Büyümek için en doğru zaman olabilir mi?

Yarını büyütmek, daha verimli ve bağlı çalışmak, ufukta ışık gören ilk şirket olmak için tam zamanı. Olumsuz, hayal kurmayan, sadece küçülmeyi konuşan dil ve kültürden; çalışanına güvenen ve bunu belli eden, onlardan destek isteyen, ortak çözüm için onları oyuna katan yönetici dönemine geçiş zamanı.

22 Eylül 2025
Ortak düşünen, üreten, eyleme geçen, bilgiyi kullanan, doğayı ve toplumu merkeze alan, her canlıyı kapsayan, teknoloji ve insan zekâsını birleştiren çözümler üretmek ve bu iyi işleri büyütmek için çok doğru zaman. Hatta “tam zamanı” şimdi.

Bu kadar belirsizlik ortamında ve öngörülemeyen, “olmaz” denilen her şeyin olabildiği bir dönemde ‘başlık’ fazla iddialı oldu sanırım. Evde, işte, okulda her yerde daha dikkatli adımlar atıyoruz, kaygılarımız artıyor. Yarını görmekte zorlandığımız bir ortamda, 2-5 yıllık orta-uzun vadeli planları dürbünle bile görmemiz imkânsızlaştı. Oysa en sevdiğimiz işler ve konular; yenilik, inovasyon ve büyüme işleri. Yeni fikir, iş ve projeler bulmak, hayata geçirmek, daha büyük işler için altyapı ve kaynak yaratmak… Mutlaka sonunda yarattığı bir katma değerle birlikte.

Peki, yeni hayat reçetemiz için zaman geldi mi?

Başka türlü büyümek mümkün mü?

Büyüme illa hacim, ciro, kâr veya pazar payı olmak zorunda mı? Sadece rakam mı yani?

Yeni işler, yeni fikirler bu kadar riskli iken; kendimizi, işimizi ve takımımızı başka ne yaparak büyütürüz?

Son günlerde şirketler benden ‘büyüme kafası’ ile ilgili görüş veya konuşmalar istiyorlar.  Evet çok doğru zamanlama, büyüme sadece rakamla olmaz.  Büyüme için gelişmek, değişmek, yarına hazır olmak da büyüme kafası tarifi içinde. Durgunlukta veya tıkanıklıkta da büyümek, gelişmek mümkün.

Başka türlü büyümenin örneklerini hepimiz yaşadık. Bu bazen teknolojiyi daha iyi kullanmak, bazende bir girişimle kol kola yeni işlere girmek, bazen de kaynaklarımızı daha verimli kullanmak için yeni fikirleri hayata geçirmekle oldu. Büyüme bazen yeni pazarlara açılmak değil, bulunduğun yerde “farklı bakmak”la mümkün oluyor.

Kendimize yatırım, en büyük büyüme. Tam da kendimize yatırım yapma zamanı olabilir. Varlıklarımızı büyütmek, becerilerimizi geliştirmek, varsa limitlerimizi ve sınırlarımızı ortadan kaldırmak için kolları sıvamak… “Yapamam, benden olmaz, benden daha iyileri vardır” fikirlerini kafamızdan kovup; “Olur benden, benden iyisi varsa buyursun. Hımm, bir de şu işe bakayım… Bu işin uzmanı Hasan Abi ile Linkedin’den yazışayım, bir kahve içeyim” demek için en güzel zaman.

Kendimize yaptığımız yatırımlar, işimize de katkı sağlayacak. Bugün yeni bir yazılım öğrenmek, bir yabancı dil geliştirmek ya da sadece farklı sektörlerden insanlarla tanışmak… Hepsi bizi hem işimizde hem de özel hayatımızda büyütecek. Ortak akıl büyütür Hele bu işi bir de takıma uygulamaya kalkarsak süper. Takımdaki farklı kafa ve yetenekteki insanlarla bu karamsar havada büyümek… Rakam için olmasa da bazen çalışma ortamında, bazen de bir sosyal sorumluluk işinde büyümek mümkün.

Moskova’da çalışırken arkadaşlardan birinden bir öneri geldi. Takımlar kendi içinde “herkesin en iyi bildiği konuyu” anlattığı mini buluşmalar düzenledi. Çalışanlar birbirlerinden öğrendi, moral buldu, yeni beceriler geliştirdi. İşte o buluşmalardan çıkan 2 iş fikri, şirketin kaderini değiştirdi. Yeni işler ve projeler için bütçe almak mümkün olmasa bile, parasız yapılacak bir çok değişim var. Karanlıkta ışık bulmak gibi.

Bildiğin, gördüğün hem işte hem sosyal hayatta bir soru var: hangi meseleyi çözeceğiz? Çözülmek için harekete geçmemizi bekleyen o kadar çok dert var ki. Yaratacağımız ortak akılla, kolektif bilgiyle en ufaktan başlayıp adım adım gidelim. Önce apartman ve mahalleden başlayıp, sonra ülke ve globaldeki benzer sorunları çözmeye talip olalım. Bundan daha iyi büyüme olur mu? İşte bu işler ve adımlar, daha parlak günlerde ne kadar çok işimize yarayacak.

Yaşadığımızdan daha iyisini yaşamak, bize bırakılandan daha iyisini gençlere ve çocuklara bırakmak ve örnek olmak için daha fazla bekleyemeyiz. Ortak düşünen, üreten, eyleme geçen, bilgiyi kullanan, doğayı ve toplumu merkeze alan, her canlıyı kapsayan, teknoloji ve insan zekâsını birleştiren çözümler üretmek ve bu iyi işleri büyütmek için çok doğru zaman. Hatta “tam zamanı” şimdi.

Yarını büyütmek, daha verimli ve bağlı çalışmak, kenetlenmek ve zoru atlatmak, ufukta ışık gören ilk şirket olmak için tam zamanı. Olumsuz, hayal kurmayan, sadece küçülme ve azalmayı konuşan bir dil ve kültürden; her çalışanına güvenen ve bunu belli eden, onlardan destek isteyen, ortak çözümler için onları oyuna katan yönetici dönemine geçiş zamanı. Yani yarın büyümek için bugün hazırlık ve tek yumruk dönemi. Kendimizi, işimizi büyütelim, yarını büyütelim.

Yaşamak istediğimiz bir yarın için üretelim.

Tam zamanı!

Tuğrul Ağırbaş Kimdir?

30 yılı aşkın süre ile Türkiye, Rusya ve CIS ülkelerinde FMCG alanında değişik görevler alan Tuğrul Ağırbaş, son 20 yıldır Efes’in global marka olma, satınalma ve birleşme projeleri ve yeni pazarlara giriş işlerini yürüten ekipte, büyüme odaklı projelere liderlik yapmıştır.

Pertevniyal Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Tuğrul Ağırbaş öğrenim hayatı boyunca Kapalıçarşı’da değişik alanlarda çalışarak, ticareti ve tüketici davranışlarını öğrenme şansına sahip oldu.

İş hayatına 1990 yılına Anadolu Efes’te Pazarlama uzmanı olarak başlayan Ağırbaş, sırasıyla Proje Geliştirme, Satış ve Pazarlama’da görev aldıktan sonra, son olarak da değişik ülkelerde 16 yıl boyunca Genel Müdürlük görevlerini sürdürdü.

Anadolu Efes’in Rusya operayonunu 10 yıl boyunca yönetti ve dünyanın en büyük bira pazarlarından biri olan Rusya’da satınalma ve birleşmelerle firma pazar payını ikinciliğe taşıyan ekibe liderlik yaptı. Türkiye,Rusya ve çalıştığı diğer ülkelerde büyüme odağıyla çok sayıda yeniliği ve markayı tüketicisiyle buluşturdu.

Efes Türkiye Genel Müdürlük görevini yürüttüğü dönemde ise, marka ve kurumun topluma katkısını büyütme amaçlı, pazarı büyütmeye yönelik, bira kültürü oluşturma ve inovasyon, kültür, sanat, turizm ve spor alanında çok sayıda projeye öncülük etmiş ve tüm paydaşlara katkı sağlayan stratejileri hayata geçirmiştir.

İnovasyon ve yeni ürünlerin hem hızını artırma hem de etkisini büyütme amaçlı, inovasyon ve kurum içi girişimcilik çalışmalarını yapılandırarak ve ekosistemdeki çok sayıda girişimle işbirliği kurarak, Efes’in Start-Up dostu şirket olması yönünde çalışmalara öncülük etmiştir.

Halen çalışmalarını yurtiçi ve yurtdışı şirket ve girişimlere danışmanlık ve üst düzey yöneticilere koçluk yaparak sürdürmekte olan Ağırbaş, Türkiye’de kurumsal şirketlerin, girişimci kurumlara dönüşmesi vizyonu ile 2018’de kurulan ‘ Girişimci Kurumlar Platformu’nun danışma kurulu üyesi ve başkanıdır.

2022 sonunda, ortağı Zeynep Kurmuş ile birlikte, 40+ yaş ve kurumsal deneyimi olanlar için, birikmiş deneyim ve tecrübelerin yeni işlere ve girişimlere dönüşmesini sağlayan, üretim ve paketleme kampı Genwise girişimini hayata geçirmiştir.

Köylerde, çocuktan başlayarak tüm topluma yayılacak yenilikçi bir eğitim anlayışını hayata geçirmek için 2016’da kurulan Köy Okulları Değişim Ağı- KODA’nın yönetim kurulunda görev almaktadır.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.