Danışmanlık işi ve şirketleri eski popülerliğini nasıl kaybetti?

Danışman olmak isteyen genç sayısında düşüş var. Gençler artık girişimcilik ve yöneticiliği, eskiden olduğu gibi danışmanlık yaparak öğrenmek yerine kendi girişimlerini kurarak öğrenmeyi seçiyor.

18 Mart 2024
İşin operasyonuna girmediğinizde yani benim tanımımla ‘elinizi kirletmediğinizde’ işin keyfi ve heyecanı az oluyor. Aynı düşüncelere merkez (head quarter-HQ) fonksiyon ve pozisyonlar için de sahibim.

İşletme, iktisat hatta mühendislikten mezun olan çoğu gencin hatta kurumsalda müdürlüğe kadar yükselmiş yöneticilerin bile hayallerini süsleyen meslek-(ti) danışmanlık.

Kariyerimin ilk üç-dört yılında hem kurumsalda çalışıp hem de İngiliz danışmanlarla ‘danışman gibi’ çalıştım ve daha önemlisi yaşadım. Bizim gruba bağlı şirketlerde şehir şehir gezip projeler yaptık, her gün işe en erken gidip, gece en geç çıktık.

Tüm şirketin üretim ve dağıtım fonksiyonlarındaki işleri analiz ettik. İş tanımlarını yazdık, işlerin akışını gözlemledik, nasıl daha verimli yapılır? Tekrarlanan işler veya raporlar var mı? Daha az kişi ile yapılabilir mi ? Bunları inceledik. Çok yorucu ama öğrenim hızı olarak da müthişti.

Genwise’da tanıştığım ve ilk mezunlarımızdan (ve zayıf network olarak başlayıp hızla kuvvetli network olarak devam ettiğimiz) Berlin’de yaşayan ve danışmanlık yapan arkadaşım ile Genwise’dan çıkan girişim fikrini büyütmek amaçlı yılda iki-üç kez Berlin veya İstanbul’da buluşuyoruz.

Ne yaparsanız hiç bir iş ya da başarı hikayeniz olmayabilir?

Bu sefer İstanbul’da buluşup girişim fikri üzerine çalışırken konu yıllardır yaptığı danışmanlık işine ve benim merak ettiklerime geldi. Hatta yazının bazı bölümlerinde ondan konuk yazar olmasını rica ettim.

Benim danışmanlık ile söyleyebileceğim en iyi şey her çalıştığınız yılı en az iki yıllık tecrübe ile çarpabilirsiniz. Sadece danışmanlık şirketinde çalışarak bankadan otomotiv sektörüne, sağlık sektöründen enerji sektörüne birçok alanda tecrübe edinme şansınız olabilir. Dolayısıyla tek sektörde çalışanların karşısına genelde çalıştıkları veya benzer sektörden iş fırsatları çıkarken danışmanlık geçmişinden gelenlere bir gün gıda veya içecek ertesi gün enerji veya finans teklifleri gelebilir.

Yine bana göre en olumsuz faktör sadece danışmanlık işi yaparsanız kariyerinizin sonunda somut olarak anlatacağınız hiç bir iş ve başarı hikayesi olmaz. İşin operasyonuna girmediğinizde yani benim tanımımla ‘elinizi kirletmediğinizde’ işin keyfi ve heyecanı az oluyor. Aynı düşüncelere merkez (head quarter-HQ) fonksiyon ve pozisyonlar için de sahibim.

Sadece akıl ve fikir vererek ve aynı anda üç-dört farklı sektör ve şirket için çalıştığınızdan dolayı bir şirketi ya da bir markayı operasyon olarak hiç yönetmemiş ve sonuçlarını görmemiş olacaksınız.

“big 4” şu anda ne yapıyor?

“big 4” terimi dünyanın en büyük dört profesyonel denetim ve danışmanlık firmasını tanımlamak için kullanılmaya devam  ediyor: Bu şirketler genellikle finansal denetim ve vergi danışmanlığı alanlarında öne çıkmış olsa da, son yıllarda teknoloji ve dijital dönüşüm alanlarına odaklanarak dünya çapında faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin artan ihtiyaçlarına cevap vermeye de başladılar.

Yapay zeka, büyük veri analitiği, siber güvenlik gibi birçok teknolojik ve dijital dönüşüm alanında müşterilerine uzun vadeli danışmanlık hizmetleri önermeye başladılar.

Özellikle yeni mezunsanız ‘big 4’ gibi büyük danışmanlık şirketlerinde konusunda en iyilerle çalışıp kendi gelişiminize de katkıda bulunabilirsiniz. Ve danışmanlık şirketlerinden çok iyi işlere ve pozisyonlara zıplama şansınız her zaman mevcuttur. Şirketler danışmanlık şirketlerinde çalışmış ve farklı şirketlerin değişik uygulamalarını bilen genç yöneticilere bayılır. Zaten o şirketlere girene kadar çok sayıda test ve mülakattan geçtikleri için de mülakat yaparak zaman harcamanıza  bile gerek yoktur. Özellikle finans ekipleri bu şirketlerden gelen arkadaşları çok sever ve hemen iyi pozisyonlara alırlar. Çünkü onların üstü pozisyonda olmalarına rağmen onlardan öğrenebilirler.

Danışmanlık şirketlerinde neden çok çalışırsınız?

Danışmanlık şirketlerinde çok (fazla) çalışırsınız. Çok farklı sektör ve üst düzey yöneticilerle çok genç yaşta tanışırsınız. Hiç bilmediğiniz alan ve konulara girmek zorunda kalır ve işinizi teslim etmek için gecenizi gündüzünüze katarsınız.

İşte bu yazıyı beraber kaleme aldığım danışman arkadaşım 15 yıllık çalışma hayatında üç farklı danışmanlık şirketinde, 18 farklı şirkette ve farklı projede çalışma fırsatı yakalamış. İşte bu çalışma deneyimi ona farklı sektör deneyimleri sağlarken daha da önemlisi, farklı kültürlerden, farklı ülkelerden, binden fazla farklı iş arkadaşı ile çalışmasını sağlamış.

Şimdi biraz da onu dinleyelim; şirketler için sadece strateji danışmanlığı artık yeterli olmuyor; stratejinin nasıl hayata geçirileceği, hangi teknolojilerin kullanılması gerektiği ve hayata geçtikten sonra şirkete nasıl sürdürülebilir katkı sağlayabileceği konuları hem önemli hem de uzun vadeli servisler olduğu için daha fazla kazanç sağlıyor. Danışmanlık şirketleri artık tek başlarına hareket etmek yerine, iş modellerini SAP, Microsoft, Google gibi büyük ve küçük IT şirketlerini, IT servis sağlayıcıları, müşterilerini, üniversiteleri ve çalışanlarını da içine alan ekosistemler kurup yönetmek durumundalar.

Büyük oranda doymuş bir vergi denetim danışmanlık sektörünün yanında sürekli büyüyen ve gelişen, daha fazla insana ihtiyaç duyulan IT danışmanlık sektörü “big 4” için çok daha önemli bir konumda.

big 4 firmalarında çalışmanın bazı zorlukları  vardır. Bunlar yoğun çalışma saatleri, proje bazlı çalışma ve zaman baskısı gibi faktörler. Ayrıca, rekabetçi bir ortamda çalışmak ve sürekli olarak kendini geliştirmek gerekli. Aslında belki de bu şirketlerde çalışmayı farklı ve değerli kılan nokta da budur.  Diğer önemli bir nokta da, bu şirketlerde çok yüksek yetkinliklere sahip insanlarla çalışma fırsatı yakalayabilirsiniz, bu durum hem kendinizi geliştirmeniz için bir kaldıraç olabilir ama diğer taraftan da sizi yorabilecek bir rekabetin içine de sokabilir.

Offering nedir, neden son dönemde öne çıktı?

Son dönemlerde danışmanlık sektöründen “Offering” (teklif) kavramları ön plana çıktı. Offering, danışmanlık şirketlerinin müşterilerine sunduğu, paketlenmiş çözümler olarak tanımlanabilir. Bu çözümler genellikle şirketin sorunlarını bilen uzmanların tecrübelerine ve bu sorunların çözümünü kolaylaştıracak IT uygulamalarına dayanır ve bir paket olarak müşterilere sunulur.

Bu aslında ufak bir girişimcilik fikri yaratmak gibi bir şey.

Örneğin bir danışmanlık şirketi sadece SAP projesi yapıyoruz diye kendini satmıyor artık,  enflasyon muhasebesi çözümü sunduğunu müşterilerine anlatıyor. Aslında bu çözüm, içinde finans departmanlarının enflasyon konusunda yaşadığı problemleri bilen uzman bilgisi ve bunu SAP gibi bir teknoloji ile nasıl çözebileceğini bilen uzman bilgisi ve tecrübesinden oluşuyor ve  bir paket olarak müşterilere sunuluyor.

Başka bir danışmanlık firması da otomatik stok yönetimi altında bir Offering “teklif” satıyor. Bu çözümün içinde de aslında verilerin muhafaza edilmesi ve kullanılabilmesi için, Google’ın Cloud çözümü, gelecek için tahminler yapabilmek ve karar vermeye yardımcı olabilmek için yapay zeka algoritmaları kullanılıyor.

Artık B2B girişimlerinin çözümlerine benzer iş fikirleri (offering), bu danışmanlık şirketlerinin bel kemiğini oluşturuyor. Yine birçok girişimdeki ana nokta olan satış, danışmanlık şirketlerinde de büyük önem taşır. En iyi ürününüz ve en iyi insan kaynağınız olsa bile, bunları doğru şekilde doğru kişilere pazarlayamazsanız geri planda kalırsınız. Belli bir tecrübe ve kariyer noktasından sonra da danışmanlık şirketlerinde sizden beklenen en büyük yetkinlik satış olur. Ne kadar müşteri ilişkisi kurabilir, ne kadar satış konusunda başarılı olabilirseniz danışmanlık kariyeriniz o kadar yukarıya doğru ilerler.

Danışman olmak isteyen gençlerin sayısı azalıyor

Ancak satış için her yol mübah (mümkün) bakış açısının uzun vadede danışmanlık şirketlerine zarar verdiğini düşünüyorum. Müşteri memnuniyetini ve beklentilerini karşılayabilecek kapasiteye sahip olmadan projeler satmak ve müşterilerle uzun ve sağlıklı ilişkiler kuramamak müşterilerin kaybedilmesine neden oluyor.

Kafasında kendi girişimi için plan yaparken danışmanlığa devam arkadaşımın yorumlarını ve danışmanlık işi ve dönüşümü hakkındaki güncel yorumları da paylaşmış oldum.

Yine farklı kaynaklardan aldığım bilgilere göre danışman olmak isteyen genç sayısında bir düşüş var. Gençlerin girişimcilik ve yöneticiliği, danışmanlık yaparak öğrenmek yerine kendi girişimlerini kurarak öğrenmeyi seçtiğini gözlemliyoruz.

İşte tam bu yüzden danışmanlık şirketleri daha da agresif yeni iş modelleri geliştirip yeni alanlara girerken gelen iş başvuruları hem sayı hem hem de yetenek olarak düşüyormuş.

Almanya’da yılbaşında hangi üç farklı teklif sunuluyor?

Günümüz dünyasında özellikle pandemi sonrası başlayan, kendi işini kurma, kendine zaman ayırma, evden çalışma, işte ve hayatta anlam arama gibi bir sürü faktör, işe ve hayata bakışımızı değiştirdi.

Gençliğimizde bizim yaptığımız birçok hatayı artık gençler yapmıyor. Çok da doğru yapıyor, biz onların yirmilerinde gördükleri gerçekleri, ancak kırklarında görmüştük ve görüyoruz. Ve oradan dönüş artık kolay olmuyor.

Almanya’da şirketler yılbaşında yüzde zam artışı yerine, 3 farklı teklif sunmaya başlamış bile. Birinci teklif, haftada 40 saat yerine 35 saat çalışma, ikinci teklif haftada 5 işgünü yerine 3 işgünü çalışma veya üçüncü teklif %X zam artışı yerine, yıllık izine 2 gün ek yapabilme imkanları sunmaya başlaması gibi.

Harika değil mi? Bize de en kısa zamanda gelecektir. Son zamanlarda yurt içinde ve yurt dışında ziyaret ettiğim uluslararası şirketlerin dev ofislerinin, Starbucks Cafe veya Kolektif House tasarımına dönmesinin nedenleri olmalı. Çalışanları dışardaki cafelerden veya evdeki ortamlardan ofislere çekmeye çalışmak gibi.

Gençlerin hatta daha eski kuşakların bu yeni koşulları diretmesi ve istediğini almasını izlemek çok keyifli. Yetenek bulamayan, kaybeden ve yurt dışına kaçıran şirketler köşeye sıkışıyor. Tüm zirvelerde ve İK buluşmalarında yetenek konusu konuşuluyor. Bizim İK’daki arkadaşlar ise her altı ayda bir zam artış oranı konuşuyor. Birbirlerinden tüyo alıp kim kaç zam yaptı acaba, diye öğrenme yarışındalar.

Her yerden çalışabilme, esnek çalışma saatleri ve günleri, kişisel yatırıma şirketlerin daha çok destek olması gibi yan-yeni haklar ve konular yeni kuşakları daha mutlu etmez mi?

Murat Ülker: Şirket satmayı öğrenmek için bir yıl danışmanla çalıştımMurat Ülker: Şirket satmayı öğrenmek için bir yıl danışmanla çalıştım

‘İhtiyarlara yer yok’: Beştepe'deki 15 başdanışmandan ‘yaşlılık’ istifası istendi‘İhtiyarlara yer yok’: Beştepe’deki 15 başdanışmandan ‘yaşlılık’ istifası istendi

 

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.