Stanford, en çok başarılı girişimci çıkaran üniversiteler listesinde başı çekiyor. Aynı üniversiteden Prof. Dr. Ilya Strebulaev’e göre Stanford Üniversitesi’nin kafesinde her gün onlarca VC kurucusu öğrencilerle konuşarak onları girişim kurmaya ikna etmeye çalışıyor.
Geçtiğimiz hafta başkanlığını yaptığım Girişimci Kurumlar Platformu’nun düzenlediği ‘CVC Bosphorus Summit 2025’te girişimcilik ekosistemiyle buluştuk. Kurumsal dünyada çalışırken girişimlerle iş birliği yapma, kurum içi girişimcilik kültürü oluşturma ve ekosisteme değer katma konusunda yaptığımız işleri, bizim gibi düşünen şirketlerle paylaşarak büyüttüğümüz Girişimci Kurumlar Platformu, her yıl olduğu gibi bu yıl da kurumsal girişim sermayesini odağına aldı.
16 konuşmacı ve 400’e yakın katılımcı ile girişimcilik ve yatırım dünyasındaki küresel trendleri değerlendirdik.
Girişimcilik dünyasının önemli aktörleriyle tanuşma ve sohbet etme fırsatı bulduk. Girişim kurucuları, VC yöneticileri, kurumsal üst düzey yöneticiler ve inovasyon liderleriyle konuştuk, dertlerimizi paylaştık.
Hem dünyada hem ülkemizde zor bir yıl geçiyor.. Yaşanan gelişmeler, duygusal olarak bizleri zorlarken iş dünyasını olumsuz etkiliyor. Girişimlere yapılan yatırımlar hem miktar hem de sayı olarak azalıyor. Girişimlerin yaşamını sürdürmesini ve büyümesini sağlayacak kaynaklara erişimini zorlaştırıyor.
Konferansta konuştuğum girişim kurucuları ve şirket yöneticilerinin yaşadıkları zorlukları doğrudan dinleme şansı buldum. Yatırım bulamayan, bankalardan kredisi kesilen girişimlerin kaynak sıkıntıları var. Tüm bu zorluklara rağmen, hem bireylerin hem şirketlerin yatırımcı ve girişimci olarak ekosisteme ilgisi yüksek. Girişimcilik Türkiye’de ivmeleniyor ve dünya girişimcilik sahnesinin bir parçası olma yolunda adımlar atıyor. Hem önemli oyuncular çıkarıyor, hem de “oyun kurucu” olarak sahneye çıkıyor.
CVC konferansı da artık sadece yatırımcıyı, girişimciyi ve kurumları bir araya getiren bir yapı ve buluşma olmanın ötesine geçti. İlk yıl salonu doldurmak için yoğun çaba harcamışken artık katılımcı sayısını sınırlamak zorunda kalıyoruz. Bu tür buluşmalar, sadece konuşmacı dinlemekten ibaret değil. Birbirimizi güncelleme, kaçırdıklarımızı yakalama ve belki de en önemlisi, uzun süredir bağ kurmak istediğimiz insanlarla aynı ortamda olma fırsatı sunuyor.
Girişimci Kurumlar Platformu olarak CVC konferansı ile amacımız, ekosistemin gelecek vizyonunu oluşturmak, kurum ve yatırımcılarla girişimleri bir araya getirirken ortak bir zemin yaratmak ana amaçlarımızdan biri. Ayrıca, ekosistemimizi daha görünür ve global hale getirmek de önceliklerimiz arasında. Bu nedenle her yıl konferanstaki uluslararası konuşmacı sayısı artıyor.Kurumsal yatırım sermayesi, şirketlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Holdingler ve gruplar, yurtiçinde ve yurtdışında girişimlere yatırım yapmaya devam ediyor. Elbette ki, finansal iklimin elverdiği ölçüde.
Bu yıl konuşmacılar arasında yer alan Stanford Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ilya Strebulaev’in konuşması ise oldukça ilgi çekiciydi. Ilya, konuşmasına “İnovasyonun en hızlı dönemindeyiz” diyerek başladı. 1900’lerin başında bir yeniliğin yayılması 30-40 yıl sürerken, bugün bir uygulamanın 1 milyon kullanıcıya ulaşması sadece birkaç gün sürebiliyor. Örneğin ChatGPT, 1 milyon kullanıcıya 5 günde ulaştı. Oysa Netflix 3.5 yılda, Twitter 2 yılda, Instagram 2.5 ayda bu sayıya ulaşmıştı.
Beni en çok etkileyen ise girişim sermayesinin şirketlerin büyümesindeki rolünü anlatırken verdiği rakamlardı:
Amerika’daki en büyük 10 şirketin 7’si VC destekliydi. Apple, Microsoft, Tesla gibi devlerin arkasındaki itici gücün VC’ler olduğunu belirtti. Ayrıca bu 10 şirketin toplam piyasa değerinin %87’sinin VC destekli olduğunu söyledi. Yapay zekâ trendine paralel olarak, 2024 yılında ortaya çıkan unicorn’ların %50’si AI odaklı girişimlerden oluşuyordu.
Ilya, “Girişimci Kafası” adını verdiği, hızlı büyümeyi sağlayan modelinden örnekler verdi. Notlarım arasında şunlar var:
Bu fikirlerin çoğunu ilk kez duymamış olsam da, bir araya gelişleri ve verilen örnekler öğretici ve düşündürücüydü. Ilya’nın konuşmasında en çok aklımda kalan sözleri ise :
Stanford Üniversitesi’nin kafesinde her gün onlarca VC kurucusunun öğrencilerle konuşarak onları girişim kurmaya ikna etmeye çalışmasıydı. Stanford, en çok başarılı girişimci çıkaran üniversiteler listesinde başı çekiyor.
Girişimcilik derslerine ve ekosistem buluşmalarına verdikleri önem, bize de kısa ama çarpıcı bir ders niteliğindeydi.
Yine etkinlikte, İhsan Elgin ve Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper’in sohbeti, Türkiye’de büyük grupların, ailelerin ve yöneticilerin girişimciliğe bakışını anlamak açısından çok samimi ve ilham vericiydi. Cenk Alper, CEO rolünü “büyük paydaşları orkestre etmek” olarak tanımladı ve hem holding hem şirket düzeyinde, gruba stratejik değer katacak girişimlere yatırım yaptıklarını paylaştı. Kapanış konuşmasında Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Barış Tan, üniversite olarak girişimcilik kültürünü desteklediklerini, kurumlarla yapılan iş birliklerinin ekosistemi büyüteceğini söyledi.
Etkinliğin sona yakın bölümünde ise benim konuğum Credia Partners’tan Mert Tarlan’dı. Geleneksel finansmandan ayrışan, daha esnek ve şirkete özel terzi işi gibi hazırlana yeni ve alternatif bir yöntem olan Private Credit konusunu konuştuk. Günün sonunda, sponsorumuz Fiba Grup’un desteği ve GKP ekibinin emeğiyle, ekosistemdeki tüm paydaşlar için umut veren, yatırım ve iş ortamını büyütmeye katkı sağlayacak, vizyon açıcı bir gün geçirdiğimizi hissettim.
Konferans kapanışından sonra ise, farklı üniversitelerden mezun olmak üzere olan yetenekli ve girişim kafasına sahip 6 genç ve Genwise’dan ortağım Zeynep Kurmuş ile birlikte Beşiktaş Joker No:19’da, +1’lerimiz eşliğinde girişimcilik, yeni işler ve ortaklıklar üzerine 3 saatlik harika bir sohbetle ‘girişimcilik günü’nü noktalamış olduk.
7 Temmuz 2025 - Yurtdışında çalışmak bana ne kattı?
30 Haziran 2025 - Hayal nasıl kurulurdu?
23 Haziran 2025 - Yapamam dediğim ne çok şey var
Tuğrul Ağırbaş Kimdir?
30 yılı aşkın süre ile Türkiye, Rusya ve CIS ülkelerinde FMCG alanında değişik görevler alan Tuğrul Ağırbaş, son 20 yıldır Efes’in global marka olma, satınalma ve birleşme projeleri ve yeni pazarlara giriş işlerini yürüten ekipte, büyüme odaklı projelere liderlik yapmıştır.
Pertevniyal Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Tuğrul Ağırbaş öğrenim hayatı boyunca Kapalıçarşı’da değişik alanlarda çalışarak, ticareti ve tüketici davranışlarını öğrenme şansına sahip oldu.
İş hayatına 1990 yılına Anadolu Efes’te Pazarlama uzmanı olarak başlayan Ağırbaş, sırasıyla Proje Geliştirme, Satış ve Pazarlama’da görev aldıktan sonra, son olarak da değişik ülkelerde 16 yıl boyunca Genel Müdürlük görevlerini sürdürdü.
Anadolu Efes’in Rusya operayonunu 10 yıl boyunca yönetti ve dünyanın en büyük bira pazarlarından biri olan Rusya’da satınalma ve birleşmelerle firma pazar payını ikinciliğe taşıyan ekibe liderlik yaptı. Türkiye,Rusya ve çalıştığı diğer ülkelerde büyüme odağıyla çok sayıda yeniliği ve markayı tüketicisiyle buluşturdu.
Efes Türkiye Genel Müdürlük görevini yürüttüğü dönemde ise, marka ve kurumun topluma katkısını büyütme amaçlı, pazarı büyütmeye yönelik, bira kültürü oluşturma ve inovasyon, kültür, sanat, turizm ve spor alanında çok sayıda projeye öncülük etmiş ve tüm paydaşlara katkı sağlayan stratejileri hayata geçirmiştir.
İnovasyon ve yeni ürünlerin hem hızını artırma hem de etkisini büyütme amaçlı, inovasyon ve kurum içi girişimcilik çalışmalarını yapılandırarak ve ekosistemdeki çok sayıda girişimle işbirliği kurarak, Efes’in Start-Up dostu şirket olması yönünde çalışmalara öncülük etmiştir.
Halen çalışmalarını yurtiçi ve yurtdışı şirket ve girişimlere danışmanlık ve üst düzey yöneticilere koçluk yaparak sürdürmekte olan Ağırbaş, Türkiye’de kurumsal şirketlerin, girişimci kurumlara dönüşmesi vizyonu ile 2018’de kurulan ‘ Girişimci Kurumlar Platformu’nun danışma kurulu üyesi ve başkanıdır.
2022 sonunda, ortağı Zeynep Kurmuş ile birlikte, 40+ yaş ve kurumsal deneyimi olanlar için, birikmiş deneyim ve tecrübelerin yeni işlere ve girişimlere dönüşmesini sağlayan, üretim ve paketleme kampı Genwise girişimini hayata geçirmiştir.
Köylerde, çocuktan başlayarak tüm topluma yayılacak yenilikçi bir eğitim anlayışını hayata geçirmek için 2016’da kurulan Köy Okulları Değişim Ağı- KODA’nın yönetim kurulunda görev almaktadır.