Bayramda tiyatroya gitmek isteyenlere müjde: Şehir Tiyatroları 16 oyunla sahnede
Tiyatro toplulukları, proje ekipleri ‘sezon sonu’ demeye alıştığımız mayıs-haziran aylarını yepyeni oyunlarla karşıladı. Bu hafta, yaza girmeden seyirci karşısına çıkan en yeni oyunlardan oluşan bir seçki yaptık…
Hayatın içinden çekip alınmış ya da masalsı atmosferlere inşa edilmiş hikâyeler kurma konusunda mahir bir kalem olan Ahmet Sami Özbudak’tan, ‘gerçek hayattan alınmış’ yepyeni bir oyun. Yönetmenliğini de üstlendiği ‘Tebdil’ -tıpkı uzun süredir devam eden Monologlar Müzesi serisi gibi- Balat’ta, bu kez bir kafede geçiyor. Pops Balat’ın servis tezgâhının etrafında akan hikâyeyi seyirciler kafede hazırlanan oturma düzenine yerleşerek izliyor.
Burak Üzen, Erkan Akbulut, Fehmi Karaarslan, Gülşah Fırıncıoğlu, Özge Borak ve Müşerref Değerli’nin rol aldığı oyun “farklı dünyalara ait ikiz kardeşler” Talat ile Süleyman’ın öyküsünün peşine düşüyor. Balat’ta yaşayan Süleyman, en yakın arkadaşları Maviş, Hakkı ve Zeynep ve Nilay… Karakterlerin beklenmedik karşılaşma ve açıklamaları, aralarındaki dengeleri karman çorman edecektir…
📌 26 Mayıs Pazar, 20.30’da Pops Balat’ta.
‘İstila’ ve ‘Kabileler’ başta olmak üzere çağdaş tiyatromuzun yakın geçmişinde iz bırakmış oyunlar yaratan B Planı’ndan, dört sene sonra yepyeni bir iş geldi. Sami Berat Marçalı ve Derem Çıray’ın kaleme aldığı oyun, Londra’ya yerleşmiş bir ‘yeni nesil göçmen’ olan Ekin’in, İstanbul’a tersine göç öyküsü. Yılın en kısa, Ekin’in ise en uzun gününde, bir 21 Aralık’ta Londra’da -olduğu kadarıyla- inşa ettiği düzeninden apar topar ayrılmasıyla başlıyoruz, karakterin macerasını takibe… Eğlenceli diliyle Ekin’in gözünden ‘değişen’ ülkeyi, sürekli yalpalayarak ayakta kalma çabasını ve -oyun yazarı olması hasebiyle- Türkiye’deki tiyatro üretimindeki gidişatı izliyoruz. Sahnedeyse Evrim Doğan, Erdi Güçlü, Görkem Kasal, Ali Rıza Kubilay ve Gülce Oral var.
📌 27 Mayıs Pazar, 21.00’de DasDas Sahne’de.
Moda Sahnesi daha önce (12 senedir sahnede olan) ‘Bütün Çılgınlar Sever Beni’ adlı oyununu sahnelediği Bulgar yazar Stefan Tsanev’i bu kez ‘Caligula Suikastı’ ile konuk ediyor. Hüseyin Mevsim’in çevirisiyle sahnelenen ve çarşamba akşamı yazarı ve çevirmeninin de katılımıyla prömiyer yapan oyunu Kemal Aydoğan yönetiyor.
Zalimler zalimi Roma hükümdarı Caligula’da hayli yüksek bir performansla Münircan Cindoruk’u, amcası Claduius’ta müthiş olgun bir oyunculuk diliyle Mehmet Tekatlı’yı izliyoruz. Caligula’nın dilsiz bakanı/yardımcısı/dalkavuğu Minister’de ise Adem Yıldırım zorlu bir görevin altından başarıyla kalkıyor.
Bir makyaj aynası önünde, adeta bir kuliste, Caligula halka seslenme provası yaparken bir arada görüyoruz üç karakteri. Siyah fonda ise Caligula’nın başkanlık makamını teslim edeceği ve ‘her türlü baskıyı sindiren, itirazsız kalmış, sinik, dilsiz halkın’ heyecanla selamlayıp saygı duyacağı atı Incitatius’un eskiz çizimi bekliyor bizi.
Kemal Aydoğan, çok büyük ölçüde oyuncu performanslarına ağırlık verdiği bir reji kurmuş. Oyun; içerdiği dil oyunlarıyla, Türkiye siyasetine ve sanat âlemine yaptığı ince ya da belirgin göndermelerle, köleleşmiş bir halk ve onu zorbalığa alıştıran, aşırılıkta sınır tanımayan bir diktatörün bu gidişatı ‘sorgulaması’yla net bir politik söz üretiyor. Oyun akışında yer yer sarkmalar hissettirse (en çok da Cladius’un kitaptan Roma tarihinin dönüm noktalarını ve imparatorların ‘icraatlarını’ okuyup da Caligula’nın yorumladığı bölüm) ve bu sebeple odaktan koparsa da oyuncuların metni ustalıkla ve çok severek sırtlandıklarını görmemek mümkün değil. Üretken bir sezon geçiren Moda Sahnesi’nin sezon sonuna hediyesi…
📌 30 Mayıs Perşembe, 20.30’da Moda Sahnesi’nde.
Günde kaç kelimeyle konuşabileceğimiz bir yasayla sınırlandırılsa, en yakınlarınızla nasıl iletişim kurardık? Sam Steiner’ın yazdığı oyun Oliver ve Bernadette çiftini, kısıtlı kelimeler arasında iletişim kurup anlaşma çabası üzerine kurulu. Çift “bazı yollar, hileler ve bir şeyler bulmak” zorundadır. İletişim kurmak için günlük hayat koşuşturmasının dışında birbirlerine kelime ayırmaları gerekmektedir. Hazal Selenga Erbayram ve Mesut Çil’in rol aldığı oyunu Zelal Buldan çevirmiş ve yönetiyor.
📌 7 Haziran Cuma, 20.30’da Kadıköy Boa Sahne’de.
Bir ilişki hikâyesi. 30’larının sonundaki bir çift olan Aliye ve Yalçın satın aldıkları demonte mobilyaları -iki koltuk, bir kanepe, bir masa- monte etmeye çalışırken kendilerini ilişkilerinin çıkmazlarında bulur. Aynı zamanda bebek bekleyen çift aralarındaki yaşamda neyin eksik olduğunun peşine düşer. Hakan Tabakan’ın yazdığı metni Işıl Kasapoğlu yönetiyor. Sahnedeyse Nilay Erdönmez ve Cem Zeynel Kılıç var.
📌 24 Mayıs Cuma, 20.30’da Fişekhane’de.
Bu oyun için İstanbul’un dokusu en etkileyici mekânlarından Büyük Londra Oteli’nin terasına bekleniyorsunuz. Pera ve Haliç’e doğru bakan terasta, rakı ve meze eşliğinde, Ertürk Erkek’in tek kişilik performansıyla Fikret adlı bir meyhane işletmecisinin hayatına konuk olacaksınız. Ozan Ömer Akgül’ün yazıp yönettiği oyun, seyirciye farklı bir İstanbul ve oyun izleme deneyimi sunmaya aday. Uzun süredir mutfağa girmeyen Fikret, ortağıyla işlettiği meyhaneye üç ay sonra uğramıştır ve o geceki misafirlere kendi elleriyle meze yapmak durumunda kalır. Duyguların içtenlikle paylaşıldığı, insanların kendilerini açmaya en teşne olduğu mekânların başında gelen meyhane ortamına kurulan bu oyunda, seyirciler performansı izlerken bir yandan bilet fiyatına dahil olan rakılarını yudumlayıp mezeleri tadacak. Fikret’in oyunda hazırladıklarını da…
📌 10 Haziran Pazartesi, 20.30’da Büyük Londra Oteli’nin teras katında başlıyor.
Yıkıcı depremin ardından yaşamı ince ince yeniden inşa etmeye çalışıyor, Hatay ve halkı. Tarifi ve uzaktan anlaması imkânsız acılardan sonra hayatın yeniden yeşermesi için çalışanlar arasında elbette Hataylı tiyatro sanatçıları da var. Depremde hem canlarını hem de oyun alanlarını kaybeden Hataylı ekipler, pandemi ve deprem nedeniyle sekteye uğrayan festivalin üçüncüsünü hazırlamış.
İlki 2019’da gerçekleşen ve kentin ilk tiyatro festivali olan organizasyon, Hatay’da Sanat Girişimi ve Ortak Sahne tarafından, sıfır destekle, kendi imkânlarıyla düzenleniyor. Sanatın iyileşmenin yollarından biri olduğu duygusuyla hazırlanan 3. Hatay Tiyatro Günleri bu sene, depremde yaşamını yitiren Merve Kütükçü ve Barış Kütükçü’ye adanmış.
6 Haziran Perşembe, 20.00’de ‘Şimdi Olmaz Sevgilim’, 7 Haziran Cuma, 20.00’de ‘Bana Mastikayı Çalsana’, 8 Haziran Cumartesi, 20.00’de ‘Kuvayı Milliye Destanı’, 9 Haziran Pazar, 19.00’da ‘Bahar Noktası’, 27 Haziran Perşembe, 20.00’de ise ‘Karanlıkta Komedi’ İskenderun Belediyesi Kültür Sarayı sahnesinde olacak.
Hatay’da olamasanız bile uzaktan bilet alarak topluluklara desteğinizi gösterebilirsiniz.