Raf Gezgini: Hayatlarını merak ediyoruz, o halde bir de okuyalım!

Siz bu cümleyi okurken bile bir yerlerde yeni bir "O ismin hayatı film oluyor" haberi internete düşmüş olabilir. Hepimiz başkalarının hayatına bakmayı seviyoruz, kabul. Peki biyografi türünde kitaplara ilgimiz nasıl? Filmler kadar radarımızda mı?

Raf Gezgini bu aralar etrafımızı biyografi filmleri sarmışken biyografi kitaplarını da es geçmeyelim diyor, kitaplığında önemli isimlerin hayatlarınının izini süren kitapları arıyor.

Kültür Sanat 3 Mart 2024
Bu haber 2 ay önce yayınlandı

Gün geçmesin ki “Bir sanatçının daha hayatı film oluyor” haberleriyle karşılaşmayalım. Sanatçıların hayat hikayelerinden uyarlanan filmlerin kökleri eskiye uzansa da son yıllarda bu tarz yapımların sayısı dikkat çekici bir şekilde arttı.

Müslüm Gürses, Dilberay, Bergen, Cem Karaca, Barış Akarsu’nun hayatlarını anlatan filmlerden ilk akla gelenler. Son dönemde biyografi filmlerini izleyeceğimizi duyurulan Barış Manço ve Ferdi Özbeğen gibi isimler de var. Bu yazıyı yazarken bile sosyal medyada Türkiye’nin ilk opera sanatçısı Nimet Vahid’in hayatının filme uyarlanacağını gördüm. Toplumun sevip bağrına bastığı, alanlarında başarılı olan ve bir şekilde ilham veren isimlerin hayatlarının bilinmeyen yönlerini merak ediyoruz. Kimi zaman hikayelerinden cesaret alıyor kimi zaman başarıları, başarısızlıkları, güçlü yönleri ve zayıflıkları hakkında daha çok şey öğrenmek istiyoruz. Yapımcılar da bu merakın peşinden gitmenin güvenli ve kârlı bir yolu olduğunu fark etmişler ki bu yoldan yürümeye devam ediyorlar.

Hepimiz başkalarının hayatına bakmayı seviyoruz, kabul. Peki biyografi türünde kitaplara ilgimiz nasıl? Filmler kadar radarımızda mı?

Biyografi kitapları da aradığınızı bulmaya yardımcı olabilir.Kimi zaman bir yazarın, kimi zaman bir sanatçının hayatlarının izini süren; kimi en yakınları kimi tutkulu hayranları tarafından yazılmış biyografik kitaplarla dolu Türk edebiyatı.

Raf Gezgini bu aralar etrafımızı biyografi filmleri sarmışken biyografi kitaplarını da es geçmeyelim diyor, kitaplığında önemli isimlerin hayatlarınının izini süren kitapları arıyor.

Nasıl Hikmet’in Yolculuğu

“Nâzım Hikmet kimdir? Onu Nâzım Hikmet olarak ortaya çıkaran sebepler nelerdir? Nasıl bir hayat yaşamıştır?” Bu soruların peşinden gidiyor yazar Haluk Oral ve ortaya ‘Nasıl Hikmet’in Yolculuğu’ adlı biyografi ortaya çıkıyor. Nâzım Hikmet’in ailesini uzun uzun anlattığı bu kitabı, şairi anlatan kitaplardan ayıran özelliği ise ilk kez yayınlanan belge, koleksiyon ve fotoğraflara yer vermesi. Kitap, Nâzım Hikmet’in 1951’de Türkiye’yi terk etmesine kadarki döneme odaklanıyor.

Bir Dinozorun Anıları

Thomas Malory, Henry Fielding, Balzac, Aldous Huxley, Graham Greene, William Golding, John Galsworthy ve Shakespeare… İngiliz edebiyatının en önemli eserlerini Mina Urgan sayesinde, onun çevirileriyle Türkçe okuduk.  Urgan, ölümünden sadece üç yıl önce ‘Bir Dinazorun Anıları’nı yayınladı. Beş bölümden oluşan kitapta, hayatını ve anılarını olabilecek en sade ve bir o kadar da espirili bir şekilde anlatıyor Urgan. Daha ilk cümleden bu samimiyetin tadını alıp arkanıza yaslanmak ve olabilecek en rahat anda Urgan’ın hayatının detaylarını öğrenmek istiyorsunuz: “İhtiyarlar ne yaparlar? Anılarını yazarlar. Ben de bunu yapıyorum işte. Günce tutmak alışkanlığım olmadığı; ancak  altmışından sonra ve yalnız yolculuklarımda notlar tuttuğum  için, bu dinozorun anıları biraz kopuk kopuk olacak.” Kitapta neler mi var? Urgan, akranlarına yaşlılığı yaşama biçimleri nedeniyle kızıyor, Nazım Hikmet’i gördüğünü, üniversitede Halide Edip Adıvar’ın asistanlığını yaptığını hatta Yahya Kemal’ i sevmediğini ve daha pek çok şeyi anlatıyor.

Kemal Hadi Gel Bi Kahve İçelim/ Gül Sunal

Herkesin yüzünü güldürdü, kalplere girmeyi başardı. Kemal Sunal 56 yıllık ömrüne sayısız film, onlarca fenomen karakter sığdırmanın yanı sıra herkesin kalbine girmeyi de başardı. Peki ya ev hali nasıldı?  ‘Kemal – Hadi gel, Bi Kahve İçelim’ kitabında eşi Gül Sunal bu soruyu yanıtlıyor. Bu kez filmleriyle herkesin evine giren Kemal Sunal’ın kendi evinin kapılarını açıyor:

“Aslında ikimiz de kahve sevmezdik. Söyleyemediklerimizin yerine geçerdi. Araya giren duygusal ayrılıkların son bulması dileğiydi. Vazgeçememek, kıyamamak, pişman olmak, Kavuşmak demekti.
Evimizdeki sıcaklığı korumak demekti… Sonuçta Bizi hep korudu bu sihirli cümle…
Hadi gel, bi kahve içelim…”

 

Demirel

Türkiye siyasi tarihinin en önemli isimlerinden biri Süleyman Demirel. 60’lardan, 2000’lere uzanan bir süreçte demeçleriyle, kararlarıyla, yaptıklarıyla hep vardı. Kariyeri DP’nin Su İşleri Müdürlüğü’nden Cumhurbaşkanlığı’na uzandı. Tanıl Bora’nın kaleme aldığı Demirel biyografisi, yalnızca Demirel’in hayatını ve kariyerinin hesabını tutmuyor. Aynı zamanda Türkiye siyasetinin uzun bir döneminin (40’lardan 2000’lere) arşivi tutuyor, hafızaya katkıda bulunuyor. Tanıtım metninde de denildiği gibi; “. Tanıl Bora’nın kaleme aldığı bu biyografi, anekdotlarla örülü bir Demirel öyküsü değil, bir fenomen etrafında ülkenin en önemli siyasal döneminin tarihini anlatıyor – üstelik çok uzun bir dönemin!”

Bir Özgürlük Tutsağı: Manuşyan/Meline Manuşyan’

Geçen hafta 10Haber Kültür Sanat şef editörü Olkan Özyurt, Adıyamanlı özgürlük savaşçısı şair Misak Manuşyan’ın hikâyesini anlatmıştı. Zira şairin, Voltaire, J. J. Rousseau, Victor Hugo, Emile Zola gibi isimlerin de mezarlarının yer aldığı Fransa, Pantheon’a defnedildi. Özyurt’un haberi vesilesiyle Manuşyan’ı yeni tanıyan büyük bir çoğunluktaydım ben de. Öylesine bir hikaye ki Manuşyan’ın Tehcir’den göçmenliğe, II. Dünya Savaşı’ndan faşizme uzanan hayat hikâyesini daha da merak etmeden duramıyor insan. Neyse ki Misak Manuşyan ve 22 dava arkadaşının 21 Şubat 1944’te kurşuna dizilerek sonlanan hayatı, dostu, sevgilisi ve yoldaşı Meline Manuşyan imzalı bir biyografi kitabıyla keşfedilmeyi bekliyor. Aras Yayıncılık tarafından yayınlanan ‘Manuşyan: Bir Özgürlük Tutsağı’nı yayınevi şöyle tanıtmış: “Umutların, hayal kırıklıklarının, şüphelerin ve korkuların da olanca çıplaklığıyla gözler önüne serildiği bir anlatı.”

Sahneye Adanmış Bir Ömür: Metin Akpınar/ Zeynep Miraç

Türkiye’de kabare kültürünü başlatan, yüzlerce temsilde yer alan, Yeşilçam’da da birbirinden unutulmaz karakterlere hayat vermiş bir oyuncu Metin Akpınar. Onun hayatı, ve kariyeri boyunca yerli tiyatro sahnesine  sunduğu katkılar bir yönüyle Türkiye tiyatro tarihinin de en önemli köşe taşlarından biri. Daha önce Selçuk Metin’in yönettiği, Akpınar’ın 79 yıllık yaşamından bir kesit sunan “İyi ki yapmışım” belgeselinin senaryosunu kaleme alan Zeynep Miraç bu kez incelikli sorularıyla Metin Akpınar’ın hayatını tüm yönleriyle ele alan bir kitaba imza attı. Kitap, sanatçıyı tüm yönleriyle tanıtmasının yanı sıra yerli tiyatro tarihi için de çok önemli bir arşiv çalışması.

‘Beni Özletmeyin -Türkan Saylan Destanı/ Betül Şükür

Hayatını çağdaş yaşamı destekleme yoluna adamış, Türkiye’de cüzzam hastalığının kaderini değiştirmiş, binlerce kız çocuğunun kaderine dokunmuş bir hekim, akademisyen ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan.

Daha önce hayatı kitaplara konu oldu, beyazperdeye uyarlandı. Hatta televizyon dizisi olarak da izledik Saylan’ın hayatını. Betül Şükür’ün kaleme aldığı ‘Beni Özletmeyin -Türkan Saylan Destanı’ Saylan’ ise Saylan’ı çocukluk günlerinden hayatının son gününe dek takip eden kapsamlı bir biyografi kitabı. Masa Kitap’ın biyografi serisinin ilk eseri olan kitap Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına ithaf edilmiş. ”Beni Özletmeyin Türkan Saylan Destanı’nda Saylan’ın hayatını kaybetmeden hemen önce yazdığı ‘Toplum Mektupları’ndan derlenen mektuplar da yer alıyor. Ayrıca kitapta Türkan Saylan’ın dilinden yapay zekâya yazdırılmış güncel bir mektup da var.

Hrant /Tûba Çandar

Tûba Çandar imzalı bu kitap Hrant Dink’in ilk biyografisi. Ancak alışkın olduğumuz bir biyografi değil, en temel nedeni de Hrant Dink’in ölüm şekli, tüm Türkiye’nin gözleri önünde işlenen cinayetle hayatını kaybetmesi diyor yazar Çandar kitabın giriş yazısında. Kitap Malatya’da 15 Eylül 1954’te dünyaya gelen Dink’in hayatının ilk günlerinden 19 Ocak 2007 tarihinde Agos’un önünde öldürülmesine kadarki hayatını en yakınlarının tanıklıklarına da yer vererek ele alıyor.

Bir Cahide  Sonku Romanı: Kızıl Çengi/Osman Balcıgil

Türk sinema tarihinin ilk kadın yönetmeni, film yapımcısı, Türkiye’nin Cahidesi… Dillere destan güzelliğiyle herkes ona hayran ki o Adnan Menderes’i evinden kovmuş bir kadın. Osman Balcıgil ‘Kızıl Çengi’ romanında “Suyun mecrasını değiştiren bir hayat” dediği Cahide Soyku’yu anlatıyor.

Camları Kırın Kuşlar Kurtulsun/ Fatoş Güney

Fatoş Güney imzalı ‘Camları Kırın Kuşlar Kurtulsun’u Yılmaz Güney’i daha yakından tanımak isteyenler için en yakın kaynaktan yazılmış bir kitap. Fatoş ve Yılmaz Güney’in aşkları pek çok açıdan tartışmaların odağındaydı. Cezaevi, sürgün, ayrılık gibi birçok aşamadan geçti. Ancak bir yönüyle de bir döneme tanıklık etti. ‘Camları Kırın Kuşlar Kurtulsun’ Yılmaz Güney ve Fatoş Güney’in dillere aşkına, Türkiye politik sinemasına, Yılmaz Güney’in hayatına ve döneme dair pek çok olaya ışık tutuyor.

Fatoş Güney için Yılmaz Güney, bir aşk ama aynı zamanda bir mücadele arkadaşı. Bunu kaleme aldığı bir diğer kitapla daha iyi anlıyoruz. ‘Dağlar Kendini Seveni Sever’ ile ise Yılmaz Güney’i ve onun kendi hayatına olan etkilerini ele alıyor. Ülkenin önemli gazete ve dergilerinde yayımlanan röportajları, kimi sataşmalara verdiği cevapları ve çeşitli yerlerde yaptığı konuşmalarıyla bambaşka bir bakış açısı kazandırıyor okura.

Suat Derviş: Efsane Bir Kadın ve Dönemi/ Liz Behmoaras

Gazeteci, yazar, son Osmanlı aydınlarından Suat Derviş… Cumhuriyet’in ilk yıllarının en önemli kadın gazetecilerinden biriydi. Aynı zamanda romanlarıyla tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Özellikle 1930-33 yılları arasında Almanya’da roman, öykü ve makaleleriyle büyük başarılar elde etti. Eserleri neredeyse tüm Avrupa dillerine çevrildi. Birkaç yıl önce “unutulmuş bir kadın yazar” olarak hikayesi anlatılan Derviş, bugün hak ettiği değerin karşılığını -geç de olsa- buldu. Geriye lliye yakın roman, üç yüzü aşkın öykü, sayısız çeviri, değerli röportaj ve söyleşi dizisi bırakan ‘Başı Eğilmez Kadın’ Suat Derviş’in hayatı, Liz Behmoaras’ın kalemiyle okurla buluşuyor.

Paulo Coelho: Bir Savaşçının Yaşamı/Fernando Morris

Brezilyalı yazar Paulo Coelho kitaplarıyla milyonlarca okura ulaşmış bir yazar. ‘Simyacı’, ‘Veronika Ölmek İstiyor’, ‘Brida’, ‘Elif’ romanlarıyla Türkiye’de çok okunan yazarlardan biri. Bazen bir yazarı okuduklarımızdan daha fazlasıyla tanımak, yazdıklarının da ötesini görmek isteriz. Üç yıl boyunca Paulo Coelho’nun izini süren Fernando Morais, kendi deyimiyle “onun yaşamını didik didik etti, özel ilişkilerini derinlemesine inceledi, vasiyetini okudu, ilaçlarını öğrendi, ceplerini yokladı ve aşk maceralarının meyvesi olabileceklerini düşündüğü çocukları aradı. Ortaya da ‘Paulo Coelho: Bir Savaşçının Yaşamı’ kitabı çıktı. Ödüllü yazar Coelho da kitabın hakkını şu sözlerle veriyor: Fernando’ya daha önce kimseye söylemediklerimi anlattım… kendime bile söyleyemediklerimi…”

Aşkın Kavurduğu Güneş: Zeki Müren/Radi Dikici

Sanat güneşi Zeki Müren. O bir ikon. Şarkıları ve ilham verici hayatıyla Türkiye’nin en önemli değerlerinden biri. Ama bir yanıyla da gizemli. Bugün hâlâ kafa karıştıran demeçleri, fısıltı gazetesiyle yayılan anıları konuşuluyor. Radi Dikici imzalı bu kitap Zeki Müren’e dair hiç bilinmeyen bilgileri ortaya çıkarıyor.

Ben Leyla Gencer – La Diva Turca/ Evin İlyasoğlu

Türkiye’nin 20. yüzyılda uluslararası çaptaki en büyük yıldızı soprano Leyla Gencer. Opera kültürü olmayan bir ülkeden çıkıp bu kültürle evrilmiş bir ülkenin, İtalya’nın ortasında kendini var etmiş, büyük bir yetenek. Divaların Divası Gencer’in ilham veren hayat hikayesini  anlatan’Ben Leyla Gencer – La Diva Turca’ kitabı, sesiyle ve dramatik gücüyle iz bırakan sanatçıyı kişileştirerek kendini var etme yolculuğunda yaşadığı coşkularını, hayal kırıklıklarını, sevinçlerini, acılarını kendi ağzından hikâyeleştirirken, okuru operanın coşkulu yıllarına götürüp müzik dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor.

İlk Kitap- Firdevs Ev: Yazmak bir oyun olarak başladı öyle de devam ediyorİlk Kitap- Firdevs Ev: Yazmak bir oyun olarak başladı öyle de devam ediyor

 

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.