Leclerc’den rica: Evime gelmeyin
Formula 1'de Max Verstappen, RB 19'uyla beraber 2023 sezonunu domine etti ve bitime haftalar kala şampiyonluğa uzandı. Peki 19 yarış zaferiyle çıtayı ulaşılması güç seviyeye çeken Hollandalı ve Red Bull'un dominasyonu ne zaman bitecek?
Emre Avcı
Formula 1 2023 sezonu Max Verstappen’in Abu Dhabi’deki zaferiyle tamamlandı. Ancak Verstappen bu sezon galibiyetlerden ziyade rekorlarla ilgilendi. Bu sezon kırdığı birçok rekorun arasında şüphesiz en dikkat çekeni 10 yarış art arda kazanarak F1 tarihinde yakalanan en uzun seriye imza atmasıydı. Seriyi bitiren Singapur GP, Red Bull’un doğru ayarları tutturamadığı yerdi ki oraya da iyi hazırlanabilseler yine rahat bir Verstappen galibiyeti izleyebilirdik. Rekor da böylece 18 yarışa çıkabilirdi.
Her yarış gününde seyirciye Hollanda Milli Marşı dinleten Max doğuştan yetenekli. Aracını çok yönlü kullanabiliyor, araç üzerindeki eksik veya rahatsız olduğu yanları anlayıp takımına doğru geri bildirimleri veriyor. Bu sorunları çözen ekibin başında ise kendi alanında en az Max kadar başarılı bir isim var: Adrian Newey…
Havacılık ve uzay bilimi üzerine yüksek lisans yapan Newey, F1’e geri dönen yer etkili otomobiller çağının en etkili ismi. 2022 senesinde yeni çağa geçilirken şampiyon bir araç üretti. 2023 senesinde ise ortaya adeta bir canavar çıkarttı. Bu sezon 22 yarışın 21’ini kazanan RB19, Formula 1 tarihine dominasyonun ne anlama geldiğini tam manasıyla göstermiş oldu.
Dominasyonlar F1’in her zaman bir parçasıydı aslında. 1988 McLaren Honda, 2004 Ferrari ve 2016 Mercedes akla ilk gelen örnekler. Ancak bu sezonlar kendini bir nebze de olsa izletebiliyordu. Çünkü işin içinde yeni yarış galipleri ve takım içi çatışmalar oluyordu. Verstappen’in gerçekliğinde ise bunlara yer yok. Araç üstünlüğü ve pilot kusursuzluğu ile birleşen bu performans ile seyirci gridi dizmeye ilk sıraya bakmadan başlıyor.
Bu dominasyon hissiyatına azaltıcı bir etken ararken bunu kimin yarattığına bakmamız gerek. Eğer iki pilotunuz da şampiyon olabilecek kabiliyette ise harika bir sezon izleyebilirsiniz. Örneğin 2016 sezonunda Nico Rosberg ve Lewis Hamilton arasında yaşananlar Mercedes hükmünde geçen sezonu heyecanla takip edilebilir kılmıştı. Bu sezonki Red Bull buna örnek değil. Çünkü Verstappen, takım arkadaşı Sergio Perez’i bir çömez gibi gösteriyor.
Regülasyonlar F1’e uğradığında kirli pistleri temizleyen bir yağmur gibi oluyor, alışılagelmişe nokta koyuyor bir bakıma. Bundan önceki üç temel yönetmelik değişikliğinde sırasıyla V8 – Red Bull – Vettel, Turbo Hibrit – Mercedes – Hamilton ve günümüzdeki Yer Etkisi – Red Bull – Verstappen bileşimleri önümüze çıkıyor. Her birinin bitişi farklı hikayelere yol açtı. Fakat bazen 2021 gibi efsanevi hikayeler de bu çağlar içinde yazılabiliyor.
2026 senesi ise yeni regülasyonlar ve takımlarla şampiyonada yeni bir sayfa açacak. Sayfanın en tepesinden Verstappen isminin silinebileceği düşünülse de unutulan bir şey var. 2024 araçları için geçerli olacak kurallar 2026 öncesi için son geliştirmeleri kapsıyor. Yani 2024 yılı itibarıyla gelecek araçlar 2025 yılında da aramızda olmaya bir nevi devam edecek. Çünkü 2025’te takımlar bu kez 2026’ya odaklanacak. Araçlar küçülmeye ve hafiflemeye başlayacak. Önümüzdeki sene takımlar için tam da bu yüzden 2026’dan daha önemli.
Sezonun genel gidişatında Mercedes ve McLaren yükseliş içerisindeydi. Hatta McLaren’in elindeki pilot ikilisi de belki gridin en iyi tandemi ve sezon içerisinde Red Bull’dan daha fazla puan topladıkları haftalar bile oldu. Ellerinde Lando Norris ve Oscar Piastri gibi iki genç yetenek var. Gelecek sezon Piastri’ye daha fazla dikkat etmek gerekiyor çünkü karşılaştığı zorluklara çok iyi çözümler getirebilen bir pilot. Eğer gelecek sene McLaren aracını geliştirirse Norris-Piastri ikilisi zirveye ortak olabilir ve Turuncular’ı eski günlerine döndürebilecek adımların ilkini atabilir.
Mercedes’te ise iki İngiliz, veliaht krallığı almak için yarışacak. Hamilton 2021’den beri yarış kazanamamasına rağmen keskinliğinden ödün vermediğini her yarış yeniden kanıtlıyor. Ama takım arkadaşı George Russell da ondan pek geri kalmıyor. Bu iki bilenmiş pilotun Katar’daki teması her şartta ellerinden geleni yapacaklarını gösterdi. Araçtan yana ortak şikayetleri bulunan İngilizleri biraz olsun takım patronları rahatlattı. Toto Wolff, Mercedes’in bu seneki aracı W14’ü bir türlü anlayamadıklarını, 2024’te yepyeni bir konseptleri olacağını söyledi. Eğer yeni araç bir önceki side pod’suz konsept gibi olmayacaksa Mercedes belki de yeniden zirveye ortak olabilir.
Ferrari ise lastik aşınma problemini 2022’den beri çözemiyor ama en azından strateji hatalarını bir nebze düzeltti gibi. Ravin Jain’in yönetiminde artık eskisi kadar kötü hamleler yapmıyorlar. Şahlanan Atlar’ın sezona iyi bir araçla başlayacağının sinyallerini görsek de devamında gelişimi sürdürebilmeleri şüpheli. 2017, 2018 ve 2022’ye de Ferrari iyi başlamış, sonrasında aracı doğru güncelleyemediği için geriye düşmüştü.
Pilotlar tarafındaysa Charles Leclerc, sezon boyunca puan tablosunda Carlos Sainz’ın gerisinde oyalanmıştı. Ancak Abu Dhabi’yle beraber takım arkadaşını üst üste ikinci sezonda da geçmeyi başardı. Tifosilerin birinci pilotunun Leclerc olmasına şaşırmamak gerek. Monakolu pilotun tek tur hızı ve pist uyumu çok iyi fakat yaptığı basit hatalar sebebiyle Verstappen’in gölgesinden bir türlü çıkamıyor. Sainz ise işine odaklı iyi bir pilot. Limitlerini aşmasa da zorluyor. Oldukça zeki ve bunu bu yıl Singapur GP’sinin son turlarında net şekilde izledik. Zeki pilotlar kendilerine yakın IQ’ya sahip bir takımla birleştiğinde genellikle başarı gelir. Ama bu Ferrari için biraz zaman alacak gibi.
Aston Martin ise bu yılki hızlı başlangıcını gelecek sezona taşıyamayabilir. Sezon içerisinde getirilen güncellemeler bir türlü etkili olmadı. Fernando Alonso gibi üstün yetenekli bir pilot yavaş aracınızı elbette birkaç adım ileriye taşıyabilir. Ancak ikinci pilotunuzun da görevlerini yapmasını şart koşmalısınız. Alonso’nun yanında daha kötü durmak normal olsa da Lance Stroll bu sezon en basit beklentileri bile karşılayamayarak F1’e ait olmadığını kanıtladı. Abu Dhabi’deki ilk antrenman seansında çaylak Felipe Drugovich’in bile gerisinde kalan Stroll için işler tamamen rayından çıktı. Aston Martin’in yeni sezonda Drugovich’e bir şans tanıması artık kaçınılmaz.
Gridin geri kalan kısmında Alpine aldığı yatırımlarla göze çarpıyor. Ünlü sporcuların Alpine’den hisse alması reklam açısından iyi ancak performanslarına ne gibi bir etki edeceği meçhul. 2026’da Audi F1’e adım atacak ama hızlı bir giriş yapamayacaklarını, önce işlerin nasıl işlediğini öğreneceklerini bizzat kendileri söylüyor. Alfa Romeo ve Alpha Tauri isim değiştirecek. Red Bull’un eski aracını kullanacak olan Alpha Tauri bizlere bir önceki yılın Mercedes’ini kopyalayan 2020 Racing Point’ini izletebilir. Öte yandan Yuki Tsunoda ve Daniel Ricciardo ikilisinin ortak hedefi Red Bull koltuğu ve koltuklardan biri sallantıda.
Yeni sezon, yeni umutlar demek. Red Bull gerçekten çok kuvvetli, keza Verstappen de. Kendisi F1’e gelmiş en büyük yetenek olabilir ve arkasında da en az onun kadar mahir ve sadık bir takım var. Onları durdurmak çok zor fakat olanaksız değil. Doğru hamlelerle daha az bütçeli takımlar burada şampiyon olmayı başardı. Kısacası, F1’de her şey mümkün. Ancak şunu da unutmamak gerek; “Kral’a ateş edecekseniz, öldüğünden emin olmalısınız.”