Cidde’deki Ukrayna Zirvesi’nin ardından: Çin, Rusya’ya güvence verdi
Washington Post gazetesi 22 Mart'taki Moskova katliamına ilişkin çarpıcı bir iddiada bulundu. Gazetenin haberine göre ABD istihbarat güçleri saldırı öncesinde Rusya'yı katliamın olacağı adresi bile vererek uyarmış.
Rusya’nın başkenti Moskova’da 22 Mart Cuma akşamı yaşanan ve en az 140 kişinin hayatını kaybettiği, 180 kişinin de yaralandığı terör saldırısına ilişkin soruşturma sürüyor. Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Direktörü Aleksandr Bortnikov yakın zamanda saldırıda ABD, İngiltere ve Ukrayna’nın parmağı olduğunu öne sürerken Washington Post bomba gibi bir iddiayı gündeme getirdi.
Gazetede Shane Harris imzalı haberde, ABD’nin katliam öncesinde Rusya’ya nokta atış adres bilgisi vererek Crocus eğlence merkezini işaret ettiği öne sürüldü. Konuyla ilgili bilgi sahibi ABD’li yetkililere göre IŞİD’li teröristler Moskova’nın banliyölerinde kanlı bir saldırı düzenlemeden en az iki hafta önce ABD hükümeti Rus yetkililere popüler konser mekanı Crocus’un “potansiyel hedef” olduğunu söyledi.
Uyarıda aktarılan yüksek derecede spesifiklik Washington’un IŞİD’in çok sayıda sivili tehdit eden bir saldırı hazırlığında olduğuna dair güçlü kanaatinin altını çiziyor ve Moskova’nın “ABD uyarılarının saldırıyı önlemeye yardımcı olamayacak kadar genel olduğu” yönündeki iddialarıyla doğrudan çelişiyor.
ABD’nin Crocus konser salonunu potansiyel hedef olarak tanımlaması – ki bu daha önce rapor edilmemişti – Rus yetkililerin silahlı kişilerin 140’tan fazla kişiyi öldürdüğü ve binayı ateşe verdiği mekanı korumak için neden önlem almadığı konusunda yeni sorular yarattı.
Rusya’da son 20 yılın en ölümcül saldırısını IŞİD terör örgütünün Afganistan kolu üstlenmişti. ABD’li yetkililer İŞİD-Horasan ya da IŞİD-H olarak bilinen grubun “tek sorumlu” olduğunu söylerken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin suçu Ukrayna’nın üstüne atmaya çalışmıştı.
SCOOP: U.S. told Russia that Crocus City Hall was a possible target of attack. The specific information contradicts Moscow’s claims that U.S. intelligence was too general to have helped preempt the ISIS assault, which killed more than 140 people. https://t.co/z3mg4sYjE6
— Shane Harris (@shaneharris) April 2, 2024
Saldırı Rus liderin yansıtmaya çalıştığı “güçlü ve güvenli ülke” imajını daha da zedeledi ve Ukrayna’da iki yılı aşkın süredir devam eden savaşın tükettiği ülkenin güvenlik aygıtındaki temel zayıflıkları ortaya çıkardı. Rus siyasetinin analist ve gözlemcilerine göre Putin’in ajanları “ülke içinde terörist komploların kökünü kazımaktan ziyade siyasi muhalefeti ve başkana yönelik muhalefeti susturmakla” ilgileniyor.
Rus lider 22 Mart saldırısından sadece üç gün önce ABD’nin uyarılarını “düpedüz şantaj” ve “toplumumuzu sindirme ve istikrarsızlaştırma” girişimleri olarak nitelendirerek açıkça reddetmişti.
Washington’un Moskova ile paylaştığı bilgilere aşina olan ABD’li yetkililer hassas görüşme ve istihbarat hakkında bilgi vermek için isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuştu. Daha önce Ulusal Güvenlik Konseyi ABD’nin “Moskova’da planlanan bir terör saldırısı hakkında” bilgi aktardığını kabul etmiş, ancak Crocus binasının olası hedef olarak bildirildiğini söylememişti.
Bir Kremlin sözcüsü Washington Post’un Crocus City Hall uyarısıyla ilgili sorularına yanıt vermedi. Ancak Rusya Dış İstihbarat Servisi Başkanı Sergey Narışkin Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada devlete ait Interfax haber ajansına göre ABD’nin paylaştığı bilgilerin “çok genel olduğunu ve bu korkunç suçu işleyenleri tam olarak tespit etmeye olanak sağlamadığını” ifade etti.
Narışkin ABD’nin istihbaratına yanıt olarak Rusya’nın olası bir saldırıyı “önlemek için uygun önlemleri aldığını” söyledi. Ancak katliam mahallinden gelen video silahlı saldırganların kayda değer bir direnişle karşılaşmadığını gösteriyor. Rus medyası özel polis birimlerinin çatışmadan bir saat sonra geldiğini ve binaya girmeden önce 30 dakikadan fazla beklediğini, bu sırada saldırganların çoktan kaçmış olduğunu bildirdi.
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev de Putin ve Narışkin’in açıklamalarına paralel olarak Crocus City Hall Konser Salonu’na yapılan terör saldırısının izlerinin ABD tarafından kontrol edilen Kiev yönetiminin başında olduğu Ukrayna özel servislerine uzandığını öne sürdü. Patruşev IŞİD, El Kaide ve diğer radikal İslamcı terör örgütlerinin de Washington tarafından oluşturulduğunu savundu.
Yetkililer ve uzmanlar Washington’un “uyarma görevi” olarak bilinen politika kapsamında yabancı ülkelerle olası terör saldırıları hakkında rutin olarak bilgi paylaştığını, ancak bir düşmana belirli hedefler hakkında bilgi vermenin alışılmadık bir durum olduğunu söyledi. Bunu yapmak ABD’nin istihbaratı nasıl elde ettiğini ifşa etme riski doğurur ve gizli gözetleme faaliyetlerini riske atabilir.
Ancak konser salonuna yönelik saldırıya işaret eden bilgiler Rusya’daki Amerikalılar için potansiyel bir tehlikeye de işaret ediyordu. 8 Mart’ta ABD Büyükelçiliği “aşırılık yanlılarının konserler dahil Moskova’daki büyük toplantıları hedef almayı planladıklarına dair haberleri izlediğini” kamuoyuna duyurmuş ve ABD vatandaşlarına “kalabalık bölgelerden kaçınmalarını” tavsiye etmişti.
Konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere göre ABD elindeki bilgileri bu kamuoyu uyarısından bir gün önce Rusya ile paylaştı. Narışkin “ABD istihbarat kurumlarının” bilgileri Rusya’nın devlet güvenlik servisi FSB’ye verdiğini söyledi.
Uyarma görevi politikası kapsamında ABD yakın zamanda terörizmle ilgili bilgileri bir başka düşmanıyla daha paylaşmıştı: İran. Ocak ayında ABD’li yetkililer IŞİD’in İran’da saldırılar düzenlemeyi planladığı konusunda uyarıda bulunmuş, ABD’li yetkililere göre bu istihbarat İranlı yetkililerin Kirman kentinde en az 95 kişinin ölümüne neden olan intihar saldırılarını engellemelerine yardımcı olabilecek kadar spesifikti. İran’ın çoğunluğu Şii olan Müslüman nüfusunu dinden çıkmış olarak gören IŞİD, 2020 yılında Irak’ta bir ABD insansız hava aracı (İHA) saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani’nin ölümünün dördüncü yıldönümünü anmak üzere toplanan binlerce kişiye saldırmıştı.
Crocus binasındaki etkin güvenlik eksikliğine rağmen Rus hükümetinin en azından başlangıçta Washington’un uyarısını ciddiye aldığına dair işaretler var – bir ABD yetkilisine göre IŞİD’in bir sinagoga saldırmayı planladığına dair bilgiler de mevcut. Moskova bu bilgiyi aldıktan bir gün sonra FSB başkentte bir sinagoga IŞİD saldırısını önlediğini duyurmuştu.
Saldırı gecesi konser salonunun vestiyerinde çalışan 15 yaşındaki Islam Halilov Crocus personeline 7 Mart’taki kamuoyu uyarısından kısa süre sonra terör saldırısı ihtimalinden bahsedildiğini söyledi. Halilov tanınmış Rus spor gazetecisi Dmitri Yegorov ile yaptığı ve YouTube’da yayınlanan röportajda “Terörist saldırılar olabileceği konusunda uyarıldık ve ne yapmamız, insanları nereye götürmemiz gerektiği konusunda talimat aldık” dedi. Halilov alanda eğitimli köpekler dahil daha sıkı güvenlik kontrolleri yapıldığını aktardı.
İlk uyarıdan sonra güvenliğin neden arttırılmadığı ve sürdürülmediği ise belirsizliğini koruyor. Bazı ABD’li yetkililerin tahminlerine göre 7 Mart’tan sonraki günlerde saldırı olmadığını gören Rus güvenlik birimleri ABD’nin verdiği bilgilerin yanlış olduğunu düşünmüş ve gardını düşürmüş olabilir.
Putin 19 Mart’ta üst düzey FSB yetkilileriyle yaptığı bir toplantıda “bir dizi resmi Batılı yapıdan” gelen terör uyarılarını alenen alaya almıştı. Kremlin’in resmi açıklamasına göre Putin “Bunların farkındasınız, bu nedenle bu noktada ayrıntılara girmeyeceğim” demişti.
Rus yetkililerin Crocus saldırısı şüphelilerini yakalamasının ardından Putin ve diğer üst düzey liderler bu kişileri Kiev’in kiraladığını ve Ukrayna’ya kaçmaları için plan yaptığını iddia etmiş, ABD’li ve Ukraynalı yetkililer ise iddiayı reddetmişti.