli bir süre tanınması bir zorunluluktur. Aksi durumda aceleye getirilmiş bir seçim ortamı altında yarışacak adayların Türk futbolunun menfaatlerini temsil edebilme çabaları sekteye uğrayacaktır.
Kaosla beslenenlerin başarısızlıklarını Türk futboluna sıçratma çabası: Seçim sürecini oldu bittiye getirmeye çalışan az sayıda kulüp yöneticisinin bu tutumu tüm kulüplerimizi endişeye sevk etmiş ve bu yaklaşım Türk futbolunu iyiye götürme çabasından çok kaosla beslenenlerin başarısızlıklarını Türk futboluna sıçratma çabası olarak görülmüştür.
İmza vermeyen kulüplere teşekkür: Bu süreçte diyalog yolunu sürekli açık tutan, 18 Temmuz’da yapılacak seçimli genel kurulun Avrupa Şampiyonası sırasında yapılması için ısrarla çalışanlara imza vermeyen, bize teveccüh gösteren büyük Türk futbol ailesine teşekkür ederiz.
Seçim isteyen azınlığın hedefi nedir? Tüm Türkiye’nin A Milli Futbol Takımımızla birlikte Avrupa Futbol Şampiyonası’na konsantre olacağı bir dönemde ısrarla acele seçim yapılmasını isteyen azınlığın asıl hedefi ve amacı nedir?
İmzalar toplansa bile iki ay sonra seçim: Seçimli Genel Kurul’da oy hakkı olan 324 delegeye sahip ve özerk bir kurum olan Türkiye Futbol Federasyonu’nda statü gereği olağanüstü kongre çağrısı yapılabilmesi için toplam delege sayısının yüzde 40’ına karşılık gelen 130 delegenin noter onaylı, resmi imzayla TFF’ye çağrı yapması gerekmektedir. Bu durumda olağanüstü kongre kararı alma yetkisi TFF Yönetim Kurulu’ndadır. TFF Yönetim Kurulu’nun olağanüstü kongre kararı alması durumunda karardan 30 gün sonra olağanüstü kongre toplanır. Toplanan kongrede seçim kararı alınması için delege sayısının yüzde 50’sinin 1 fazlası olan 163 delegenin onayı gerekir. 163 delege seçimli olağanüstü genel kurul yapılması teklifini onaylarsa bu durumda özerk TFF statüsü gereği ancak 30 gün sonra bu kez seçimli olağanüstü genel kurul toplanmasına karar verilebilir. Özetle bir ayı aşkın bir süredir olağanüstü kongre kararı için yeterli imzayı toplayamamış azınlığın yeterli imzaları toplayabilmesi durumunda dahi seçimli olağanüstü genel kurul için 60 gün süre geçmesi gerekir.
Azınlığın çoğunluk üstünde tahakküm kurma çabalarına asla izin verilmeyecek: Kongre için ilan edilen tarihin öne çekilmesi için TFF Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerine, yakınlarına, TFF Genel Kurul üyelerine, kulüplerin sponsorlarına tehdit mesajları gönderen, toplumsal huzura zarar verecek kavgacı bir tavır takınan bu azınlığın çoğunluk üzerinde tahakküm kurma çabalarına asla izin verilmeyecektir.
TFF Başkanı Büyükekşi’nin Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamalar (tam metni linkte) özetle şöyle…
Haziranda seçim isteyenler isteyen milli takımı düşünmüyor: 18 Temmuz olarak belirlediğimiz seçim tarihinin daha öne alınması söz konusu değil. Haziranda seçim istiyorlar ama o tarihlerde maçı olan milli takımın motivasyonu nasıl olur hiç düşünmüyorlar… Kötü niyetli bazı kişiler ‘Euro 2024’te Büyükekşi mi oynayacak ki seçimi öne almıyor’ diyor. Büyükekşi oynamayacak ama Montella’yı Büyükekşi getirdi. Sorumluluk bizde. Şu anda milli takımın başında Hamit Altıntop ve Mustafa Eröğüt var. Seçim öne alınırsa milli futbolcular belki de hiç tanımadıkları biriyle Euro 2024’e gidecek. 3-5 kişinin hırsları için bu işi riske atamayız.
3-5 kulüp sadece kendi çıkarını düşünüyor: Kulüplerin düzenlediği imza kampanyası başarısız oldu. 130 imza lazım ama 80’e ancak geldiler. Süper Lig’de 12 kulüp kesinlikle imza atmıyor. Azınlıkta olan 3-5 kulüp sadece kendi çıkarlarını düşünerek erken seçim istiyor, ondan sonra da bunun adına Türk futbolu diyorlar. Zaten bu saatten sonra toplasalar da kanun gereği seçimi ancak 10-12 Temmuz tarihine aldırabilirler.
Stopaj oranları meselesini biz çözdük: Geçen yıl sporcu gelir vergisi stopaj tutarlarının iade edilmesine yönelik bir kanun değişikliği yaptırmayı başardık. Sayın Cumhurbaşkanı’na ve dönemin Maliye Bakanı Nurettin Nebati’ye, Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu’na gittim; ‘Kulüplerin durumu çok kötü’ dedim. Kanunda stopaj yüzde 15’ten 20’ye çıkmıştı. Stopajların beş gün içinde kulüplerin hesabına yatırılmasını sağladık. Bunun parasal karşılığını anlatayım, Anadolu kulüpleri için 75 milyon lira ile 100 milyon lira arasında değişiyor. Dört büyük kulüp için ise 500’er milyon lira.
Utanmadan TFF Başkanlığı için aday oldu: TFF’nin 6 Şubat depremlerinden sonra başlattığı ‘Omuz Omuza’ kampanyasında taahhütte bulunanların yüzde 70’i sözünü tuttu. Bir kişi var, üç bin konteyner sözü vermişti, tutmadı. Şimdi utanmadan Futbol Federasyonu Başkanlığı’na aday oldu. 25 bin kişiye geçici barınma imkanı sağladık. 6-7 Nisan’da deprem bölgesine gidip 4 bin 500 konteynere 2’şer bin liralık erzak kartı dağıttık (Editörün notu: Söz konusu kişinin TFF Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Erdal Alkış olduğu iddia ediliyor. Depremden sonra yardım toplamak için spor dünyasının buluştuğu gecede Erdal Alkış 2500 adet konteyner sözü verdi. Programın sunucusu Acun Ilıcalı’nın isteği üzerine Alkış 3000 konteyner bağışında bulunduğunu söylemişti.)
İtibarımla oynayacaklardı: (Üç yıl daha görev süreniz vardı, buna rağmen neden seçim kararı aldınız, sorusu üzerine) Karşınızdaki insanlar aklıyla değil hırsıyla düşünüyor. Biz de ‘Bu adamların amacı ne?’ diyoruz. Biz 7 Nisan’da seçim tarihini açıkladık, aradan 22 gün geçmiş, ‘İstanbulspor Başkanı Ecmel Sarıalioğlu bizi günde 10 sefer arıyor, erken seçim için imza vermemizi istiyor’ diyorlar. Seçim demişim, hâlâ bastırıyor. Aklıyla hareket etmiyor. Sadece o da değil, dört kulüp daha aynısını yapıyor. Kimisinin akrabasını arıyorlar, bazen de hatırlı insanları devreye sokuyorlar. Bir imza için neler yapıyorlar! Biz seçim diyerek itibarımızı koruduk. 18 Temmuz’daki Mali Genel Kurul’a seçim koymasam bunlar bizim itibarımızla oynayacaktı. ‘Gelin seçim yapalım’ dedik. Mayıs sonu gelsin aday olup olmayacağımıza karar vereceğiz. Sayısal çoğunluk ayrı bir şey. Ben istenmediğim yerde durmam. Niye durayım ki! Benim ihtiyacım da yok. Ama önce kulüplerin beni istemesi lazım. Bunu şu anda birçok başkan söylüyor. ‘İmza verdim ama oyumun fotoğrafını çekeceğim, sana oy vereceğim’ diyen başkanlar var.
Sizin derdiniz üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?: 18 Temmuz tarihi geç değil. 2 Temmuz’da görev başladım. Naklen yayın, harcama limiti, yabancı sayısı belli değildi, MHK ve diğer kurullar da yoktu. 12 Temmuz’a kadar hepsini bitirdim. Halbuki şu anda yabancı kuralı, naklen yayın belli, harcama limiti 10 Haziran’da açıklanacak. MHK ve diğer kurullar da dört yıllığına seçildi. Onlar istifa etmediği sürece kalabilirler. Peki derdiniz ne? Cevap yok. Ben de diyorum ki, kardeşim sizin derdiniz üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?
Hakem tartışmalarını bitirecek model: Hakemlik müessesini ayağa kaldıracak olan proje Almanya’dan örnek alınacak ve Kulüpler Birliği’nin de dahil olacağı bir şirket modeli işleyecek. Profesyonel Hakem Kurulu (PHK) ve Ulusal Hakem Kurulu (UHK) olmak üzere iki kurul olacak. PHK’de üç üye TFF, iki üye Kulüpler Birliği Vakfı’nın önerdiği adaylar arasından atanacak. Bu kurul Süper Lig, 1. Lig Hakem, Yardımcı Hakem ve VAR kadrosundan sorumlu olacak. UHK ise 2. Lig, 3 Lig ve alt kategorilerdeki müsabakalardan sorumlu olacak. Tüm üyeleri TFF tarafından atanacak. TFF ve Kulüpler Birliği Vakfı birer şirket kuracak. Bu iki şirket ortak yeni bir şirket daha yaratacak. Yüzde 51 hisse TFF, yüzde 49 hisse Kulüpler Birliği Vakfı’nın olacak. Ortak kurulacak şirkete beş kişi atanacak. Üç üyeyi TFF, iki üyeyi Kulüpler Birliği Vakfı belirleyecek. Şirketleşme olsa bile amatör ligler, akademi ligleri ve kadın liglerinden sorumlu tüm üyeleri TFF tarafından atanacak bir Hakem Kurulu ayrıca bulundurulacak. Ve bu kurul TFF bünyesinde olacak.
Yetkimizi vermeye hazırız: Hiçbir bürokrat yetkisinin kısıtlanmasını istemez. Çünkü bu bir güçtür. Ama biz yetkimizi vermeye hazırız. UEFA izin verirse yüzde 100’ünü devrederiz. Çünkü bizim başka bir hesabımız, ajandamız yok. Bizim derdimiz futbol. Bu değişikliği yapmak zorundayız. Eğer bu yapılmazsa benden sonra 10 tane başkan da değişse Türk futbolu ilerlemez, geriye gider. Eğer hakem yönetim sistemi değişirse federasyon da kulüpler de sadece kendi işlerine bakar ve bu sayede Türk futbolu kurtulur. Türkiye’de hakem tartışmaları bitmedikçe, feriştahı gelse bu dedikodular bitmez. En eğitimli dediğiniz insanları seçin yine değişmez. Eğer kulüpler, yeni sistemle ilgili düşüncelerini cumaya kadar bize bildirirse, 18 Temmuz’daki genel kurula kadar gerekli şirketi kurar, personeli alır, iş bir tek genel kurulun onayına kalır.
İcraatlerini sıraladı: Süper Lig için Trendyol ile 838 milyon, milli takım için 700 milyon liralık sponsorluk anlaşmaları yaptık. Yıllık yayın geliri 1.9 milyar TL idi, biz 2.2 milyara çıkardık. 80 milyon dolara denk gelen bu rakamı 182 milyon dolara yükselttik. Korsan yayını önlemeye yönelik çalışmalar yaptık. Yabancı futbolcu sayısı belirsizdi, ocak ayında transfer penceresine yetişecek şekilde 12’ye düşürdük. A Milli Takım biz geldiğimizde FIFA sıralamasında 58. idi, 36. basamağa çıktık. Tarihimizde ilk kez bir Avrupa Şampiyonası’na grup lideri olarak gittik. UEFA kulüpler sıralamasında 22. sıradan 9. basamağa geldik. 2032 Avrupa Şampiyonası’nın ev sahipliğini aldık. Seyirci yasağını kaldırdık. Her hafta 2. ve 3. liglerden 10 maçı TFF’nin YouTube kanalından yayınlıyoruz. Kadın ligleri çok önemli aşama kaydetti. A Milli Takım C’den B’ye yükseldi. Tüm Süper Lig kulüplerine akademi kurma zorunluluğu getirdik. Hakem akademisini açtık.