Bir krizi yönetmek

📌 Eda Ece’nin, Elle Dergisi’nin gecesindeki talihsiz konuşmasının ardından yeni bir gelişme yaşandı. Kadrolarında star bulunduran bazı menajerlik ofisleri önemli bir karar aldı. Eda Ece cephesi de hareketli. İşte kriz sonrası gelişmeler…

📌 Eda Ece, o gece TT olduğunu görünce aceleyle önce otomobilinin arka koltuğundan ardından evinin mutfağından paylaşımlar yaptı. Kafası öyle karışıktı ki, bazılarını silip yeniden yayınladı. Kendisini linç edenleri fesatlıkla suçları ve onlara şöyle seslendi: ‘karanlık zihinler.’

📌 Sayfasını yorumlara kapattı. Çünkü sanılanın aksine yazılan her şeye takılıyor, sinirleniyor ve geriliyor. Bazı ünlü isimleri bu yüzden silmiş.

📌 Ertesi gün Şevval Sam’ın albüm tanıtımından paylaşım yaptı. Her karede gülüp, eğleniyordu. Sonraki gün lüks bir markanın davetinde ev sahibiydi. Arkadaş çevresi kendisini şöyle teselli etti: “Merak etme, hiç üzülme. 21 Haziran’daki muhteşem düğününle her şey unutulur.”

📌 Bu arada Eda Ece düğününde ters soru ile karşılaşmamak için muhabirlerin karşısına çıkmayı düşünmüyor. Gelin-damat kareleri basına servis edilecek.

Yeni kural: Mesajlı konuşmayın!

Melek Mosso, Melike Şahin ve Eda Ece’nin ardından bazı ünlü menajerlik ofisleri şarkıcı ve oyuncularına şöyle bir kural getirmiş: “Ödülünüzü alın, teşekkürlerinizi iletin, politik mesajlar vermeyin.” Konuşmalarını kontrol altına alamayacakları isimlere de şöyle söylemişler: “Konuşma yapmayın, gerekirse törenlere katılmayın.”

Neler unutulur, neler unutulmaz?

Şöhretlerin kariyerlerini zedeleyen, meslekten çekilmelerine ya da ara vermelerine neden olan bazı tehlikeli konular var: Şiddet, yasaklı madde kullanımı, toplumun hassas olduğu konularda özensiz laflar etmek. Zamanla unutulan konular ise şöyle; yasak aşk, sevgiliye, ihanet, arkadaş kazığı, arkadan atıp tutmalar, ayak kaydırma oyunları, ufak tefek gaflar ve birtakım itiraflar…

Ajda’nın 60 yıllık sırları

Müzikte 60. yılını kutlayan, her konserinde 3 saat şarkı söyleyen Ajda Pekkan (77) genç, dinç kalmanın formüllerini verdi. Ajda ne yiyor ne içiyor da böyle kalıyor? Gerçekten 25 bin dolarlık bir iksiri içiyor mu? İşte cevapları…

Tayland’dan iksir getirtti mi?

Ajda Pekkan’ın, Taylan’dan şişesi 25 bin dolara satılan bir ‘gençlik iksiri’ getirttiği, yılda iki kez içtiği konuşuluyordu. Pekkan “Bu, hakkımdaki en büyük efsane! Yok böyle bir şey. Çok basit bir iksirim var; Ilık suya, bir tatlı kaşığı pekmez koyuyorum. Biraz limon sıkıp içiyorum. Yeme-içme konusunda ulaşılmaz şeyleri sevmem” diyor.

Ne yiyor, ne içiyor?

Günde iki öğün besleniyor. Kahvaltı; peynir, reçel, bir haşlanmış yumurta, birkaç zeytin, kepekli bir dilim ekmek ve şekersiz çay.

Ara: Atıştırmalık olarak çiğ badem, ceviz, kuru kayısı tercih ediyor. Bir kase yoğurt da vazgeçilmezi. Avakadoyu çok faydalı buluyor.

Akşam yemeği: Tercihi sebze ve beyaz et. Bu öğünde salata sofrasından eksik olmuyor. Çorba da favori yemeği.

Günde 6 bardak su içiyor. Yeşil çay, ıhlamur, Türk kahvesi favori içecekleri. Tatlı krizi yaşarsa küçük bir parça bitter çikolata yiyor. Meyveyi ve kırmızı eti azaltmış. Tuz ve şekerden kaçıyor.

Kalsiyum, D vitamini ve magnezyum kullanıyor.

Son 30 yıldır hazır gıda, gazlı içecek, abur-cubur, şekerli yiyecekleri tüketmiyor. Mutfak alışverişini bizzat kendisi yönetiyor.

Genetik mi, estetik mi?

Zaman zaman estetikleriyle gündeme gelen Ajda Pekkan genç görünmesinin sırrını şöyle açıklıyor: “Genetik… Ama hiç alkol ve sigara kullanmadım. Bohem yaşamadım. Ölçüyü hiç kaçırmadım. Ev-sahne arasında rutin bir hayatım oldu. Bu da beni korudu.”

Zihin ve ruh sağlığı için ne yapıyor?

Ayda 4 kitap bitiriyor. Puzzle yapıyor. Sosyal medyayı seviyor.”Düzenli göz atarım. Instagram ve Twitter nerede olduğumu görmem için bana ayna tutuyor. Oraya göz atınca da ‘İyi ki varım’ diyorum. Bu arada teknolojiyle aram iyi. Sosyal medyayı çözdüm.”

İşte süperstarın “asla vazgeçmem” dediği rutinleri

24.00’te uyuyor, sabah 09.30’da uyanıyor.

Konser, çekim yoksa şehre uzak evinden çıkmıyor. “Dinlenmek, huzur, sakinlik sahnedeki performansım için çok önemli” diyor.

Evine çok az kişi girebiliyor. Bunu şöyle açıklıyor: “Yarattığım dünyanın güzel ve pozitif bir enerjisi var. Bozulmasını istemem.”

Dışarı çıkmayacaksa makyaj yapmıyor. Ama saçından kıyafetine kadar ev şıklığına önem veriyor. Örneğin, taytları çok meşhur…

Evinde büyük bir spor salonu var. Haftada üç gün pilates yapıyor ve ağırlık çalışıyor. Gün aşırı açık havada 40 dakika yürüyor.

Hocasıyla haftada 3 gün ses, şan, repertuar çalışması yapıyor.

Akşam en sevdiği aktivite dizi izlemek. Bazen kendisine kardeşi Semiramis ve birkaç arkadaşı da katılıyor.

Seyahatlerinde uçak yerine arabayı tercih ediyor. Arka koltuk ofisi gibi. İş görüşmeleri yapıyor, yeni şarkıları dinliyor, sosyal medyada geziniyor.

Konser ya da provalara giderken evde hazırlanmış yemeğini yanında götürüyor.

18.00’den sonra hiçbir şey yemiyor.

Yılda sadece 10 gün tatil yapıyor. “Tatili uzatırsam motivasyonum düşüyor, yoğun tempo beni zinde tutuyor” diyor.

Beş kişilik çekirdek ekibi var. Ekiple toplantıyı evde ya da zoom üzerinden yapıyor.

Müge Dağıstanlı’nın Bodrum yazısı bana ‘Öteki Türkiye’yi hatırlattı