Galatasaray-Fenerbahçe polemiğine Beşiktaş da daldı
Galatasaray bu sezon Karadeniz’deki ilk randevusunda Rizespor’u 1-0, ikincisinde de Trabzonspor’u 5-1 yenmişti… Dün de Samsunspor karşısında 2-0’lık bir galibiyet alırken ‘Üçte üç’ yapmış oldu.
İkili bir zirve yarışı şeklinde süren bu sezonki maratonun 24. hafta dönemecinde sahne sırası ilk olarak Galatasaray’daydı. İstanbul’un Sarı-Kırmızılıları kâğıt üzerinde ‘zor deplasman’ ibaresi taşıyan Samsunspor virajını ilk 11 dakika içinde bulduğu iki golle kolaya çevirdi ve maçın geri kalan kısmı adete rölantide geçti. Önce köşe atışından gelen vuruşta Icardi topu içeriye ‘tipledi’, Nelsson kafayla ağları gördü, sonrasında geçen haftanın kahramanı Barış Alper sağdan indi, kaleci Okan Koç’u da ekarte ederek farkı ikiye çıkardı. Karadeniz ekibi ise bu gollerden sonra oyun ve top hâkimiyetini eline geçirdi ama ilk yarı boyunca Taylan’ın Muslera’nın ellerinde sonuçlanan kafa vuruşu dışında etkin bir pozisyonu yoktu.
Aslında ikinci yarı da ilkinin karbon kopyasıydı, ev sahibi ekibin etkin bir hâkimiyeti ve oyun üstünlüğü vardı ama özellikle yarı başında Holse’nin yine Muslera’nın çıkardığı vuruşu dışında heyecan yaratan bir pozisyonu pek yoktu. Bu arada forvet arkası gibi oynayan Ntcham da aldığı her topu kaleye nişanladı ama vuruş kalitesi çok kötüydü, çoğu kez boşluğu dövmekten başka işe yaramadı.
Galatasaray’a gelince, Okan Buruk sol beki yine Berkan’a vermiş, defansın sağına Kaan Ayhan’ı yerleştirmiş, sağ kanadı da Barış Alper’e zimmetlemişti. Genç oyuncu bölgesi dahilinde Hollandalı Van Drongelen’le sıkı bir güç savaşına girdi ve birçok mücadelede ayakta kalmayı başaran isim oldu. Dünkü maç üzerinden konuşuyorum, rakibin oyun üstünlüğünü ele geçirdiği ve uzun süre bu görüntünün arz ettiği mücadelede Icardi, Kerem Aktürkoğlu ve Mertens elbette etkisiz göründü. Bu üçlüden Mertens yine de hareketli olmayı, yer yer savunmaya yardım etmeyi ve aldığı topları oyun zekâsına paralel verimli kullanmayı sürdürüyor. Ama Kerem Aktürkoğlu dün yine yokları oynamaya devam etti, hatta bir pozisyonda bomboş kale yerine boşluğu yokladı. Deplasman maçı olduğundan dolayı üzerinde seyirci baskısı da yoktu ama geçen haftaki verimsiz oyununu tekrarladı. Öte yandan Icardi de çok uzun süreden beri olduğu gibi çok etkisizdi. Zamanlama hataları yaptı, kolay top kaptırdı, rakibin basit dokunuşları karşısında dağıldı ve fiziksel yetersizliğiyle pek etkin olamıdı. Dün sadece ilk goldeki asistiyle dikkat çekti. Öte yandan kuşkusuz kendisine Satka’nın yaptığı müdahale de hafta boyu tartışılacak hakem kararlarından biri olacak…
Sonradan sahne alanlarda ise durum şöyleydi; Halil Dervişoğlu her zamanki gibi hücumda hayalet gibiydi, defalarca yazdığımız üzere hiçbir oyun isteği ve iştahı yokmuş gibi bir hali var. Dün Kerem sonrası oyuna dahi olan Zaha da Aktürkoğlu’nu aratmadı, neredeyse aldığı bütün topları ezdi, ısrarla çalıma gitti, hamlelerinde başarılı olamayınca da sık sık sinirlenerek Zeki Yavru’yla didişip durdu. Muslera ise her zamanki klasındaydı, rakibin oyuna ortak olacak bütün arayışlarına ve ataklarına set çekti. Savunmanın göbeğindeki Sanchez ve Nelsson ikilisi de çok başarılıydı, zamanlamaları ve hamleleri etkileyiciydi. Torreira ve Kerem Demirbay ortaklığı da orta sahayı diri, sağlam tuttu ve çoğu kez rakibi bozarak oyunu daha akılcı ve efektif bir biçime sokmalarını engellediler. Berkan her zamanki standartlarındaydı; ayağı, tekniği kötü ama mücadele azmi var ve futbolunu ancak böyle ayakta tutabiliyor. Dün solda sırıtmadı, adam kovaladı, savunmasını yaptı, düz ama görevini yapan bir tarzda oynadı.
Galatasaray bu sezon Karadeniz’deki ilk randevusunda Rizespor’u 1-0, ikincisinde de Trabzonspor’u 5-1 yenmişti… Dün de Samsunspor karşısında 2-0’lık bir galibiyet alırken ‘Üçte üç’ yapmış oldu. Böylelikle Okan Buruk’un takımı ‘Cuma seansı’nı hasarsız atlatarak maç fazlasıyla ‘Lider’lik koltuğuna oturdu. Bugünse sahne sırası Fenerbahçe’de ve İsmail Kartal’ın öğrencileri koltuğu tekrar ele geçirmek için Sergen Yalçın’ın Antalyaspor’undan üç puan almak durumundalar. Bakalım bu Akdeniz akşamında neler olacak? Bekleyip görelim…