MİT’in gizli dosyaları İstanbul’da!

29 Eylül 1911, Osmanlı’nın merkezden uzak vilayetlerinden Trablusgarb İtalyan işgali altında, Osmanlı artık eski gücünden uzak, ordu zayıf ve Trablusgarp’ın kaybedileceğine inanıyor. Bir grup Osmanlı subayı her şeye rağmen oraya gidip mücadele etmek niyetinde.

15 Ekim 1911, Urla Karantina Merkezi.

Trablusgarb’a gönüllü olarak gidecek subayların karantina süresi dolmak üzere, içlerinden biri Salih Bozok’a bir mektup yazarak Selanik’te hasta olan annesi ile ilgilenmesini rica etti. Bir başka mektubu akrabası ve yakın arkadaşı Fuat Bulca’ya yazdı. Mektubu “Vatanı kurtarmak için şimdiye kadar olduğundan fazla gayret ve fedakârlık elzemdir… Beni unutmayın” sözleriyle bitiyordu.

Gazeteci Mustafa Şerif kod adıyla Mustafa Kemal, Kuyumcu Hamdi kod adıyla Enver Paşa, El-Ezher öğrencisi kılığında Süleyman Askeri…

1911 yılında Osmanlı’nın bu uzak vilayetindeki İtalyan işgalini durdurmak için bu üç subay kimliklerini gizleyerek Urla’dan Trablusgarb’a bir Rus gemisiyle yola çıktı.

Enver Paşa ve Süleyman Askeri birkaç yıl sonra Teşkilatı Mahsusa’nın kurucularından olacaktı. O gün Urla Karantina Merkezi’nde arkadaşlarına mektup yazan Mustafa Kemal ise cumhuriyeti kuracaktı. 

Mustafa Kemal o gün Trablus’a asker olduğunu gizleyerek sahte gazeteci kimliği ile gitti. İtalyanlar tarafından tanınmamak için üstünde yerel kıyafetler vardı ve sakal bırakmıştı. Acaba birçok meslek varken neden gazeteci olmayı tercih ettiğini bilmiyoruz. Ama Mustafa Kemal gazeteciliği çok seviyordu, öyle ki daha ortaokul yıllarında gazete çıkardı. Harbiye yıllarında Vatan gazetesini çıkardı, hatta bu yüzden tutuklandı.1918’de Minber gazetesini kurdu. Takma isimle başyazılar yazdı. İrade-i Milliye, Hakimiyet-i Milliye adlı iki gazete daha çıkardı. İşte 1911 yılında gizli bir görevle Trablusgarb’a giden Mustafa Kemal’in o görevde üzerine giydiği ihramı bugün İstanbul’da görebilirsiniz.

Temas İstanbul

AKM’nin 3.katında Milli İstihbarat Teşkilatı’nın 97.Kuruluş yılı anısına “Temas İstanbul” adlı sergi açıldı. MİT’in Ankara’daki Kale yerleşkesinde sadece sınırlı kişilerin görebildiği Teşkilat Müzesi’nde sergilenen bir grup eser ilk kez halkla temas ediyor. Serginin girişinde Mustafa Kemal’in “Biz bütün Türk milletinin hizmetkarıyız” sözü var.

Vatan-Gelenek-Gelecek 

Sergi bu üç tema üzerine kurulmuş, Osmanlı’dan günümüze teşkilatın kuruluşu, tarihi ve geleceği. Teşkilatın 100 yıllık andı Kur’an, bayrak ve silah üzerine Atatürk zamanında yazılmış.

Osmanlı döneminde önemi üzerindeki hilal sayısı ile anlaşılan yazışmalar var, buna göre tek hilalli dokümanlar önemli, iki hilalli olanlar çok önemli, üç hilalli olan ise çok nadir görülmekteymiş. 

Sergide istihbarat çalışmalarında kullanılan ilginç objeler var. Bunlar hem yakın hem uzak döneme ait, Osmanlı’dan günümüze kadar istihbarat faaliyetlerinin gelişimini gözler önüne seriyor. Ayakkabı topuğuna gizlenmiş dinleme cihazı, kravat, sigara şeklindeki takip cihazları. Kripto defteri, özel bir solüsyon yardımıyla üzerindeki yazıların okunabildiği şifreli mendil. Kontr-espiyonaj şüphelilerinin isim ve bilgilerinin tutulduğu defter. İHA’larla etkisiz hale getirilen teröristlerin videosu. James Bond filmlerinde görmeye alıştığımız objelerin gerçekte kullanılır olduğunu görmek inanılmaz gerçekten. 

Sergiyi gezerken yakın döneme ait objeleri de görüyorsunuz. Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde evindeki çalışma odasına Fetö’cü polisler tarafından konan priz görünümlü böcek bunlardan biri. Hatırlarsanız yapılan birçok aramada bu böcek bulunamamıştı, çünkü odaya bizzat aramayı yapan Fetö’cü polisler tarafından konmuştu. Yakın döneme ait bir başka kayıt ise, Bylock kullanıcı kayıtlarının takip sinyallerinden oluşturulmuş görsel. Fetö gerçeğinin ne kadar yaygın olduğunu göstermesi açısından çok önemli bir ders niteliğinde bu objeler. 

Sergide MİT Başkanı İbrahim Kalın hologram görüntüsü ile gençleri teşkilata davet ediyor. 

Ve serginin Türk Daması temalı odasında Arabistanlı Lawrence adlı meşhur İngiliz casusu T.E Lawrence’ın motosikleti var. Brough marka bir motosiklet bu, Lawrence sessiz ve hızlı olması nedeniyle hep bu marka motor kullanırmış, hayatı boyunca aynı markadan sekiz motor kullanmış. Sergide gösterilen motor Gaziantep Müzesi envanterinden sergiye dahil olmuş. İngiliz casus Lawrence 1.Dünya Savaşı sırasında Anadolu topraklarını adım adım gezip topladığı istihbaratlarla ve yaptığı faaliyetlerle Osmanlı’yı Arap topraklarından attı. 

1911 yılında Trablusgarb’a Mustafa Kemal ile gönüllü olarak giden Enver Paşa Teşkilat-ı Mahsusa’yı kurdu, Süleyman Askeri Teşkilatı Mahsusa’nın ilk başkanı oldu. Basra’yı geri almak için görev başındayken İngilizlerle iş birliği yapan Araplarla mücadele etti. Arapların ihaneti üzerine İngiliz işbirlikçisi Basra Kadısı’nı idam ettirdi. Cesedini üstüne “vatan hainlerinin cezası budur “diye yazarak halka teşhir etti. Arapların İngilizlerle iş birliği derinleşti. Süleyman Askeri Şuayibiye yenilgisi sonrasında çok öfkelendi. “Biz böyle mi olacaktık? Köpekler bile yabancıları mahallerine yaklaştırmaz, onlar kadar bile olmazdınız” diyerek intihar etti.

Ayşegül Aldinç 66 yaşındaysa ben kaç yaşındayım?

Her şey Ayşegül Aldinç konseri ilanını görmemle başladı. Madem mahallemize geliyordu, derhal biletler alındı. Dün gece Fişekhane’de Ayşegül Aldinç’i izledim. İzlemez olaydım, o nasıl işve, o nasıl cilve, yanımdaki arkadaşımla sandalyeden düşecektik. Üzerinde -kendi tabiriyle- “snobe” ettiği kapüşonlu bir sweatshirt ve başında kraliçe tacıyla hepimizi mest etti. Bir ara telefonumu açıp bu hatun kaç yaşında diye gugılladım. 66 yaşındaymış, yazıyla altmış altı! O 66 yaşındaysa ben bin yaşında olabilirim. Bu arada Ayşegül Aldinç’in kitabı Malumatfuruş çıktı. Kitapçılarınızdan ısrarla isteyiniz.  

*Nicole Kidman’ın yeni dizisi “Expats”Amazon Prime’da yayına girdi. Dizi Hong Kong’a tayin olan beyaz yakalı bir ailenin yaşadığı trajedi sonrası kesişen hayatları anlatıyor. İlk bölümdeki garson sahnesi aklınıza Ali Koç’u getiriyor. İki bölümle yayına giren dizide her hafta yeni bir bölüm olacak. Kidman’ın Amazon Prime’daki diğer dizisi Nine Perfect Stangers gibi ilginç bir diziye benziyor.