Tarihin en iyi sezon başlangıcı

O nasıl bir açılış? O nasıl bir pres? Maça öyle bir başlıyor, öyle bir bunaltıyor ki Fenerbahçe, rakip kafayı kaldırana kadar iş çoktan bitmiş oluyor. Dünkü maç tek devre sürdü aslında. Ligde 9’da 9, tüm maçlarda 17’de 17 yaptılar. Böyle bir sezon başlangıcını tarih görmedi.

23 Ekim 2023
Fenerbahçe 9'da 9 yaptı ve tarihin en iyi sezon başlangıcına imza attı.

Fenerbahçe’nin ilk yarım saatte oynadığı oyunu 90 dakikaya yayması çok zor. Kimse yapamaz zaten. Bir kabarma ve çullanma hali bu. Misakı Milli sınırları içinde önde baskıyı bu kadar iyi uygulayan, takımın boyunu bu kadar hızlı kısaltıp, bu kadar etkili basan ve hızlı çıkan başka bir takıma rast gelmedik sanırım son yıllarda. Adeta Tsunami’ye karşı kayıkla hayatta kalmaya çalışıyor, Ersan Şen’le aynı programa çıkmış Binalı Yıldırım gibi görünüyordu Hatayspor.

Asıl meydan okuma ise bu değil. Skor 2-0 olmuş. Devir biraz düşmüş. Rakip azıcık soluklanma derdinde. Hal ve gidiş böyleyken de pozisyon buluyor ve atıyor Sarı-Lacivertliler. Üçüncü golden hemen önce İrfan Can top ezmeye, Fred top kaybetmeye, Tadic oyundan sıkılmaya başlamıştı. İleriye dönük paslar yerini kontrol paslarına bırakmıştı. Bir tek Szymanski inatla ileri geri koşuyordu. Onun dışında maçın başındaki gibi ışıldayan kimse yoktu. Peki ne oldu, bir akıllı pres sonucu Fred hızla verdi pası, Dzeko da bomboş vurdu: 3-0. Tıpkı durum 3-1’ken İrfan Can’ın durduk yere şapkadan çıkardığı frikik gibi.

İşte bu tip darbeler, rakip kim olursa olsun asap bozuyor. Yoğun preste pozisyon, kontrol oyununda pozisyon, duran toptan pozisyon, durmayan toptan pozisyon… Devre biterken rakamlar acı acı konuşuyordu. Kaleyi bulan/bulmayan şutu yoktu Hatayspor’un. Şutu geçtik, ortası da yoktu. Rakip ceza sahasında sadece bir kez topla buluşmuşlardı. Ortalama pozisyonda rakip sahada görünebilen tek oyuncu takımın santrforuydu. Yani takım olarak orta sahayı bile geçememişlerdi! Hangi takım? Düne kadar ligde Fenerbahçe ve Galatasaray dışında mağlup olmayan tek takım.

Ev sahibinin bu kadar ezici gözükmesinde Hatayspor’un biraz fazla şaşırtmacalı -eski deyimle şuursuz- beşli defans üzerine kurulu oyunu da etkiliydi şüphesiz. Nitekim ikinci devre bir tür gurur meselesi gibi başladı konuk ekip için. 15 dakikada 4 şut attılar. Artık daha kalabalık hücumlarla geliyor, orta sahada daha dişli mücadele veriyorlardı. Önce Livakovic’i yokladılar, sonra da iki tane attılar. Bir tür ‘o kadar da değil canım’ oyunu ve reaksiyonuydu bu.

Tabii bu Fenerbahçe’nin mod değişimiyle de ilgiliydi. Artık ne oyuncuların performansı ne tribünlerin şarkıları ne de İsmail Kartal’ın taktikleri bu maçla ilgiliydi. Şöyle diyebiliriz sanırım: Hatayspor’un attığı nefis gol maça olan ilginin bir miktar dirilmesine neden oldu. İrfan Can durumu hemen 4-1 yapmasa, Hatay’ın ikinci enfes golü de daha erken gelse maçın cazibesi artabilirdi. Ama işte olmuyor. Güle oynaya atıyor Sarı Kanaryalar. Maçta en düştükleri anda bile.

Hatayspor’a da yer ayırmalıyız. Çünkü hayran olmamak elde değil. Böyle bir travmadan sonra bu derece dirençli, yılmayan bir ekip kurmak, öyle bir ilk yarıdan sonra tepki verebilmek çok büyük iş. Fenerbahçe rakibi o kadar görünmez kılıyor ki anlayamıyoruz. Olması çok zordu ama Hatayspor bu maçı bir şekilde kazansaydı puan durumunda Beşiktaş’ın üzerine çıkacaktı. İnanılmaz bir şey bu. Umarım acılara biraz olsun merhem oluyorlardır.

Ve bir dilek de Volkan Demirel için… Bu kadar kısa sürede, herkesin sevdiği ve saygı duyduğu bir futbol figürü olmayı başardı ya, bu olacak iş değil. Bütün Türkiye’nin saygı duyduğu kaç kişi tanıyorsunuz ki? Umarım hep böyle kalır. Bir kişisel gelişim mucizesi gibi. Kasketimi çıkarıyorum.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.

İlgili Haberler