Melissa Vargas: Türkiye benim hayatımın bir parçası
15 yıl önce geldiği Türkiye'de aşkı ve başarıyı bulan İtalyan çalıştırıcı Giovanni Guidetti, Vakıfbank ile 27. kupasını kazandı. Kendi deyimiyle sahada çocuklara rol model olacak çağdaş kadınlar yetiştirerek ismini Avrupa'nın zirvesine yazdırdı.
CEV Şampiyonlar Ligi’nde üst üste 2’nci, toplamda da 6’ncı kez kazanan Vakıfbank tarihi bir başarıya imza attı. Vakıfbank Spor Sarayı’ndaki törende başkan Abdi Serdar Üstünsalih, genel menajer Neslihan Demir Güler, başarının ne kadar büyük bir emekle geldiğini anlattı. Ama tabii ki aslan payı başantrenör Giovanni Guidetti ve oyunculardaydı.
20 Eylül 1972 doğumlu Giovanni Guidetti, 2008-2009 sezonunun başında Vakıfbank’ın teklifini kabul ettiğinde kendisi dahil hiç kimse bu kararın etkilerini bilemezdi. Ailesinde spor geçmişi olan çok fazla insan vardı. Voleybolun futbol veya basketboldan daha popüler olduğu bir kasabada yaşıyordu. Hayali profesyonel voleybolcu olmaktı fakat boyu uzun değildi. Babası gibi voleybol antrenörü olmaya karar verdi. Babasının yönlendirmesiyle 18 yaşındayken çocuklara voleybol eğitimi vererek kariyerine başladı. Guidetti, basamakları teker teker çıktı. 23 yaşında İtalya’da profesyonel bir takımda koçluk yapan en genç antrenör oldu.
Kariyerine Volley 2000 Spezzano’da başlayan ve daha sonra İtalya’da Vicenza, Reggio Emilia, Modena ve Chieri gibi ekipleri çalıştıran İtalyan antrenör, Vatıfbank’a ilk geldiği yıl adaptasyon sorunu yaşadı. Sosyal çevresi yoktu. Kulüp başarılı sonuçlar alamadı. İstifa edip ülkesi İtalya’ya dönme kararı aldı. Kulüp yönetimi onu durdurdu. Guidetti, yıllar sonra “İnsanlar sana fırsat ve değer verdiğinde buna karşılık vermeniz gerekir. Bu güven hissi, ülkeye de bağlanmama neden oldu” diyecekti.
2010’da verdiği bir söyleşide İtalyan çalıştırıcı, organizasyonluktan şikayetçi olduğunu söyleyecekti. Ona göre Türkiye’de gerçek bir lig yoktu. Takımlar ne zaman nerede maç yapacaklarını bilmiyordu. Planlama sadece kelimeydi. İtalyan çalıştırıcı, “Türkiye İtalya’dan fazla yatırım yapıyor, bu yatırımı iyi organizasyonla birleştirebilirseniz süper olur” diyordu. O dönem voleybol organizasyonu ülkeye yerleştirecek kişilerden biri olacağını bilemezdi. Guidetti için dönüm noktası 2011 yılında gelen CEV Şampiyonlar Ligi Kupası oldu. Türkiye’ye bu kupayı kazanan ilk başantrenör olarak tarihe geçti.
Bu başarı onun Vakıfbank ile devam etmesini sağladı. Sosyal hayatında da artık bir İstanbul aşığıydı. Aradığı aşkı da kendi takımında oynayan Bahar Toksoy’da buldu. 2013 yılında evlendiler. O yıl bir kulüple alınabilecek bütün kupaları müzesine götürerek tarihe geçti. Evlilik ona yaramıştı. Vakıfbank, bu yıldan sonra kupa canavarı olurken her başarıyla birlikte kulüple karşılıklı güven ilişkisi büyüdü. Bu sezon CEV Şampiyonlar Ligi kupasını art arda ikinci kez kaldırdığında Vakıfbank için “İkinci ailem” ifadesini kullanacaktı.
Guidetti’nin hayatında 2016 yılının özel bir önemi vardı. Vakıfbank ile başarılar gelirken eşi hamile kaldı. Kızı Alison doğduktan 42 sonra Bahar Toksoy Guidetti sahadaydı. Şampiyonluk kupası alınırken fotoğrafta Alison da vardı. O yıl Türkiye Milli Takımı’nın da başına geçti. Artık o bizden biriydi. Bu yıl görevini Daniele Santarelli’ye devredene kadar Anadolu’yu karış karış dolaştı. Voleybolun yayılması için büyük çaba harcadı. İlk geldiğinde şikâyet ettiği organizasyon eksikliği bugün yoksa bunda Guidetti’nin payı büyük.
Vakıfbank gerek Avrupa’da gerekse Türkiye’de kupaları toplamaya devam etti. Bu sezon ligde elendikleri Fenerbahçe ile Şampiyonlar Ligi yarı finalinde karşılaştılar. Evlerinde 3-0 kaybettiler. Deplasmanda onlara pek şans veren yoktu. Guidetti teknik ekibiyle günler boyunca çalıştı. Fenerbahçe maçından önce takımına özel bir video izletti. Videoda, Brezilyalı dünyadaki en ünlü kaykaycılardan biri vardı. Film, kaykaycının ‘Herkes benden nefret ediyor’ demesiyle başlıyordu. Guidetti, videoyu izlettikten sonra şu konuşmayı yaptı: “Hayatındaki en büyük turnuvayı kazandığı anda kaykaycı en riskli şeyi yapmaya karar verdi. Basit bir şeyi yapmayı seçseydi, büyük ihtimalle kazanacaktı. Ama en riskli hamleyi seçti. Tamam, bu gece herkes bizden nefret edecek. Burhan Felek’te çok fazla Fenerbahçe taraftarı olacak. Bugün basit oynayıp, kazanmayı umabileceğimiz bir maç değil. Bugün risk almayız, cesaretli oynamalıyız’ onun yaptığı gibi.”
Vakıfbank hocaları Guidetti’nin motivasyonuyla sahaya çıktı. Maçı 3-0 aldıktan sonra altın seti de kazandılar. İtalyan çalıştırıcı, karşılaşmadan sonra “Mucizeyi başardık, çünkü 4-0 kazanmak hiçbir takıma karşı kolay değildir. Fenerbahçe’ye karşı ise hayatta bir kez yaşanacak bir durumdur” diyordu.
CEV Şampiyonlar Ligi’ndeki Eczacıbaşı finalinden 4 gün önce annesi Laura Guidetti hayatını kaybetti. Takımını yalnız bırakmak istemedi. Oyuncuların ısrarıyla cenazeye gitti. Dönüp takımın başında yer aldı. 3-1’lik skorla kupayı kaldırdığında annesini düşünüyordu: “Bu şampiyonlukta annem de bana yardım etti, bizimle olduğuna inanıyorum.”
Takımın yıldızlarından Zehra Güneş, “Bizler onun ailesiyiz. Her zaman her koşulda onun yanında olduğumuzu söyledik. Böylelikle cenaze törenine gitmeyi kabul etti. Bu kupayı kazanmamızın ona bir nebze olsun moral vereceğini biliyorduk” dedi. Vakıfbank ailesi ona en üzgün zamanında arka çıkmıştı.
Giovanni Guidetti, FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası ile CEV Şampiyonlar Ligi’nde en fazla şampiyonluk kazanan başantrenör unvanını taşıyor. İtalyan hocanın Vakıfbank ile kaldırdığı 27 kupa bulunuyor.
* 4 FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonluğu (2013, 2017, 2018, 2021)
* 6 CEV Şampiyonlar Ligi (2011, 2013, 2017, 2018, 2022, 2023)
* 7 Türkiye Ligi (2013, 2014, 2016, 2018, 2019 , 2021, 2022)
* 6 Türkiye Kupası (2013, 2014 , 2017, 2021, 2022, 2023)
* 4 Türkiye Şampiyonlar Kupası (2013, 2014, 2017, 2021)
Basın mensuplarına dün yaptığı açıklamada Guidetti, oyuncularına hiçbir zaman çalışmaktan vazgeçmedikleri için teşekkür etti. 2008’de istifa etmişken Vakıfbank’ın onu ikna etmesi hem Guidetti’ye hem Türkiye’ye birçok şey kazandırdı. Vakıfbank’la birlikteliklerini evliliğe benzetiyor: “Vakıfbank’ın başına geçtiğimde genç bir adamdım, takımla birlikte büyüdüm. İlişkimiz evliliğe benziyor. Birlikte çok şey kazandık.”
İtalyan çalıştırıcı, Fenerbahçe ve Eczacıbaşı ile girdikleri rekabetle voleybolu Türkiye’nin en çok sevilen sporlarından biri yapmayı başardı. Şu anda takım sporlarında Türkiye’nin en başarılı olduğu dal kesinlikle kadın voleybolu. Guidetti’nin yaptıkları ve söyledikleriyse pusula gibi: “Sadece şunu diyebilirim ki Türk voleybolu ve Türk voleybolcuları bu ülkenin gururu olmak için her şeye sahip. Bu nedenle de her geçen gün ilgi artıyor. İnsanlar voleybol izlediklerinde çocukları için mükemmel birer rol model, çağdaş Türk kadınını görüyor. Asla pes etmeyen, savaşçı sporcular görüyor.”