Beni eyleme geçiren  4 halka teorisi ve mıknatıslar  

Doğru insanlar seni iyi insanlarla tanıştırıyor. O tanıştığın insan bir başkasına, o da bir başkasına... Böyle böyle çoğalıyorsun, büyüyorsun, gelişiyorsun. Mıknatıs gibi birbirini çekiyorsun. Ve bir gün insanlar sana danışıyor, seni davet ediyor, seninle çalışmak istiyor.

13 Ekim 2025
Düşününce, bizler de mıknatıslardan çok farklı değiliz. Önce tanışıyoruz, sonra birbirimiz hakkında bir şeyler öğreniyoruz. Ve sonra... ya itiyoruz, ya çekiyoruz. Eskiden daha çok “itme” işindeydim. Faydasını anlamamıştım, sormamış, dinlememiştim.

Yeni şeyler denememek için ne çok bahane buluruz. Mesela benim kariyerimde, tek şirkette çalışmak için yarattığım bahane sayısı neredeyse sonsuz. Ama ilk üçünü hadi say deseniz, şunları söylerdim:

-İşi, süreci ezbere bilmek (konfor)

-En iyi bunu yaptığıma olan inancım (subjektiflik)

-Beni zorlayacak, farklı kafada insanların yanımda olmaması (tembellik)

Çocukken en çok şaşırdığım şeylerden biri mıknatıslar olmuştu. İki uçlarındaki farklı özellikler… Aynı kutuplar birbirini iterken, farklı kutuplar birbirini çekiyordu. Daha önce böyle bir şeyi hiç görmemiştim. Üstelik mıknatıslar sadece birbirini itip çekmekle kalmıyor, bir  metale yaklaştırdığında onuda “hüpp” diye kendine çekiyordu.

Düşününce, bizler de mıknatıslardan çok farklı değiliz. Önce tanışıyoruz, sonra birbirimiz hakkında bir şeyler öğreniyoruz. Ve sonra… ya itiyoruz, ya çekiyoruz. Eskiden daha çok “itme” işindeydim. Faydasını anlamamıştım, sormamış, dinlememiştim. Önyargıyla “hımm şu şuradandır, kesin yine iş konuşur, patronundan bahseder” dediğim o sohbetler… Ya da kültür-sanat veya bambaşka alanlarda uzman kişiler karşısında, yetersiz hissedeceğimi bildiğimden ufaktan uzaklaşmalar. Çünkü soracak, dinleyecek vaktim yok. Kurumsaldayız ya, ajandam hep full!

Sonra anladım ki, doğru insanlar seni iyi insanlarla tanıştırıyor. O tanıştığın insan bir başkasına, o da bir başkasına… Böyle böyle çoğalıyorsun, büyüyorsun, gelişiyorsun. Mıknatıs gibi birbirini çekiyorsun. Ve bir gün insanlar sana danışıyor, seni davet ediyor, seninle çalışmak istiyor. Ben bana öğreten, bana soru soran, dinleyen, ben sorduğumda yargılamadan dinleyen insanlara doğru adım atıyorum.

Ama aşağı çeken, her şeyi bilen, pozisyonuyla ya da çevresiyle övünen insanlar konuşmaya başlayınca — zıt kutuplar gibi — kendimi uzaklaştırıyorum. Artık tek başına bir şey olunmadığını çok iyi biliyorum. Bu yüzden kimi görsem, “topluluklar kurun, ya da var olanlara bir göz atın” diyorum. İyileri etrafınızda toplayın, mıknatıs gibi çekin. Farklı ya da benzer mesleklerden, fikirlerden, yaşlardan, milletlerden insanlarla bir arada olun.

Kendi etrafımda insan halkaları oluşturdum;

Yağmurun suya düştüğünde oluşturduğu halkaları düşünün.

İlk halka; Ayna

İşinizle, ailenizle, geleceğinizle sizi neredeyse siz kadar iyi tanıyan biri.

Hiç sansür koymadan her şeyi anlattığınız ve aynı açıklıkla sizinle paylaşan “karar ikiziniz”.

Bir mentor değil, bir koç değil; belki bir dost, belki kardeş.

Sonsuz güven ve karşılıklı saygı kuralı ile çalışan canlı bir dijital ikiz gibi.

İkinci halka; Kuş Yuvası

Her zaman güvenli ve sıcak.

Sizi koşulsuz seven ve düşünen, bazen sorgulayan ama hep yanınızda olan çekirdek halka, aileniz.

Üçüncü halka; Dostlar Meclisi

Hem sır hem fikir paylaşabileceğiniz, birlikte kahkaha atıp birlikte düşünebileceğiniz, sayısı beşi onu geçmeyen yakın dostlar.

Mutlu veya mutsuz olduğunuzda, hep cömert hep açık arkadaşlarınız.

Her zaman her konuda aynı fikirde olamadıklarınız.

Ama tartışma sonrası bile ‘hadi, görüşürüz’ diyerek ayrıldıklarınız.

Ertesi gün aradıklarınız.

Dördüncü halka; Bilgeler Korosu

Her biri farklı alanlarda yıllarını vermiş, hayatı sindirmiş, ego değil deneyim konuşan insanlar.

Sizden yaşça büyük de olabilir, genç de — ama özü itibariyle “bilge”.

Onlarla vakit geçirmek, ormanın içindeki temiz hava gibi. Nefes aldırır.

Ve işte o dört halka bir araya geldiğinde… Kendinizi artık durduramazsınız. Çünkü içinizdeki korku değil, merak konuşur. Kendinizi değil, potansiyelinizi izlemeye başlarsınız.

 

Tuğrul Ağırbaş Kimdir?

30 yılı aşkın süre ile Türkiye, Rusya ve CIS ülkelerinde FMCG alanında değişik görevler alan Tuğrul Ağırbaş, son 20 yıldır Efes’in global marka olma, satınalma ve birleşme projeleri ve yeni pazarlara giriş işlerini yürüten ekipte, büyüme odaklı projelere liderlik yapmıştır.

Pertevniyal Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Tuğrul Ağırbaş öğrenim hayatı boyunca Kapalıçarşı’da değişik alanlarda çalışarak, ticareti ve tüketici davranışlarını öğrenme şansına sahip oldu.

İş hayatına 1990 yılına Anadolu Efes’te Pazarlama uzmanı olarak başlayan Ağırbaş, sırasıyla Proje Geliştirme, Satış ve Pazarlama’da görev aldıktan sonra, son olarak da değişik ülkelerde 16 yıl boyunca Genel Müdürlük görevlerini sürdürdü.

Anadolu Efes’in Rusya operayonunu 10 yıl boyunca yönetti ve dünyanın en büyük bira pazarlarından biri olan Rusya’da satınalma ve birleşmelerle firma pazar payını ikinciliğe taşıyan ekibe liderlik yaptı. Türkiye,Rusya ve çalıştığı diğer ülkelerde büyüme odağıyla çok sayıda yeniliği ve markayı tüketicisiyle buluşturdu.

Efes Türkiye Genel Müdürlük görevini yürüttüğü dönemde ise, marka ve kurumun topluma katkısını büyütme amaçlı, pazarı büyütmeye yönelik, bira kültürü oluşturma ve inovasyon, kültür, sanat, turizm ve spor alanında çok sayıda projeye öncülük etmiş ve tüm paydaşlara katkı sağlayan stratejileri hayata geçirmiştir.

İnovasyon ve yeni ürünlerin hem hızını artırma hem de etkisini büyütme amaçlı, inovasyon ve kurum içi girişimcilik çalışmalarını yapılandırarak ve ekosistemdeki çok sayıda girişimle işbirliği kurarak, Efes’in Start-Up dostu şirket olması yönünde çalışmalara öncülük etmiştir.

Halen çalışmalarını yurtiçi ve yurtdışı şirket ve girişimlere danışmanlık ve üst düzey yöneticilere koçluk yaparak sürdürmekte olan Ağırbaş, Türkiye’de kurumsal şirketlerin, girişimci kurumlara dönüşmesi vizyonu ile 2018’de kurulan ‘ Girişimci Kurumlar Platformu’nun danışma kurulu üyesi ve başkanıdır.

2022 sonunda, ortağı Zeynep Kurmuş ile birlikte, 40+ yaş ve kurumsal deneyimi olanlar için, birikmiş deneyim ve tecrübelerin yeni işlere ve girişimlere dönüşmesini sağlayan, üretim ve paketleme kampı Genwise girişimini hayata geçirmiştir.

Köylerde, çocuktan başlayarak tüm topluma yayılacak yenilikçi bir eğitim anlayışını hayata geçirmek için 2016’da kurulan Köy Okulları Değişim Ağı- KODA’nın yönetim kurulunda görev almaktadır.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.