The Guardian 21. yüzyılın en iyi 100 kitabı: 82’si Türkçede, açıklamalı tam liste

19 Eylül 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

The Guardian gazetesi 2019'da yaptığı büyük soruşturmada 2000 sonrası yayımlanan en iyi 100 kitabı seçmişti. Listeyi inceledik; Türkçeye çevrilen 82 kitabı belirleyip konularıyla birlikte sıraladık. Listede YKY'den dokuz, Everest'ten altı kitap var.

Persepolis
Marjane Satrapi
Çevirmen: Elif Çelik
Panama Yayınları, 2021
çizgi roman, 352 sayfa.
Dünya çapında yankı uyandıran, animasyon filme uyarlanan ve pek çok ödül kazanan ‘Persepolis’te İran’daki devrimin ülkeye ve insanlarına yaşattıkları, küçük bir kızın yetişkinliğe giden yolda deneyimledikleriyle iç içe geçiyor.
Şah rejiminin düşürülmesi, İslam Devrimi’nin zaferi ve İran-Irak savaşının yıkıcı etkileri altında yaşama tutunmaya çalışan bir halk resmediliyor ‘Persepolis’te. Siyasi baskının, radikal dinciliğin ve savaşın nelere mal olabileceği, sevincin ve gözyaşının birbirine karıştığı hikâyelerle anlatılıyor.
Hem bir dönemi anlatan hem de zamanın çok ötesine giden bir çizgi roman.

Gece Bekçileri – Disk Dünya 29
Terry Pratchett
Çizer: Paul Kidby
Çeviren: Niran Elçi
Delidolu Yayınları, 2022
roman, 424 sayfa.
Hayali evrenlerin büyük yaratıcısı Sör Terry Pratchett’ın 41 kitaplık benzersiz serisi ‘Diskdünya’nın 29’uncu kitabı ‘Gece Bekçileri’, kadim kent Ankh-Morpork’un geçmişini, şimdisini ama hepsinden ötesi geleceğini tehdit eden cani bir katilin ensesinde, devrimci bir zamansal paradoks hikayesi anlatıyor.
Dünya çapında 100 milyonun üzerinde satan külliyatın en karanlık serüvenlerinden biri olarak anılabilecek roman, ‘Bekçiler’ alt serisinin de altıncı halkası.
Pratchett, devrimler tarihine saygı duruşunda bulunduğu satırlarında, sürekli tekerrür eden tarihî olguları derinlemesine irdeliyor, devrimlerin gerekliliği, gerçekliği ve kalıcılığı üstüne zihnimizi soru işaretleriyle dolduruyor.

Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın?
Jeanette Winterson
Çeviren: Püren Özgören
Kafka Kitap, 2024
roman, 216 sayfa.
Jeanette Winterson, ‘Tek Meyve Portakal Değildir’ adlı eserinin ardına gizlenmiş sarsıcı, kalp kıran gerçekleri tek tek anlatıyor bu kitapta.
O, evlat edinilmiş bir çocuktu. Çatısı altına girdiği evi daima yadırgadığı gibi ‘Bayan Winterson’ adıyla çağırdığı kadının annelik güdülerine de şüpheyle yaklaştı. Öyle ki, bir okul etkinliğinde onu yanında görüp “Bu annen mi?” diyenlere “Genellikle…” cevabını verebiliyordu ancak. Hayatın sırrını Kutsal Kitap’ın sayfaları arasında arayan kadına mutlu olmak istediğini söylediğindeyse, “Normal olmak varken niye mutlu olasın ki?” yanıtını almıştı.
Bayan Winterson, Jeanette’ın olduğu ve olmak istediği her şeyin zıddıydı. Ancak Jeanette yine de onu sevdi ve hep çocuk kaldı. Bu durumu en iyi izah eden de yine onun sözleri: “Anne bizim ilk gönül maceramızdır. Onun kolları. Onun gözleri. Göğsü. Bedeni. Ve daha sonra ondan nefret edersek, bu öfkeyi kendimizle birlikte diğer sevgililerimize taşırız. Ve eğer onu kaybedersek, bir daha nerede buluruz? Dünyada hiç ilgilenilmemiş, bu yüzden de bir türlü büyüyememiş bu kadar çok çocuk olduğu için üzgünüm. Yaşlanıyorlar ama büyümüyorlar. Bunun için sevgi gerek. Şanslıysan, sevgiyi daha sonra bulursun. Şanslıysan, sevginin suratına yumruğu yapıştırmazsın.”

Antilop ve Flurya
Margaret Atwood
Çeviren: Dost Körpe
Doğan Kitap, 2018
roman, 424 sayfa.
‘Damızlık Kızın Öyküsü’yle tanınan Margaret Atwood’dan etkileyici bir distopya…
Sağ kalan son insan Kar Adamı’nın ayakta kalabilmek için mücadele ederken bir yandan da yok olan insanlığa yaktığı ağıttır ‘Antilop ve Flurya’.
Dünyada doğal kaynaklar tükenirken büyük şirketlerin tek derdi insanları aptallaştırarak sentetik yaşamın ‘daha iyi’ olduğuna inandırmak ve kasalarını doldurmaktır. Şirketlere ait Sitelerde yaşayanlar olan biteni izler ve Site Yöneticilerine korkuyla itaat ederler. Zaten düşünmelerine gerek yoktur, eğlenmeleri için malzeme hazırdır: İnternetten canlı canlı izlenen cinayetler, intiharı bir şova dönüştürmeyi vaat eden web siteleri, çocuk ve hayvan pornoları…
Hâlâ düşünebilen ve isyan edebilenler ise Avam Diyarı’ndadır ve şiddetle cezalandırılırlar. İnfazları da Sitelerde yaşayanlara internetten izletilir. Flurya ve Jimmy’nin, ilk gençliklerinde izlediği çocuk pornosunda gördükleri Antilop, hayatlarına girdiğinde üçü de geri dönülmez bir yola çıkarlar…

Brooklyn
Colm Toibin
Çeviren: İrem Sağlamer
Everest Yayınları, 2023 (2. baskı)
roman, 280 sayfa.
Yayımlandığı yıl birçok eleştirmenin ‘yılın kitapları’ seçkisine dahil ettiği ‘Brooklyn’, Costa Roman Ödülü’nü kazandı ve 2015 yılında John Cowley tarafından filme çekildi.
50’lerin İrlanda’sının bir taşra kasabasında, birçok genç kız gibi Eilis Lacey için de imkânlar kısıtlıdır. Ablası ona Amerika’ya göç etme imkânı yarattığında, Eilis ailesini, arkadaşlarını ve geçmişini ardında bırakarak gitmesi gerektiğini hisseder.
Brooklyn’de kalabalık bir evde oda tutan Eilis, katlandığı fedakârlığın yavaş yavaş farkına varır. Evinden uzakta, sıla hasreti içindeki genç kadın, yılmak yerine her gün adım adım yeni hayatına alışır, arkadaşlıklar kurar, kendine bir gelecek yaratır. Gelgelelim İrlanda’dan gelen bir haberle hayatı alt üst olacak, sorumlulukları ile arzuları arasında neredeyse trajik boyutta bir ikilem yaşayacaktır.
“Öyle ustalıklı bir roman ki hayatınız boyunca aklınızdan çıkmayacak.”
Ali Smith, TLS Yılın Kitapları Seçkisi

 

Küçük Ada
Andrea Levy
Çevirmen: Emre Ağanoğlu
Turkuvaz Kitap, 2007
roman, 495 sayfa.
‘Küçük Ada’, İngiltere’nin değişmeye başladığı bir dönemi inceliyor. Zarafetle yazılmış bu ödüllü romanda Andrea Levy imparatorluk, önyargı, savaş ve aşk gibi ağır konuları zevkle ve coşkuyla ele alıyor.
Yıl. 1948. İngiltere İkinci Dünya Savaşı’nın yaralarını sararken 21 Nevern Street’te karmaşa yeni başlamıştır.
Queenie Bligh’in komşuları, kadının Jamaikalı kiracıları evine kabul etmesini onaylamazlar, ama Queenie’nin kocası Bernard savaştan dönmediğinden kadının yapacak başka bir şeyi yoktur.
Gilbert Joseph, Hitler’e karşı savaşmak için RAF’e katılan birkaç bin Jamaikalı erkekten biridir. Sivil olarak döndüğü İngiltere’de kendini çok arklı bir muamele karşısında bulur. Gilbert’in karısı Hortense da uzun yıllar boyunca Jamaika’yı terk etmenin, İngiltere’de yeni bir hayata başlamanın özlemi içinde yaşamıştır. Ama kocasının yanına gittiğinde Londra’nın dökük, eskimiş ve hayallerinden fersah fersah uzakta bir şehir olduğunu görünce afallar. Gilbert bile artık bir zamanlar tanıdığı adam değildir.

 

Kadın ve İktidar – Bir Manifesto (Ciltli)
Mary Beard
Çevirmen: İrem Sağlamer
Pegasus Yayınları, 2018
sosyoloji, 128 sayfa.
Mary Beard bu cesur kitabında sık sık kendisi de dâhil dünyadaki bütün kadınlara dil uzatan ve onları küçük düşürmeye çalışan kadın düşmanlarına ve internet saldırganlarına sesleniyor. Kadın düşmanlığının izlerini antik köklerine kadar takip ederek cinsiyet
tuzaklarını ve zamanın başlangıcından beri güçlü kadınlara yapılan haksızlıkları inceliyor.
Homeros’un Odysseia’sına kadar uzanarak kadınların günlük yaşamda liderlik rollerinden uzak tutulduğuna, topluluklara hitap etme hakkının erkeklerin tekelinde olduğuna dikkat çekiyor. Medusa’dan dili kesilen Philomela’ya, Hillary Clinton’dan yerine oturması söylenen Elizabeth Warren’a kadar örneklerle Beard, kadınların iktidarla ilişkisine dair kültürel varsayımlarımız ile güçlü kadınların erkek şablonuna uymayı reddetmesi gereken bütün kadınlar için önemli birer örnek teşkil etmeleri arasında aydınlatıcı paralellikler yakalıyor.
Sosyal medyada karşılaştığı cinsiyetçi saldırılardan yola çıkan yazar hepimize şu soruları soruyor: Eğer kadınların, iktidar yapılarına dâhil oldukları düşünülmüyorsa, yeniden tanımlamamız gereken şey iktidar değil midir? Ve bunun için daha kaç asır beklememiz gerekiyor?

Etobur-Otobur İkilemi
Michael Pollan
Çevirmen: İlke Önelge
Pegasus Yayınları, 2009
512 sayfa.
“Eğer yemek yiyorsanız, bu kitabı mutlaka okumalısınız.” Newsday
Bu akşam yemekte ne yiyelim? Böylesi basit bir sorunun bile oldukça karmaşık cevapları olabilir. Ateşin bulunmasından beri insanoğlunun karşı karşıya kaldığı bir soru bu.
Michael Pollan, üç yılı aşkın bir süre çok satanlar listesinde yer alan devrim niteliğindeki kitabında bu sorunun yanıtını veriyor.
‘Etobur – Otobur İkilemi’ kitabı, dünyanın karşı karşıya olduğu politikaları, tehlikeleri ve hazları değiştirmenin bir yolunu derin sürprizlerle sunmaktadır. Pollan’ın bulguları tabağına koydukları yiyecekleri özen gösteren herkes için şaşırtıcı olacaktır.
“Birinci sınıf… Tutku dolu bir yolculuk… Pollan doğa biliminin ender bulunan zarif yazarlarından biri. Bu, onun yazmak için doğduğu kitaptır.”
Newsweek

Yeraltı Diyarı – Bir Derin Zaman Seyahati
Robert Macfarlane
Çeviren: Fatih Yiğitler
Tellekt Kitap, 2021
472 sayfa.
Robert Macfarlane, hem yerin hem de zihnin yüzeyinin altındaki dünyayla ilişkimizde olağanüstü bir yolculuğa çıkarıyor bizleri: ‘Derin zaman’ın baş döndürücü genişliğinde seyahat ederek evrenin doğuşundan insanlık sonrası bir geleceğe, Norveç deniz mağaralarının tarih öncesi sanatından Grönland’ın mavi derinliklerine doğru ilerliyor; Tunç Çağı mezar höyüklerinden Paris’in altındaki katakomp labirentine uzanıyor; ağaçların iletişim kurduğu yeraltı mantar ağlarından nükleer atıkların 100.000 yıl boyunca depolanacağı derin bir ‘saklama yeri’ne doğru yol alıyoruz.
Bu yolculuğun sonunda yani ‘şimdiki zaman’da ise şu soru çınlıyor kulaklarımızda: “Bizler, gelecekteki dünyanın iyi ataları mıyız?”
‘Yeraltı Diyarı’ yerin altında aslında bambaşka bir dünya olduğu hissini yaşatan sıcak, masalsı ve tekinsiz bir keşif anlatısı.

Kavalier ve Clay’in Akıl Almaz Maceraları
Michael Chabon
Çeviren: Mehmet Harmancı
Everest Yayınları, 2003
726 sayfa.
Michael Chabon’a 2001’de Pulitzer Ödülü kazandıran ‘Kavalier & Clay’, savaşı, sanatı ve yaşamı tarihin sürprizlerle dolu dönemeçlerinde harmanlayan nefes kesici bir roman. Kavalier ile Clay’in akıllara durgunluk veren serüvenlerini okurken, İkinci Dünya Savaşı’nın fırsatlar ülkesinden görünüşünü, o yıllarda New York’ta bulunan Yahudilerin sosyal konumlarını, romanın akıcı kurgusu içinde, bir film tadında izleyeceksiniz.
İkinci Dünya Savaşı’nın arifesinde Yahudiler için Avrupa’da hayat iyice zorlaşmıştır. Prag’ta yaşayan Kavalier ailesi tüm servetini, en büyük oğullarını Amerika’ya göndermek için harcar. Maceralı bir yolculuktan sonra bir gece Joe Kavalier, kuzeni Sammy Clay’ın Brooklyn’deki evine ulaşır.İllüzyonun büyüsüyle sarmalanmış ressam Joe, çizgi roman dünyasına âşık Sam’le çizginin ve öykünün olağanüstü bileşiminde önce yakın dost, sonra da ortak olurlar. Birlikte Nazi zulmüne karşı savaşan Kurtaran’ı yaratırlar. Bütün hayallerini bu çizgi roman karakterinin sonsuz gücüyle gerçekleştirirler. Geçirdiği çocuk felcinden miras zayıf bacaklarıyla değil, Kurtaran’ın kaslarıyla koşar Sam Clay; Kavalier ailesini Nazilerin elinden, Kurtaran kılığına girmiş Joe kurtarır.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.