İnci Taneleri: Herkes yer içer, hesabı kadınlar öder

'İnci Taneleri'nin dünkü bölümünde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü teması öne çıktı. Kocasından şiddet gören Dilber'e destek olmak için konsomatris arkadaşları sahneyi protesto etti. Pavyona gelenler onlara destek oldu.

Kültür Sanat 8 Mart 2024
Bu haber 2 ay önce yayınlandı

Geçen hafta Dilber (Hazar Ergüçlü) boşanamadığı kocasından şiddet görüp hastanelik olmuştu. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle “Yaşayan, yaşatan ve yaşam savaşı veren tüm kadınlara…” cümlesiyle açılan bölümde Dilber’i hastanede, yaşam savaşı veren o kadınlardan biri olarak bulduk. Hastanede Dilber’e iki yakın arkadaşı, Azem (Yılmaz Erdoğan) ve Azem’in aile dostları destek oldu. Dilber’in eşi için uzaklaştırma kararı almanın yollarını düşündüler.

Pavyonda kadın dayanışması!

Bölüm sırf bunun için bile izlenirdi diyebileceğimiz sahne, pavyondaki arkadaşlarının Dilber’le dayanışmak ve şiddeti protesto etmek için sahne almayı reddetmesiydi. Konsomatrislerin isyanı müşteriler tarafından da destek görünce sahnede yalnızca hüzünlü bir türkü çalındı. Kadın emeği ve bedeni üzerinden işleyen pavyon gibi müesseselerin de şiddetin farklı türlerini beslediğini bilmesek, protestoya destek veren pavyoncu dayıların elini öper, bir de harçlık isterdik.

İç kanama

Oyun havası izleyemeyen dayıların tarla sayısı bir günde artmış olacak ki Dilber’e de destekleri bir gün sürdü. (Bkz: “İlk üç gün ben de destekledim kanka.”) Ertesi gün başladılar yine emziğini kaybetmiş bebe gibi Dilber tezahüratına, hay diliniz kopsun. Dilber’in taburcu olur olmaz, her yeri ağrıya ağrıya, gözyaşlarını saklamaya çalışarak dans etmeye zorlandığı sahne, birçoklarının içinde bulunduğu durumu çok net özetliyor. Dilber hastanedeyken “Neyse ki iç kanama yok” diye sevinen arkadaşının bahsettiği iç kanama belki de metafordu. Sonuç olarak müşteriler kaldıkları yerden eğlenmeye devam edip Kurabiye Canavarı gibi koca sırıtışlarla tıkındı.

Dizi yansıması

🔴 Dizi daha yayınlamadan dillere pelesenk olan bir replik, bu bölümün de ismi olarak kullanıldı: “Herkes yer içer, hesabı Dilber öder.” Bizlere bölümün özeti olarak yansıyan bu cümle aslında dahasını barındırıyor. Bölümde de dikkat çekildiği gibi boşanmak istemeyen koca, incinen gurunun hesabını kadına ödetiyor. Para, eğlenmek isteyen adamların (biz dayı diyoruz ama demografik yelpaze geniş) cebinden hesap olarak çıkıyor ama çoğu zaman asıl hesabı kadın ödüyor.

🔴 Azem, Dilber’in kocasını bulmaya çalışırken adamın kardeşi ve eşiyle tanışmış, adama da sormuştu: “Sen de eşine şiddet uyguluyor musun?” Yenge hanım “Hele bir denesin,” diye cevap verince adam kaş gözle ayar vermeye kalktı, “Sana şiddet uygulayıp uygulamamam konusunda sana söz düşmez” dercesine. Bölüm boyu bizlere yansıyan bu küçük sahnelerle Dilber’in (ve kadınların) anlatısı desteklenmiş oldu.

🔴 Repliklerden devam edelim. Dilber hasta yatağında “Bir gün biri benim hayatımı şarkı yapsın da ağlaya ağlaya dinleyelim,” demişti. Biz ağlamayı, ah vah etmeyi, anmayı çok severiz de o sırada farkına varmaz, varsak da bir şey yapmayız Dilberciğim. O yüzden muhtemelen nicelerimizin hayatı film olmaya, gişe rekoru kırmaya, sonra da unutulmaya devam edecek. Etmesin.

🔴Gelelim dizinin demirbaş temaları eğitim ve genel kültüre. Azem’in özel ders verdiği gencimiz Ayça’nın (Ülkü Hilal Çiftçi) kitap okuyarak uyuyakaldığı bir sahne vardı. Biliyorsunuz ki sinek yakalayan kurbağa gibi dizilerde kitap karesi yakalamak bizim işimiz: Didem Madak’ın ‘Pulbiber Mahallesi’ adlı şiir kitabını buraya not düşelim. Azem’in Ayça’ya şiirle yaklaşması meyvelerini vermiş.

🔴 Azem’in “Ödev insanın okula gitmesidir. Eve ödev verilmez,” repliği genç izleyicinin gazını fena almıştır diye düşünüyoruz. Biz konu başlığını gündeme getiriyor, Azem (daha doğrusu Yılmaz Erdoğan) ve eğitimciler arasında bu konunun tartışılmasını patlamış mısırlarımız eşliğinde bekliyoruz.

🔴 Biraz da felsefe soslu bir içgörü repliği: “Benim ben olmam bana yetmiyor; sen olmamak da mutlu ediyor beni,” diyen Azem, birini yargılamanın ya da ona düşman olmanın çıkış noktasına parmak bastı. Resepsiyoncu İzzet (Furkan Rıza Demirel) gibi aynı zamanda arkeoloji okuyan ve de Azem’le entelektüel diyaloglara girmekten dünden razı bir karakteriniz varken niye ikilimize ‘Kızıl Goncalar’daki Levent-Cüneyd diyaloglarından yazmıyorsunuz ayol? Hem Azem’in dili şiştikçe aforizmalarını kullanacak bir fırsatı olmuş olur hem izleyici için bu tür sözler derli toplu bir sahnede yer alır.

Gözden kaçmayan detaylar

🔴 Pek detay sayılmasa da gözden kaçmaya müsait olan konu, Azem’in eşini öldürmekten hapis yatmış olması. Azem bu suçu işlemedi tabii ki; ama biz kadına şiddetin etki alanına değineceğiz: Azem’in oğlu Özgür/Cihan (Kubilay Aka) belki de yıllar sonra ilk kez hayat hikâyesini birine, hoşlandığı kadına anlattı. (Annesi öldüğünde 14 yaşında olduğunu öğrendik.) Bu sahne birbirinden hoşlanan iki kişinin ilişkiye başlama evresi olarak görünse de biz aslında ebeveynlerinden birini yitirmiş bir gencin duygularını dinledik. Bir çocuğunun annesinin ölümü yeterince acı değilmiş gibi bir de babası tarafından öldürülmesine kelimeler kifayetsiz kalıyor. Suçu Azem işlememiş olsa da Cihan karakteriyle duygudaşlık yapabilen nice çocuk dolu ülke.

8. bölüm fragmanı:

Künye
Yayın mecrası: Kanal D
Yapım:  BKM
Yapımcı: Necati Akpınar
Yönetmen: Şenol Sönmez
Senaryo: Yılmaz Erdoğan
Müzik: Ender Gündüzlü, Metin Arıgül, Can Sanıbelli, Şahin Kurnaz
Oyuncular: Yılmaz Erdoğan, Hazar Ergüçlü, Selma Ergeç, Kubilay Aka, Rıza Kocaoğlu, Yasemin Baştan, Güven Kıraç, İrem Çıray, Onur Akbay, Mustafa Yıldıran, Ülkü Hilal Çiftçi, Orkuncan İzan, Mücahit Koçak, Furkan Rıza Demirel, Furkan Murat Uğur, Kayra Sır, Evren Duyal, Ümit Beste Kargın, Emrah Aytemur, Begüm Atak, Muhammet Kulu, Elif Erol, Deniz Erdoğan, (konuk) Menderes Samancılar.

 İnci Taneleri: Kadınlara düşen yıldırım İnci Taneleri: Kadınlara düşen yıldırım

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.