Ay’a gidecek Kanadalı astronota göre işler kötü giderse NASA Kanada’yı sorumlu tutacak
Bilim ve teknoloji dünyası, her gün birbirinden ilginç onlarca buluş ve yenilikçi haberle karşımıza çıkıyor. Bu köşede bilim, uzay ve teknoloji alanında son bir haftada yaşanan gelişmelerle ufak bir yolculuğa çıkacağız.
Bu hafta önce Alaska semalarına kafamızı çeviriyor, hemen ardından başımızı aşağıya çevirerek NASA’nın su altı Ay simülasyonuna gözlerimizi dikiyoruz. Sonra salyangoz, sivrisinek ve papağan derken kendimizi Sibirya soğuklarında Bard’a karşı yapılan eleştirileri izlerken buluyoruz. Hepinize iyi bayramlar ve keyifli okumalar.
Amerika’nın kuzeyinde yaşasaydınız gökyüzündeki çarpıcı doğa manzaralarını görmeye alışırdınız. Kuzey ışıklarını görüntülemek için soğukta uzun saatler bekleyecek kadar sabırlı olan fotoğrafçı Todd Salat, geçen hafta cumartesi günü Alaska’da yukarıdaki hava olayını yakalamayı başardı. Görüntü büyüleyici olsa da neden kaynaklandığı akıllarda soru işareti bıraktı. Cevabı biraz uzakta aramak gerekiyordu. Yukarıdaki görüntü oluşmadan saatler önce Kaliforniya’da SpaceX’in Falcon 9 roketi fırlatıldı. Fırlatmadan dakikalar sonra ilk aşama roketi gelecekteki görevlerde yeniden kullanılmak üzere yere iniş yaptı. Roketin üst kademesi ise yörüngeye doğru ilerleyerek görevini tamamladı ve üst atmosferde kalan yakıtını boşaltarak, gazlardaki su buharının küçük, ışık yansıtan kristaller oluşturmuş olabileceği düşünülüyor. Böylelikle spiral oluşumu meydana gelmiş olabilir.
NASA Ay’a göndereceği astronotları için hiçbir masraftan kaçınmıyor. Daha geçen hafta astronotların kıyafetleri için milyar dolarlar harcadığından bahsetmiştik. Uzay ajansı bu sefer de 6,2 milyon galonluk devasa Nötr Yüzdürme Laboratuvarı’nı (NBL), astronotlarını uzay yolculuğuna hazırlamak için Ay yüzeyinin bir kopyasına dönüştürdü. Bu çerçevede astronotlar 202’ye 102 metrelik dalış tankının içinde ağırlıklar ve yüzdürme cihazlarının da yardımıyla 40 fit derine dalacak. Böylelikle Dünya’dakine kıyasla altıda bir oranındaki yerçekiminin simüle edilmesi amaçlanıyor.
Messier 87 galaksisinin merkezindeki süper kütleli kara deliğin ilk görüntüsü 2019 yılına damgasını vurmuştu. Bu görüntü, kara deliklerin gerçekten var olduğuna dair ilk doğrudan görsel kanıtı oluşturuyordu. Gökbilimciler, bu karanlık ancak bir tarafı daha parlak görünen ışık halkasıyla çevrelenmiş kara deliğe, ‘bulanık, turuncu çörek’ adını vermişti. Bu meşakkatli hikayeyi daha detaylı olarak şuradan okuyabilirsiniz. Biz bugün araştırmacıların yapay zeka kullanarak ‘turuncu çöreklerini’ nasıl da daha ince ve net hale getirerek ayar çektiğine değineceğiz. Tam çözünürlüğü yakalayabilmek için 2017’deki kara delik gözleminden elde edilen verilerle PRIMO adındaki modelleme tekniği harmanlandı ve ortaya The Astrophysical Journal Letters’da yayımlanan makale çıktı. PRIMO kullanan bilgisayarlar, ortak yapısal ayrıntıları seçebilmek için 30 binden fazla yüksek çözünürlüklü simüle edilmiş kara delik görüntüsünü analiz etti. Böylelikle yapay zeka, esas görüntüdeki boşlukları doldurabildi.
227 bin yıl öncesinden 600 yıl öncesine kadar geriye giden veriler, atalarımızın Güney Afrika’daki Border Mağarası’nda çok uzun yıllar yaşadığını gösteriyor. Oradaki tüm bu yaşam ve ölümler, mağara tabanının tortularının derinliklerinde izler bıraktı. Bu kanıtlardan elde ettiğimiz son bilgiler ise yağlı ve protein açısından zengin dev kara salyangozları üzerine. Mağaradaki kazı çalışmalarından elde edilen salyangoz kabukları üzerinde yapılan bir çalışma, bu besin değeri yüksek canlıların 100 bin yıl boyunca insanların beslenmesinde önemli bir rol oynadığını gözler önüne serdi. Bu keşif, fosillerden elde edilerek oluşturulan kayıtlardaki tuhaf boşluğu da dolduruyor. Şimdiye kadar insanların salyangoz tükettiğine dair son kanıtlar yaklaşık 49 bin yıl öncesine dayanıyordu ki böylesine kolay toplanıp yemeye hazırlanabilecek canlıların neden daha geçmişte kullanılmadığı kafaları karıştırıyordu.
Dünyada her yıl bir milyondan fazla insanın ölümünden sorumlu hastalıkları taşıması açısından sivri sineklerin ne kadar tehlikeli birer canlılar olduklarını biliyoruz. Ama artık sadece ısırıklarından değil salyalarından da korkmak gerekecek. Yeni bir araştırmada dang virüsü taşıyan bir sivrisineğin salyasının, bağışıklık sistemimizin tepkisini baskılayabilecek ve enfeksiyon riskini artıracak bir maddeyle yüklü olduğunu ortaya koydu. Üç ayrı test yapan bilim insanları, enfekte sivrisinek salyasında sfRNA adı verilen bir viral RNA türü tespit etti. Bu RNA türü, aslında insan vücudunun enfeksiyona karşı oluşturduğu savunma bariyerini bloke eden bir yapı. Dang henüz bize ulaşmadı ancak dikkatli olmakta fayda var.
Evet yanlış duymadınız. Papağanınızın daha az yalnız hissetmesini istiyorsanız tablet verin. Video izletmek için değil, yanlış anlaşılmasın. Diğer kuşlarla görüntülü arama yapabilmesi için. Araştırmacılar 18 evcil papağanın 1.000 saatten fazla izleyerek bu sonuca vardı. Kuşlar önce zili çalmayı öğrendi, daha sonra sahiplerinin yardımıyla bir tablet ekranındaki başka bir kuşun fotoğrafına dokunarak o kuşu aradı. Çalışma sırasında kuşlar birbirine 147 kasıtlı çağrı yaparken, sahipleri de kuşların davranışları hakkında ayrıntılı notlar çıkardı. Araştırmacılar da daha sonra video görüntülerini izledi. Bilim insanlarına göre diğer kuşlarla görüntülü görüşme yapan evcil papağanlar, kendilerini daha az yalnız hissetme belirtileri gösteriyor. Tüy döküyorlar, şakıyorlar, oyunbazlık yapıyorlar…
Düşük sıcaklıklarla kalbinizi ısıtamazsınız ama daha uzun yaşamın kapılarını aralamanız mümkün. Tabii bu noktada bahsedilen şey aşırı düşük sıcaklıklara uzun süre maruz kalmak değil. Ancak makul ölçüdeki bir düşüş vücutta olumlu etkilere yol açabiliyor. Almanya’daki Köln Üniversitesi’nden bilim insanları, solucanlar üzerinde yaptıkları deneylerde, soğuk havanın hasarlı proteinlerin hücrelerden uzaklaştırılmasını sağlayan bir süreci harekete geçirdiğini tespit etti. Yaş ilerledikçe Alzheimer ve Parkinson hastalıklarını tetikleyen anormal proteinlerde birikme yaşanıyor. Dolayısıyla sıcaklığın bu sürece nasıl etki ettiğini öğrenmek, söz konusu iki hastalığın önüne geçmekte önemli bir adım olacaktır. Bilim insanları can alıcı bir başka keşifte daha bulundu. Buna göre birikmesi vücuda zararlı atık proteinlerin ortadan kaldırılması için gerekli enzimleri taşıyan proteazomun aktivitesini soğutma işlemleri uygulamadan, birtakım genetik mühendislik yöntemleriyle aynı sonuca ulaştı.
say goodbye to awkward dates and job interviews ☹️
we made rizzGPT — real-time Charisma as a Service (CaaS)
it listens to your conversation and tells you exactly what to say next 😱
built using GPT-4, Whisper and the Monocle AR glasses
with @C51Alix @varunshenoy_ pic.twitter.com/HycQGGXT6N
— bryan chiang (@bryanhpchiang) March 26, 2023
İş görüşmesine mi gideceksiniz, flörtünüzle ilk randevuya mı çıkacaksınız? Artık kaygılanmanıza gerek kalmadı. Stanford Üniversitesi’nden bir grup kurnaz öğrenci, OpenAI’ın geliştirdiği GPT-4’un cevaplarını görüntüleyebilen bir çift akıllı gözlük icat etti. Böylelikle hiç dikkat çekmeden rahatlıkla sufle almış olacaksınız. Stanford öğrencilerinden Bryan Hau Ping Chiang, rizzGPT adını verdikleri bu cihazın kullanıcısına hizmet olarak ‘gerçek zamanlı karizma’ sunduğunu söylüyor. Bunu nasıl yapıyor diye soracak olursanız da konuşmanızı dinleyerek size tam olarak ne söylemeniz gerektiğini aktarıyor. Bu gözlükler hemen hemen her gözlüğe takılabilen bir aparatla yapıldı. Gözlüğün içerisinde bir kamera, mikrofon ve GPT-4 tarafından üretilen metinlerin cevabının görülebileceği yüksek çözünürlüklü ekran bulunuyor. OpenAI’ın konuşmayı algılama yazılımı Whisper, gözlüğün konuşmayı doğrudan yapay zeka robotuna aktarmasını sağlıyor. Böylelikle kullanıcılar birkaç saniye içinde cevaplara ulaşmış oluyor.
Google, yapay zeka sohbet robotu Bard’ı henüz halkın kullanımına sunmadığı dönem, geçen ay, yaklaşık 80 bin çalışanından robotu test etmesini istedi. Ortaya çıkan görüntüde yorumların oldukça sert olduğu anlaşılıyor. Bloomberg’in ele geçirdiği ekran görüntülerine göre bir çalışan, Bard’ın ‘patolojik bir yalancı olduğu sonucuna vardı. Bir başka çalışan ise robotu ‘utanç verici’ bulmuş. Başka bir çalışana ise uçağın nasıl indirileceği ya da tüplü dalışın nasıl yapılacağı konusunda hayatı tehlikeye atabilecek tavsiyelerde bulunmuş. Neredeyse 7 bin çalışan tarafından görülen bir mesajda ise bir çalışan, Bard’ın ‘işe yaramazdan da beter’ olduğunu öne sürerek, “Lütfen piyasaya sürmeyin” ricasını yapmış. Ancak çalışanların tüm bu yorumlarına rağmen şirket buna ‘deney’ gözüyle baktı ve hepimizin bildiği üzere kritik uyarılar ekleyerek robotu yine de piyasaya sürdü.
Starship fırlatması patlamayla sonuçlandı ama bu tam bir başarısızlık sayılmayabilir: SpaceX’in pazartesi günü basınç sorunu nedeniyle ertelenen Starship fırlatması gecikmeli olarak dün gerçekleşti. Ancak bugüne kadar inşa edilen bu en güçlü roket, fırlatma rampasından havalandıktan dakikalar sonra patladı. Starship yörüngeye ulaşamasa da SpaceX’e önemli dersler verdi.
James Webb teleskobu olmaması gereken galaksileri bulup duruyormuş: James Webb Uzay Teleskobu’nun verileri uzayla ilgili bilgilerde öylesine çığır açtı ki her şeyi baştan değerlendirmek gerekebilir. Uyarıyı yapan bilim insanı bu argümanına sebep olarak teleskobun aslında olmaması gereken gezegenler bulup durmasını gösteriyor.
Yeni irtifa rekoru! Ingenuity Mars’taki 50’nci uçuşunu tamamladı: Kızıl gezegendeki durum hakkında bilgi edinmeye çabalayan Mars aracı Ingenuity, 50’nci uçuşunu tamamlayarak yeni bir irtifa rekoru kırdı.
Kiev semalarında ışık gizemi: Ukrayna’nın başkenti Kiev semalarında hızla parlayıp kaybolan ışık endişe yarattı. Işığın görülmesinin ardından akıllara NASA’nın Dünya atmosferine girmesi beklenen uydusu gelse de uzay ajansı, daha aracın atmosfere girmediğini söyledi.
Çinlilere Çin Seddi’ni yaptıran Hunların sırları açığa çıkıyor: Göçebe bir imparatorluk, M.Ö. 200’den itibaren üç yüzyıl boyunca Asya bozkırlarına hükmetti, İpek Yolu üzerinde ticaret yaptı, ölüleri için özenle mezarlar inşa etti ve at sırtında uzak diyarları fethetti. Şimdi arkeologlar, Çin’e kafa tutan bu imparatorluk hakkında daha fazla bilgi edindi.
67 milyon yıllık dinozor kemikleri 6.2 milyon dolara satıldı: Üç farklı dinozorun kalıntılarından bir araya getirilen ve Trinity adı verilen 67 milyon yaşında olduğu tahmin edilen T-rex iskeleti, 6.1 milyon dolara satıldı. Zürih’teki açık artırmada kazanan kişi adı açıklanmayan Avrupalı bir koleksiyoner oldu.
Elon Musk, OpenAI’ya rakip olmaya hazırlanıyor… Yapay zeka şirketi kurmuş: Teknoloji şirketleri Tesla ve SpaceX’in sahibi Elon Musk, ortaya çıkan belgelere göre ABD’de X.AI adında yeni bir yapay zeka şirketi kurdu. Daha geçen ay yapay zeka çalışmalarının 6 aylığına durdurulması için imza atan Musk’ın bu hızlı dönüşü dikkat çekti.
Kripto madenciliği için kötü haber! Intel, bu alanda kullanılan çip serisini sonlandırdı: Intel, kripto madenciliğinde kullanılan çip serisi Blockscale 1000’in üretimini durduruyor. Ekim ayından sonra sipariş almayacak olan şirket, gelecek yılın nisan ayında tüm sevkiyatı tamamlamış olacak.
Elon Musk’tan kritik çıkış: Twitter’ı satın aldıktan sonra dünya gündeminin hep zirvesinde yer alan Elon Musk, şimdi de Fox News’a konuştu ve şirketi satın aldıktan sonra ABD hükümetinin Twitter’daki DM’lere tam erişiminin olduğunu öğrendiğini söyledi
Google CEO’su yapay zeka konusunda uyardı: Google’ın CEO’su yapay zeka ile ilgili endişelerin geceleri uyumasına engel olduğunu ve yanlış bir şekilde kullanılması halinde teknolojinin ‘çok zararlı’ olabileceğini söyledi.